Mindfulness’ın teorik tanımlarını sadece kısa bir an için bir tarafa bıraktığımızda, Mindfulness için birçok farklı şeyin yanında Duyuları Harekete Geçirme Sanatı da diyebiliriz. İşte sizin için 7.sanat’tan duyularınızı harekete geçirecek 7 film önerisi!
Kiminde renklerin coşkusu sizi büyüleyecek, kiminde müzikler sizi şaşırtacak, bazılarında ise yemekler ön planda olacak ve damağınız merakla onları tatmayı isteyecek.
Mindfulness’a ve duyulara bir de filmlerin penceresinden bakmak isteyenlerin izlemekten keyif alacağını düşündüğüm bu 7 filmi izlerken, odağınızı duyularınızda tutmanızı tavsiye ediyorum.
İlginizi çekebilir: Spiritüel Derinliği Olan 6 Kitap Önerisi
Aşk Zamanı (In The Mood For Love)
Bu filmi izlerken renklere ve müziklere dikkat etmelisiniz. Özellikle sadece müzikle görüntülerin birleşimi sayesinde, konuşma olmadan nasıl iletişim kurabildiğini ve duygu aktarımı yapılabildiğini gözlemleyebilirsiniz. Filmi izlerken siz de benim gibi kadın karakterin her akşam sokak satıcılarından aldığı çorbanın tadını merak edebilirsiniz. Bakalım siz neler düşüneceksiniz?
Aşk Tarifi (The Hundred-Foot Journey)
Bu filmi izlerken tat alma duyunuza dikkat etmenizi tavsiye ediyorum. Hint mutfağının karşı konulmaz baharatlarıyla hazırlanan yemekler mi Fransız mutfağının asaleti mi? Ya da her ikisinin ötesinde başka bir şey mi? Filmi izledikten sonra mutfağa girmek ve yeni tatlar yaratmak, yiyeceklerle eğlenceli oyunlar oynamak isteyeceksiniz!
Charlie‘nin Çikolata Fabrikası (Charlie and the Chocolate Factory)
Bu film için önerim; şekillere, renklere ve tat duyunuza dikkat etmeniz. Tim Burton’un hangi filminde bunlar yok ki diyeceksiniz. Ama “Charlie’nin Çikolata Fabrikası” bence biraz başka.
Başka nerede bu kadar şeker, çikolata ve bunların sadece hayal edebileceğimiz formlarını görebiliriz ki? Renkler, şekiller, tatlar adeta tüm duyuları harekete geçirecek türden!
Kadın Kokusu (Scent of a Woman)
Bu filmi izlerken gözleri görmeyen ana karakterle empati kurmanızı tavsiye ediyorum. Görme duyusu devre dışı kaldığında neler oluyor, sadece hissetmeye çalışın. Filmin kült anlarından tango sahnesinin ise bir kez daha tadını çıkarın.
Ye, Dua Et, Sev (Eat, Pray, Love)
Bu filmin belki de klişe olduğunu düşünüyorsunuz. Ama Roma’daki yemek sahneleri, Bali’nin gözlerde festival havası estiren manzaraları olur da bu film nasıl bu listeye girmez?
“Eat, Pray, Love”ı izlerken yemeklere, özellikle de ana karakterin “Eat” bölümünde, yemek yerken neler hissettiğine ve genel olarak renklere odaklanmanızı tavsiye ediyorum.
Koku: Bir Katilin Hikayesi (Parfume: The Story of A Murderer)
Sıradaki film iç açıcı bir film değil, izlerken gerim gerim geriliyorsunuz. Ama koku alma duyusunu bu kadar merkezine koyan başka bir film bilmiyorum. Ana karakterin koku ile olan bağımlı ilişkisi sizi şaşırtacak.
Bu filmi izlerken her anında ana karakterle bağ kurmaya çalışın. Kokuları nasıl bizden farklı hissediyor olabilir? Bu düşünceyi ön plana çıkarmanızı tavsiye ediyorum.
Baraka
Baraka aslında bir belgesel kategorisinde. Daha önceki film listemde de vardı. Buraya girmeyi de sonuna kadar hak ediyor. Baraka’da konuşma yok, diyalog yok, dış ses yok. Bunlar olmadan ne kadar çok şey anlatılabileceğini görmek istiyorsanız kesinlikle izlemeniz gerek. Çünkü kelimelerle anlatılacak bir film değil, çok daha ötesinde.
“Baraka”yı izlerken ön plana görselleri almanızı istiyorum. O gösterilen sahnenin içinde olsaydınız ne hissederdiniz? Duyularınızda neler olurdu?