İnsanların farklı bakış açılarına sahip olması bir sorun ile karşı karşıya kalındığında ortak bir çözüme ulaşmayı zorlaştırabiliyor. Çoğu zaman fikir ve görüşlerimizde esnek değiliz ve karşımızdaki kişiyi anlamakta, düşünce kalıplarının nereye dayandığını algılamakta zorlanıyoruz. İnsan davranışı, psikolojik gelişim, kültürel dinamikler, liderlik ve iletişim gibi gelişimimizin farklı noktalarına dokunan Spiral Dinamikler teorisi ve 8 aşamalı modeli, önce kendimiz ile ilişkimize sonra da başkaları ile olan etkileşimlerimize ışık tutuyor.
Spiral Dinamikler nedir?
Spiral Dinamikler modeli, bir gelişim teorisidir. Amerikalı gelişim psikoloğu Clare W. Graves tarafından ortaya atılan bu model, düşünme ve hareket etme biçimimizin değerlerimiz ve inançlarımız tarafından şekillendirildiğini ortaya koyar.
Bu teori, insan davranışlarını inceler. Bireyler ve gruplara olduğu gibi toplumlara ve organizasyonlara da uygulanabilir. Bu teoride insan davranışları, bütünsel bir bakış açısıyla daha geniş bir çerçeveye oturtulmaya çalışılır. Aynı zamanda teorinin ortaya koyduğu farklı seviyelerdeki insan davranışları ile çalışmak adına bir yol haritası sağlar.
8 farklı aşamaya yer veren Spiral Dinamikler modeli, insan davranışında nihai olgunluğun var olmadığını yalnızca olgunluk seviyelerinin olduğunu öne sürer. Bu teoriye göre davranışlarımız iyi veya kötü, olgun veya olgunlaşmamış olarak kategorize edilmez. Bir spektrum olarak ele alınan insan davranışları, çevremiz değiştikçe ve biz buna uyum sağladıkça 8 farklı aşama arasında hareket eder.
Spiral Dinamikler teorisinden ne çıkarabiliriz?
Değerler ve inançlar, bireylerin veya grupların zihin durumu tarafından oluşturulur ve hayatta karşı karşıya geldiğimiz durumlarda verilen tepkileri belirler. Bir kişi veya grup, daha düşük bir zihin durumuna sahipse karşılaştığı durumlara daha düşük seviyeli bir değer sistemi ile yanıt verecektir. Aynı şekilde daha yüksek bir zihin durumuna sahip olan kişinin verdiği tepki daha yüksek bir değer sisteminden olacaktır.
Modelin belirttiği her seviyede, benzersiz bir dünya görüşü gözlemlenebilir. İnsanlar, gruplar ve organizasyonlar bu seviyeleri yaşam döngülerinin farklı zamanlarında deneyimleyebilirler.
Spiral Dinamikler teorisini hangi durumlarda kullanabiliriz?
Spiral Dinamikler modeli, sayesinde iş hayatında ve kuruluşunuzun içerisinde insanları daha iyi nasıl yönetebileceğinizi keşfedebilirsiniz. Bir bütünün içerisinde bireylerin iş ve toplumla ilişkilerini doğru analiz edebilmek, insan merkezli bir yaklaşım benimsemek için önemlidir.
Çalışanların anlamlı bir amaç doğrultusunda geliştiği ve yüksek üretkenliği sürdürdüğü ortamlar oluşturmak için ihtiyaç duyulan gelişimi Spiral Dinamikler farkındalığında bulabiliriz. Bu farkındalık, ekibinizin davranışlarını anlamanıza ve sizin için veya sizinle çalışan kişilerle daha anlamlı ilişkiler kurmanıza yardımcı olacaktır.
İnsanların ve toplulukların farklı evrelerde bulunmaları, iletişimdeki zorlukları anlamanızı ve etkili stratejiler geliştirmeyi kolaylaştırabilir. Farklı evrelerden gelen insanların ihtiyaçlarını ve motivasyonlarını anlayarak daha empatik ve etkili ilişkiler kurabilirsiniz.
