Astrolog Meral Erduran, yıldızlara bakarak kariyer, ilişki ve gündelik yaşamınıza etki eden konuların burçlarınıza etkilerini yorumluyor. Eylül 2020 astroloji yorumları yayında!
2 Eylül saat 8:22’de
Ay 10⁰ Balık Burcunda / Güneş 10⁰ Başak Burcuna giriyor.
Dolunay, mevcut enerjilerin en üst düzeyde yaşanmasına ve olayların sonuçlanmasına yardımcı oluyor. Dolunay süreçleri bazen yorucu ve gergin bir hal yaratsa da uzun süredir beklenen sonuçları alabilmemize yardımcı olabilir.
Dolunay ile birlikte özveri ve kendini adamanın en üst düzeye ulaştığına şahit olabiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken unsur, kurban durumuna düşmemek olacaktır. Bu dönemde fedakarlık ve hizmet etmek ön plana çıkıyor; fakat başkaları için bir şeyler yapmak isterken, duygusal açıdan yetersiz kaldığımız hissine kapılabiliriz.
Başak Burcu mükemmeli arar ancak Balık Burcu enerjisi sayesinde kişisel kalıpların ötesine geçecek motivasyonu bulur. İlk başta, Başak’ın pratik, günlük rutin ve alışkanlıklarını devam ettirmek isteyen çabaları ve Balık’ın her türlü sınırdan ve alışkanlıktan arınmak isteyen mükemmelleşme ihtiyacı çakışabilir.
Başak detaylara odaklı yaşarken, bir taraftan da maddenin ve üzerinde yaşadığımız dünyanın gerekliliklerini çok iyi bilmektedir. Balık ise, bütüne odaklı yaşadığı için, her an her şeyi bırakabilecek bir teslimiyet durumu içinde olabilir.
Sonuç olarak mükemmelleşmeyi isteyen bu iki burç; bunu hangi yoldan sağlayacakları konusunda çatışabilirler. Eğer Dolunay döneminde aradaki dengeyi sağlayabilirsek, maddi dünyanın somut gerçeklerini, mükemmele giden yolda esnetebiliriz.
Dolunay’ın Venüs ve Mars’la yaptığı zorlu açı, bir taraftan kendimizi güvence altına almak istememizi, diğer taraftan atılım yapıp ilerlememizi destekliyor. Hiç düşünmeden, risk hesabı yapmadan direkt olarak konunun içine girmek isteyebiliriz; fakat tüm bu süreçte ‘sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer’ misali koruma ve korunma ihtiyacımız da yüksek olabilir. Bu da aynı anda hem gaza, hem de frene basma isteği yaratabilir.
Büyük öğretmen Satürn’ün Dolunay’la ve Venüs/Mars kombinasyonuyla yaptığı açı bizi bu süreçte zorlayabilir. Satürn, her şeyi kontrol etmek istercesine, herkesin işine burnunu sokan bir aile büyüğü enerjisiyle, bize izin vermek istemeyebilir.
Bizi bu durumdan özgürleştiren tek enerji ise Uranüs olacaktır. Kendi kaynaklarımıza güvenmemiz, kimseye bağımlı olmamamız ve kimsenin sözünü dinlemememiz için gerekli.
5 Eylül saat 22:47’de
Merkür, Terazi Burcuna giriyor.
İletişim gezegeni Merkür, Terazi Burcuna girdiğinde çevremizle kurduğumuz iletişimde uyum, denge ve nezaket ön plana çıkabilir. 27 Eylül’e kadar olan dönem boyunca iletişimde daha ılımlı ve politik davranabiliriz, aynı zamanda olaylara daha objektif yaklaşabiliriz.
Fakat olayların her iki tarafını da görebilmek net bir karar vermemizi zorlaştırabilir. Özellikle önemli kararları alırken güvensizlik ve tereddütler harekete geçmek konusunda yavaş davranabiliriz.
