RÖPORTAJ: BAŞAK BİNGÜLER
FOTOĞRAF: SAKARA

Ne yeseniz dokunuyor, hangi besinin dokunduğunu anlamıyor ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız histamin intoleransı hakkında bilgi edinmenizde fayda var. Besinlerle aldığımız veya bağırsak bakterilerimizin sentezlediği histamini yıkamadığımız zaman kanda ve beyinde histamin düzeyleri yükselir, yalancı alerji bulgularından nörolojik yakınmalara, mide bağırsak şikayetlerinden kaygı bozukluğuna, hiperaktif mesaneden uykusuzluğa uzanan çok geniş bir spektrumda yakınmalara yol açar. Nöroloji Uzmanı Dr. Banu Taşçı Fresko, Ne Yesem Dokunuyor kitabında histamin intoleransı ile ilgili tüm detayları anlatıyor. Yediklerinizin hayat kalitenizi düşürmesine engel olabilmeniz için Dr. Banu Taçcı Fresko’ya histamin intoleransı nedir, nasıl anlaşılır ve çözümleri nelerdir sorularını yönelttik. 


Histamin intoleransımız olup olmadığını kendimizde sorgulayabilmemiz için genel hatlarıyla histamin intoleransının ne olduğunu açıklayabilir misiniz? Bu intoleransa sahip olduğumuzu nasıl anlarız? 

Histamin intoleransı, bağırsaklarda ve kanda artan histamin (ve diğer biyojenik amin) düzeyleri ve etkileri ile baş edememe durumu olarak özetlenebilir.  Normal insanlarda hiçbir yakınmaya neden olmayan düşük histamin alımı, histamin intoleransı olan hastalarda yalancı alerji, IBS benzeri, nörolojik ve kardiyovasküler pek çok bulguya neden olur. Yemek yedikten sonra -özellikle dışarıda yemek yemediğimizde- histamin intoleransı bulgularından alerji benzeri bulgular, baş ağrısı, şişkinlik ve mide bağırsak yakınmaları ortaya çıkıyorsa histamin intoleransı akla gelmeli. 

“Ne yesem dokunuyor”, “Yemeklerden sonra kafamı toplayamıyorum”, “Sabahları dümdüz olan karnım ilk lokmayla şişiyor” gibi yaygın şikayetleri olan kişiler, sorunun çözümü için ilk olarak ne yapmalı?  

Öncelikle bir hekime gidip muayene olmalı çünkü histamin intoleransı nadiren tek başına olan bir hastalıktır. Glüten hassasiyetinden enflamatuar bağırsak hastalıklarına, alerjiden astıma pek çok hastalık, intolerans zemininde yer alabiliyor. 

Doktora gitmeden önce ne yapılabilir diyorsanız besin günlüğü tutmak bir işe yarayabilir. Gün içerisinde yenilen her lokma kayıt altına alınıp yanına o sırada olan yakınmalar yazıldığında, insan bir süre sonra benzeri örüntüler yakalayabiliyor: ”Geçen sefer de karnım şiştiğinde öğlen pizza yemiştim.” gibi. Dokunan besinleri tüketmeyip yakınmalar geçinde tükettiğinizde tekrar bulgular ortaya çıkıyorsa o besin maddesini tüketmemek gerektiğini fark ediyorsunuz. 

Histamin intoleransına iyi gelmeyen besinler neler? 

Web sitemde ve kitaplarımda daha ayrıntılı listeleri bulabilirsiniz ama en çok dokunan besinleri şöyle sıralayabiliriz. Fermente yani mayalanmış veya belli süre bekletilerek kimyasal olarak değişikliğe uğramış besinler: süt ve süt ürünleri, turşular, mayalı alkollü içecekler, çikolata, boza gibi. Bunların dışında glüten içeren tüm ürünler, baklagiller, inek sütü ve ürünleri, bazı meyveler, kuru meyveler ve kuru yemişler sayılabilir. 

Son zamanlarda yaygın beslenme alışkanlıklarımızdan olan süt ürünleri ve glüten tüketimi ile ilgili pek çok uyarı yapıldı. Süt ürünleri ve glüten tüketmemeli miyiz? 

Dokunuyorsa veya çaresini bulamadığımız yakınmalarımız veya kronik hastalıklarımız varsa tüketmemeliyiz. 

Pek çok kişi çölyak hastası olmasa da glüten hassasiyetine sahip olabiliyor, glüten tükettiklerinde pek çok sorun yaşayabiliyorlar. Ayrıca ailede Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklar varsa, en azından bir hekime gidip çölyak hastalığı/non çölyak glüten hassasiyetinin araştırılmasını öneririm. 

İnek sütü, hamile ineklerden süt alınmasından başlayıp süt miktarını artırmak için kullanılan hormonlara kadar aslında insan için gereksiz ve zararlı bir hormon yükü oluşturuyor. Ayrıca Hollstein ineklerden elde edilen sütün kazein yapısı pek çok kişiye dokunabiliyor. Yine çevresel faktörlerle ortaya çıkışı kolaylaşan laktoz intoleransı da süt tüketmemek için diğer iyi bir neden. 