Bu modeli bireysel yaşamınıza dahil ederek kendi gelişim seviyenizi anlamak, hangi değerlerin ve düşünce tarzlarının sizi yönlendirdiğini görmek kişisel gelişiminizi destekleyebilir. Bu farkındalık, kendinizi daha iyi tanımanıza ve gelişim alanlarınızı belirlemenize yardımcı olabilir.
Spiral Dinamikler modeli
Bu teori modeli, insan gelişimini farklı aşamalar ile kategorize eder. Her aşama, etrafımızdaki dünya ve bu dünyada neler yapabileceğimiz hakkında farklı bir bilinç veya farkındalık seviyesini temsil eder. Aşamaların “spiral” olarak adlandırılmasının sebebi doğrusal bir gelişimi işaret etmemesinden kaynaklanır. İnsanlar hayatlarının herhangi bir anında bir aşamadan diğerine geçebilirler. Kolayca ayırt edebilmek için her aşama farklı renkler ile belirlenmiştir.
Spiral Dinamikler’in 8 aşaması
Bej: İçgüdü ve hayatta kalma
İçgüdüsel benlik öncelikle hayatta kalmaya odaklanır. İhtiyaç odaklı, isteklerini tatmin etmeye yönelik şekilde düşünür ve hareket eder. Temel tema sadece hayatta kalmak için yapılması gerekeni yapmaktır. Gıda, su ve barınak bulmaya odaklanan tarih öncesi insanlar, bej seviyesinde yaşamışlardır.
Bu rengin günümüzdeki karşılığı, para konusunda güvencesizlik, değişken bir iş hayatı, çevre ile izole bir ilişki ve kaybolmuş bir kişilik algısıdır.
Mor: Sihir ve kabileye dayalı benlik
Mor seviyesi güvenlik ve emniyet ister. Bireyler, topluluklar oluşturmaya başlarlar ve paylaşılan ritüeller, gelenekler ve inançlarla bir araya gelirler. Odak nokta bireysel hayatta kalma yerine grup olarak güvenlik ve refah sağlamaktır. Korunma için ritüellere, tanrılara ve daha yüksek güçlere bel bağlanır.
Bu rengin günümüzdeki karşılığı, çevreye bel bağlayan bir ekonomik durum, başkalarının kararlarının da söz sahibi olmasından rahatsızlık duymamak, sorgulamamak ve içerisinde bulunulan topluluk ile hareket etmektir.
Kırmızı: Güç
Kırmızı benlik seviyesi güç ve bilinirlik için çabalar. Benmerkezci, egodan beslenen, dürtüsel ve asidir. Güç ile uyum sağlayarak istediğini alabileceğine inanır. Kırmızı seviyedeki bireyler, iradelerini ortaya koyma, kişisel başarı elde etme ve çevrelerini kontrol etme arzusuyla hareket ederler.
Bu rengin günümüzdeki karşılığı, parayı ve sistemi reddetmek, çalışmaktan kaçınmak, çevreye güvenmemek ve duygularını bastıran öfkeli bir benliktir.
Mavi: Düzene bağlı ve mutlakçı benlik
Mavi seviyedeki bireyler öngörülebilir, güvenlik ve amaç duygusu sağlayan sistemler oluşturma ve onları sürdürme isteğiyle motive olurlar. Mutlakçı ve itaatkarlardır. Çoğu din ve dini değer bu aşamada kök salmıştır. İyi tanımlanmış yasalar, kurumlar ve sosyal normlara sahip toplumlarda, bireylerde ve organizasyonlarda gözlemlenebilir.
Bu rengin günümüzdeki karşılığı, maaştan maaşa yaşamak, işini iyi yapıp daha fazlasını arzulamamak, fazla soru sormaktan kaçınmak ve kapana kısılmış hissetmektir.