6 Eylül saat 10:22’de
Venüs Aslan Burcuna giriyor.
Venüs, Aslan Burcuna geçtiği zaman yaratıcı ve eğlenceden zevk alan yönü ortaya çıkar. Yaratıcılığını, özellikle kendini gösterebileceği alanlarda kullanmak ister. Etrafına canlı, hayat dolu ve cömert bir enerji yaymaya başlar. Sahip olduğu değerlerle övünür.
Bu sebeple biz de daha iyimser ve daha coşkulu hissedebiliriz. Hayatın lüks içeren ve zevkli yönleriyle ilgilenmek isteyebiliriz. Lükse, kaliteye ve gösterişli şeylere ilgi duyabiliriz. İlişkilerimizde canlı ve iyimser olabilir, daha fazla parlamak isteyebiliriz.
Venüs’ün Aslan Burcuna geçmesi Aslan Burcu mensuplarının parlamalarına, iyimser ve coşkulu hissetmelerine yardımcı olabilir. Kendilerini daha fazla gösterebilirler ve yaratıcılıklarında da artış hissedebilirler. Kendilerini bütün ihtişamlarıyla ortaya koymak ve kendilerini hayranlarının beğenisine sunmak isteyebilirler.
Kalplerini herkese açarak, başkalarının sevgisi ve ilgisiyle beslenebilirler. Dolayısıyla bu dönemde ilişkileri olumlu yönde etkilenebilir. Sanatla ilgilenen Aslanların özellikle bu dönemi değerlendirmelerinde fayda var.
Aslanların yanı sıra, Koç ve Yay Burçları da bu dönemden olumlu olarak etkilenecekler ve bu dönem boyu hayatın tadını çıkararak iyimserliklerini koruyabilecekler. Venüs, Koç ve Yay burçlarına cazibe, uyum ve pozitif bir bakış açısı verecektir. Yaratıcılıkları artarken ilişkilerinde çok daha uyumlu ve mutlu olabilecekler.
10 Eylül saat 1:23’de
Mars 28⁰ Koç Burcunda ters hareketine başlıyor.
Mücadele ve savaş gezegeni Mars, 28 Haziran’da Koç Burcuna geçmişti. Mars’ın bu hareketinin etkileri ise hayata daha aktif katılmak, direkt olarak mücadeleye girişmek, adım atmak ve başlatmak gibi konuları olumlu yönde etkilemeye başlamıştı. Bu süreçte kendimizi ortaya koymak ve ne pahasına olursa olsun kendimizi göstermek bazılarımız için gündeme gelmiş olabilir. Ayrıca, talep etmek ajandamızda ilk sıralara yükselmiş olabilir. Bu iki aylık süreç, enerjimizi ve cesaretimizi de arttırmış olabilir.
Şimdi Mars Koç Burcunda ters hareketine başlıyor ve 14 Kasım’a kadar ters hareketine devam edecek. Mars her 2 yılda bir kere ters hareketine farklı bir burçta döner. Mars en son Koç Burcundaki ters hareketini 1988’de yapmıştı.
Bu dönemler hızın azaldığı, momentumun düştüğü zamanlardır. İşler eski hızında ilerlemeyebilir. Bazı şeyleri aktivite etmekte ve harekete geçirmekte zorlanabiliriz. Eforlarımız hedefine ulaşamayabilir. Kısacası maceraya atılmak ve risk almak için uygun zamanlar olmayabilir. Canlılığımız azalabilir, sabırsızlık ve huzursuzluk hisleri yüzeye çıkabilir.
Bu süreçte özellikle Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak Burçları dikkatsizlikten kaynaklanabilecek kaza risklerine karşı temkinli olmalılar. Kazalar her zaman içsel olarak çatışan enerjiler sebebiyle oluşur. İçeride sıkışan bu enerjiler kaza olarak ortaya çıkabilir. Dolayısıyla içsel huzursuzluk ve sıkışıklıkları fark ederek bunları fiziksel boyuta taşımadan önce çözmenin yollarını aramamızda fayda var.