Batı tipi beslenme davranışları nelerdir? Bu beslenme alışkanlıklarının sağlığımıza olumsuz etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Histamin intoleransı olanlar için nasıl bir beslenme düzeni önerirsiniz? 

Batı tipi beslenme şöyle özetlenebilir:

  • Besin içeriği fakir, kalorisi yüksek besinler ve içecekler. 
  • İşlenmiş, paketlenmiş, kızartılmış hazır besinler. 
  • Yoğun patates ve mısır tüketimi/ içeriği. 
  • Sebze, meyve ve balık içeriğinden yoksun diyet.
  • Glüten, rafine karbonhidrat, şeker ve yüksek fruktozlu mısır şurubu.
  • Süt ve süt ürünleri. (özellikle inek sütü)
  • Tohum yağları, doymuş yağlar (etler, yağlar, süt ve süt ürünleri) ve trans yağlar.
  • Yüksek hayvansal protein. 
  • Gıda katkı maddeleri. (tatlandırıcı, MSG, boyalar, emülgatörler, mikrobiyal transglutaminaz ve diğerleri) 
  • Yüksek sodyum, düşük potasyum düzeyleri.
  • Yetersiz/ düşük lif içeriği.
  • Yetersiz Omega-3 ve doymamış yağ asidi içeriği.
  • Yetersiz vitamin, mineral, antioksidan ve polifenol içeriği.
  • Tarım ilacı veya toksik metal yükü olan hazır besinler. 

Batı tipi beslenme alerjilerden nörodejeneratif beyin hastalıklarına, enflamatuar bağırsak hastalıklarından fibromiyaljiye kadar pek çok hastalığı tetikleyebiliyor veya kötüleştirebiliyor. 

Histamin intoleransı ile birlikte bağırsak problemi ve/veya alerjisini olan hastaların bu tarz hazır ve paketli besinleri mümkün mertebe tüketmemeleri gerekiyor. 

Kitapta detaylarıyla anlattığınız histamin intoleransıyla başa çıkmak için gereken genel yol haritasıyla ilgili neler söylebilirsiniz? 

Öncelikle farkına varmak gerekiyor. Bunun için de besin günlüğü tutmayı öneriyorum. Ardından mayalı ve fermente besinleri kesmek, glüten , inek sütü ve işlenmiş/beklemiş domates ürünlerini (salça, ketçap, kurutulmuş gibi) azaltmak, mayalı alkollü içecek içmemek gerekiyor. Yenilen balığın çok çok çok taze olması önemli. 

Besinlerin içindeki histamin oluşumunun önüne geçebilmek ve artışını engellemek için gıdaların saklama ve pişirilmesiyle ilgili nelere dikkat etmeliyiz? 

Tazelik çok çok önemli. Sebze olsun, balık olsun, etinden meyvesine tüm besinler taze olmalı. Yemekleri pişirdikten sonra o gün veya en geç ertesi gün tüketemiyorsak dondurularak saklanmalı. Kuru yemişler, kuru meyveler ve unlar dolapta saklanmalı. 

Histamin intoleransı genetik midir? Bu sendrom ile alerjik hastalıklar, migren, bağırsak hastalıkları arasında nasıl bir ilişki var? 

Her hastada değilse de bazı hastalarda ailevi geçiş/yatkınlık görebiliyor. Onun dışında çölyak hastalığı biliyorsunuz genetik geçiş gösteren bir hastalık; yine alerji ve astımda da çölyak hastalığı gibi olmasa da genetik yatkınlık görülebiliyor. 

Artık neredeyse tüm hastalıklar bağırsak sağlığı ile ilişkilendiriliyor. O yüzden bağırsak sağlığını veya bağırsak bakterilerinin sağlığını bozan her türlü hastalık histamin intoleransına neden olabiliyor. Öte yandan bağırsak sağlığının bozulması ile kötüleşen alerjik hastalar da vücutta artan histamin düzeyleri, histamin intoleransı bulgularını artırabiliyor. 

Histamin intoleransı teşhisi konan konmayan herkes için genel olarak sağlıklı yaşam önerilerinizi öğrenebilir miyiz? Beslenme dışında ne gibi alışkanlıkları hayatımıza dahil etmemizi önerirsiniz? 

Beslenme için yukarıda bahsettiğimiz Batı tipi beslenmeyi mümkün mertebe sıfırlamak, beraberinde de sebze ve balık tüketimini artırmak önemli. Beslenme dışında, en az beslenme kadar önemli olan bir faktör hareket ve düzenli egzersiz. 

Son olarak da stres tüm hastalıkların bulgularını artırabildiği gibi histamin intoleransı bulgularını da belirgin olarak artırabiliyor. O nedenle stresle baş etmek, bunun için ya yardım almak ya da beraberinde stresle baş etmeyi kolaylaştıracak yoga, meditasyon ve düzenli egzersiz yapmak çok önemli.





BLOOM SHOP