Turuncu: Başarı ve madde odaklı benlik
Turuncu benlik özerklik, başarı ve kişisel çıkar odaklıdır. Madde odaklı, stratejik ve bireyseldir. Bireyler kişisel ilerleme ve başarının peşine düşerler. Turuncu seviyesi girişimci kültürlerde, piyasa odaklı ekonomilerde ve kişisel gelişim, özerklik ve kişisel büyüme önceliği olan bireylerde görülebilir.
Bu rengin günümüzdeki karşılığı, pasif gelire sahip olmak, kendinin patronu şeklinde çalışmak, ekip gerektiren çalışmalardan kaçınmak, hem limitsiz hissetmek hem de kendinden emin olmama halini sürekli deneyimlemektir.
Yeşil: Duyarlı benlik
Duyarlı benlik bağlantı, topluluk, eşitlik ve fikir birliğiyle yaşar. Göreceli, çoğulcu ve duyarlıdır. Çeşitli görüşleri takdir eder ve çoğunluğun ihtiyaçlarına odaklanır. Ana teması huzuru aramak ve topluluğun şefkatli boyutlarını keşfetmektir.
Bu rengin günümüzdeki karşılığı, ihtiyaçtan daha çok gelire sahip olmak, iş hayatında seçici davranmak ve keyif ile çalışmak, statü kazanma ihtiyacı olmadan başkalarına alıp vermektir.
Sarı: Bütünleştirici benlik
Bütünleştirici benlik, kendisinden önce gelen tüm seviyeleri sentezlemeyi hedefler. Esnek ve kavramsaldır. Öğrenerek ve uyarlayarak kendisinden önce gelen seviyeleri bünyesine katabilir. Bu aşamada, bireyler karmaşık zorlukları anlamaya ve yönetmeye odaklanır, bilgi edinmeye, sistem düşüncesine ve belirsizlik ve karmaşıklıkla başa çıkma becerisine öncelik verirler.
Turkuvaz: Holistik benlik
Spiral Dinamikler modelindeki sekizinci aşama, turkuaz seviyesi olarak bilinir. Bireylerin ve toplumların daha karmaşık, evrensel ve holistik bir düşünce düzeyine ulaştığına işaret eder. Bu aşamada, bireyler insanlık ve doğanın refahı için toplu çözümler ve stratejiler geliştirmeye odaklanır. Çok boyutlu bakış açılarına dair daha derin bir bakış açısı geliştirilir.
Sarı ve turkuvaz renklerinin günümüzdeki karşılığına sahip kişiler, çok sayıda insan topluluklarına ilham verecek şekilde değerleri barındıran liderlik özelliklerine sahip kişilerdir.
Spiral Dinamikler nasıl değerlendirilmelidir?
Sekiz aşamalı Spiral Dinamikler sisteminde sıklıkla yapılabilecek hatalardan biri, bireyleri değer sistemleri bakımından yargılamaktır. Nispeten düşük aşamalarda olan bireyleri cahil veya gelişmemiş, yüksek aşamalardaki bireyleri ise bilge ve gelişmiş olarak görebiliriz fakat bu teoride Clare W. Graves’in vurguladığı üzere, “Yaşam koşulları, yanıt olarak ortaya çıkabilen, artabilen, gerileyebilen veya kaybolabilen aşamaları uyandırır.”
Buna göre birey ve çevresi birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak daima etkileşim içerisindedir. İnsanlar ve ortamlar bir araya gelerek daha geniş bilinç aşamalarını oluşturur. Bu karşılıklı bir etkidir ve birbirinden ayrılamaz. Spiral Dinamik bakış açısı bireylerin sosyal, psikolojik ve kültürel bakış açıları hakkında bilgi verir fakat bunun ötesinde yakın çevremizde ve bulunduğumuz toplumda karşı karşıya geldiğimiz durumları anlayabilmemiz için doğru bir bakış açısı sağlar.