Bu dönemde yeni başlangıçlar yapmak, olgunlaşacağı bir zemin bulamayacağı için tavsiye edilmez. Çünkü başlangıcı yapan kişi, Mars düz hareketine başladığında her şeye yeniden en baştan başlamak zorunda kalabilir. Fakat bu süreçte planlama yapabilir geçmişte yarım kalmış işleri ele alıp tamamlamak ve elemek için kullanabiliriz.
17 Eylül Saat 14:00’da
25⁰ Başak Burcunda Yeniay Fazı gerçekleşiyor.
Şimdi gerçeklerle yüzleşme ve birleşme zamanı… Başak Burcundaki Yeniay ayaklarımızı yere daha sağlam basmamıza yardımcı olabilir. Detaylar içinde kaybolmadan, işe yarar olan şeyleri yanımıza alarak yola devam etmemiz konusunda bizi teşvik edebilir.
Başak Burcu haritamızda hangi alandaysa o konularla ilgili olarak işe yarar adımlar atabilir, yeni başlangıçlar yapabiliriz. Günlük hayat içinde yapılması gereken işler bizden fazlaca enerji talep ettiğinde sabır, kişisel inanç ve güç sayesinde sorumluluklarımızın üstesinden gelebilir miyiz?
Küçük detayların içinde işimize yarar bir kaç noktayı geliştirerek işlerimizi yoluna koyacak inancımız var mı? Bütün bunlar eylül Yeniay’ının içimize attığı tohumlar olacaktır.
22 Eylül saat 16:31’de
Güneş Terazi Burcuna giriyor.
Gece ve gündüzün eşitlendiği bugün evrendeki dengelenme ihtiyacı günlük hayatımıza da yansıyor. Terazi dönemi her şeyin eşitlenmeye çalıştığı, orta yolda buluşma ümidi taşıdığı ve uçlara gitmekten çekindiği bir zaman dilimini sembolize ediyor.
Bu dönem, ilişkilerin gündemimizin ana konusu haline geldiği, hem özel ilişkilerimizin, hem de iş ilişkilerimizin odağımız olacağı bir zaman. Evlilik, ortaklık, diplomasi ve anlaşmalar, sanat, yaratıcılık, estetik ve görsellikle ilgili konularda gündeme gelebilir.
Aynı zamanda bu dönemde ilişkilerde nasıl bir rol oynadığımızı ve ilişkiler içindeki kimliğimizi sorgulayabiliriz. Güneş bu noktada bize, başkalarıyla birlikte uyum içinde yaşamayı ve bunu yapabilmek için nelere dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatabilir. Kendimizi, ilişkilerimiz sayesinde çok daha rahat ifade edebilirken, bir taraftan da ilişki içinde olduğumuz her kişinin bize ayna tuttuğunu unutmamalıyız. Dolayısıyla ilişkilerimiz bu dönemde iyi ve tatmin edici ya da kötü ve zorlayıcı olabilir.
27 Eylül saat 10:41’de
Merkür Akrep Burcuna giriyor.
Günlük iletişimimizde objektif alandan sübjektif alana geçiyoruz. Ay boyunca iletişimde denge kurmaya çalışan bir tarz içindeyken, şimdi kendi iç dengelerimize yönelebiliriz.
Başkalarını memnun etmek, iletişimde denge kurmak ve anlayış yerine, kendi fikir ve düşüncelerimize odaklanarak bilinçaltının bilinmeyenine yoğunlaşabiliriz. Dolayısıyla önümüzdeki dönem boyunca zihnimiz okült, mistik ve sezgisel konulara daha fazla odaklanabilir. Bu sebeple günlük konuşmalarda derinlik sağlamak mümkün olabilir.
İlginizi çekebilir: 12 Jung Kişilik Arketipi
