17 Ekim haftası wellness sektöründe yaşanan gelişmeleri, öne çıkan trendleri ve ilgi çeken haberleri sizler için derledik.


Covid, hastalık hafif geçse bile toplumun çok büyük bir bölümünde uzun süreli etkiler bırakıyor ve kimse bu yan etki konusunda tamamen güvende değil.

Long Covid yani uzun Covid üzerine yapılan araştırmaların ortak noktasında hastalığın, çok hafif geçse bile toplumun büyük bir kısmında rastgele, uzun süreli etkiler bıraktığı yer alıyor. Amerika’da yürütülen bir araştırmada her 13 kişiden 1’inde Long Covid görüldüğü biliniyor. Bu rakam toplamda 1 milyon kişiye denk geliyor. En yaygın semptomlar arasında yorgunluk, beyin sisi, nefes darlığı, göğüs sıkışması, baş ağrısı, hafıza problemleri, kas ağrıları olan Long Covid ile ilgili ana problem, bu kişilerin iş ve eğitim hayatlarına itilmelerinden kaynaklanıyor. Hastalığın devam etmesi, iş ve eğitim hayatında problemlere neden olduğu için şu anda Amerika’daki 10.6 milyon iş boşluğunun yüzde 15’inden sadece Long Covid sorumlu tutuluyor.

Kaynak: Guardian

ABD Sağlık İdaresi, 8 yaşından itibaren her çocuğun düzenli olarak anksiyete bozukluğu kontrolünden geçmesini tavsiye ediyor.

Süregelen zihinsel sağlık krizi içinde ABD Sağlık İdaresi, 8 yaş ve üzeri her çocuğun düzenli olarak anksiyete bozukluğu ve depresyon için kontrol edilmesi gerektiğini söylüyor. Şu andaki rakamlara göre 5.8 milyon çocuk anksiyete bozukluğu, 2.7 milyon çocuk ise depresyon teşhisine sahip. Giderek yükselen bu rakamlar, son yıllarda zihinsel sağlık sorunlarının çocuklar arasında da yaygınlaştığını ve doğru adımlar atılmazsa gelecekte ciddi bir toplumsal krize neden olabileceğini gösteriyor.

Kaynak: New York Times

Anne sütünde mikroplastik tespit edildi.

Bilim insanları tarafından anne sütünde ilk defa mikroplastik tespit edildi. Yakın bir geçmişte insan kanı ve akciğerlerinde tespit edilen mikroplastiklerin, bu kez anne sütünde bulunması bilim insanlarını bebeklerin uzun dönem sağlık durumları üzerine nasıl bir etki bırakacağı konusunda tedirgin ediyor. Gelişim döneminde çevresel toksinlere karşı daha hassas olmamız, mikroplastiklerin varlığını daha ciddi bir seviyeye çıkarsa da herkes anne sütünün hala yenidoğanları beslemek için en doğru yol olduğu konusunda hemfikir. Henüz kimse beslenme, nefes ve su yolu ile bedenimize giren mikroplastiklerin sağlığımız üzerindeki etkilerini tam olarak bilemediği için konu üzerine acilen daha çok çalışma yapılması gerekiyor.

Kaynak: Guardian

Köpek sevmek insan zihninin “aydınlanmasına” yardımcı oluyor.

Yapılan bir araştırmada insan zihninin köpek severken daha aktif olduğu; hafıza, dikkat, problem çözme, duygusal ve sosyal regülasyondan sorumlu frontal lobun aydınlandığı görüldü. Bu da köpeklerin dahil edileceği terapi seanslarının beyindeki bilişsel ve duygusal aktiviteyi artırarak iyileşme sürecinde büyük bir destek olabileceğini işaret ediyor.

Kaynak: CNN

Yeni WWF raporuna göre 1970 yılından günümüze vahşi yaşam popülasyonu yüzde 69 oranında azaldı.

Rapora göre son 52 sene içerisinde vahşi yaşam popülasyonunda yaşanan bu ciddi azalmanın en büyük sebebi gıda üretiminden kaynaklanıyor. Ormanların hayvancılık pratikleri için kesilmesi, endüstriyel balıkçılık, yeşil alanların otlak alanlarına çevrilmesi, vahşi yaşam üzerinde yıkıcı bir hasar bırakıyor. Popülasyonu ve türleri giderek azalan vahşi yaşam bir yana, insanların besin kaynağı olarak kullandığı inek, tavuk, çiftlik balığı ve domuzların popülasyonu da inanılmaz yüksek seviyelerde seyrediyor.

Kaynak: WWF





BLOOM SHOP