
In partnership with Wings
Duygularımız çok yoğunlaşsa bile olaylara nasıl tepki verdiğimiz bizim kontrolümüzde. Birçoğumuz hayatı otomatik pilotta yaşıyor. Yapmamız gerekenleri, gideceğimiz yerleri, yapacağımız konuşmaları büyük bir dikkatle değil, neredeyse ezberimizden yapıyoruz. Eğer gün içerisinde bizi bu rutinimizden çıkaran zorlayıcı bir olay, bir düşünce, bir duygu deneyimlersek ya bu hisleri bastırmaya itiliyoruz ya da çok reaktif, kontrolsüz tepkiler veriyoruz. Bu şekilde yaşamak uzun vadede sinir sistemimize daha çok stres yüklüyor, bizi doğru kararlar vermekten, mutlu ve dengede olmaktan alıkoyuyor. Beyin fizyolojisi, duygular, düşünceler ve tepkiler arasındaki iç içe geçmiş ilişkileri 40 yılı aşkın süredir araştıran dünyaca ünlü yazar ve nörobilimci Dr. Caroline Leaf öncelikle bize iyi olmamanın bir sorun olmadığını hatırlatıyor ve duygusal olarak zorlayıcı anlarda zihnimizi toplamamız ve kontrollü tepkiler verebilmemiz için kullanabileceğimiz bazı pratikler öneriyor. Leaf’in negatif düşüncelerden kurtulmak için önerdiği pratiklerden 63 Saniye Kuralı’nı sizin için anlattık.
Dr. Caroline Leaf kimdir?
Instagram’da neredeyse 1 milyon takipçiye sahip olan Dr. Caroline Leaf, kendi sözleriyle bir nörobilimci, konuşma terapisti, zihinsel sağlık uzmanı, çok başarılı bir yazar ve podcast sunucusu. 40 yılı aşkındır beynin yapısı, düşünceler ve davranışlar arasındaki ilişiyi araştıran Dr. Leaf’in nöroplastisite yani beynin kendini yeniden şekillendirme becerisi üzerine çığır açıcı çalışmaları bulunuyor. Bilimsel araştırmalardan yola çıkarak geliştirdiği pratikler ile beynin bu yetisini tetiklemeyi, kötü alışkanlıklar, toksik düşünceler ve bağımlılıklardan kurtularak herkes için daha mutlu, sağlıklı ve dengeli bir yaşamı mümkün kılmayı amaçlıyor.
Leaf’in istenmeyen düşünce ve hisleri dominant hale gelmeden evvel durdurmaya yarayan 63 Saniye Kuralı ise nöroplastisiteyi tetikleyen pratiklerinden biri. Yeni yayımlanan kitabı Cleaning Up Your Mental Mess‘de detaylı şekilde anlattığı bu pratik, toksik düşünceleri zihni ele geçirip yeniden şekillendirmeden durdurmayı amaçlıyor.
Negatif düşüncelerden kurtulmak için ne yapmamız gerekiyor?
Öncelikle söyleyelim, iyi olmamak sorun değil. Modern yaşam tüm yoğunluğu, zorluğu ve stres faktörlerine rağmen bizden sürekli olarak pozitif, enerjik, verimli olmamızı istiyor. Bu da zihnimizde ciddi bir ayrım yaratıyor. Duygularımız yoğunlaştığı anlarda net düşünebilmemizi, doğru cevap verebilmemizi engelliyor. Birçoğumuzun yaptığı gibi gün boyunca iyi olma rolü yaparsak gerçek duygularımızı bastırma riski ile karşı karşıya kalıyoruz. Dr. Leaf’e göre bu baskılama hali stres seviyelerimizi yükseltiyor ve doğru düşünebilmemizi engelliyor. Rol yapmak zihinsel ve duygusal dayanıklılığımızı zayıflatıyor. Peki iyi olmaya çalışmak yerine ne yapmamız gerekiyor? Kötü hissetmeye alan açmamız.
Leaf’e göre gün boyu duygusal dalgalanmalar, birçoğumuzun deyimi ile “negatif duygu ve düşünceler” deneyimlemek çok normal. Bunları kısa çözümlerle baskılamaya çalışmak yerine yapmamız gereken ise yaşam boyu duygusal ve psikolojik dayanıklılığımızı geliştirmeye çalışmak. Leaf’in de dediği gibi “Dayanıklılık zaman alıyor.” Bu basit gerçek, özellikle duygusal yoğunluk hissettiğimiz anlarda önem kazanıyor.
63 saniye kuralı nasıl çalışıyor?
İş ortamınızda bir haksızlık karşısında içinizin öfke ile dolduğunu, ilişkinizde yoğun bir pişmanlık hissettiğinizi, arkadaş grubunuzda kendinizi herkesi mutlu etmeye çalışırken bulduğunuzu düşünün. Bu yoğunluklu anlarda duygularımızın bizi yönetmesine izin vermek, belki net bir zihinle düşünsek yapmayacağımız davranışlar sergilememize neden olabiliyor. Leaf ise bu kritik anlar için yaptığı araştırmaları kullanarak geliştirdiği bir duygusal dayanıklılık tekniğini öneriyor: 63 Saniye Kuralı.
Leaf’e göre sinir sistemimiz çevresel uyaranlar tarafından tetiklendiğinde onu tepki gösterme halinden denge haline getirmek için tam olarak 63 saniyemiz bulunuyor. Çünkü beynimiz yeni bilgileri yaklaşık 10 saniyelik dalgalar içerisinde işliyor. Zihinsel netlik kazanmamız için de bu dalgalardan tam 6 tane yaşanması gerekiyor. Bu da en az 60 saniyeye denk geliyor. Leaf’in çalışmalarında bu süre tam olarak 63 saniye olarak belirleniyor. Bu süre zarfında zihnimiz duygularımızı yorumlayabiliyor ve olan olayları yeni bir perspektiften değerlendirme şansı bulabiliyor.
Aslında yoğun şekilde duygulandığımız bir andan sonra durup kendimize düşünmek için bir süre vermek yeni bir çözüm değil. Bu basit yaklaşımla Dr. Leaf’in dikkat çekmeye çalıştığı nokta, herkesin kendi kendini düzenleme yetisi edinebileceğinde gizleniyor.
63 Saniye Kuralı nasıl pratik ediliyor?
Aniden tüm odağımızı dağıtan, zihnimizi bulandıran duygusal bir an yaşadığımızı düşünelim. Örneğin kendimiz hakkında şüpheye düştük, performans anksiyetesi yaşıyoruz, aşamadığımız pişmanlıklarımız var. Leaf’e göre amaç ilk bu duyguları tespit etmek. Daha sonra sıra, 63 saniyelik molaya geliyor. Bu anı daha farkındalıklı değerlendirebilmek için Leaf iki seçenek sunuyor: Görselleştirme veya nefes pratikleri.
- Görselleştirme sırasında gözümüzün önüne sakinleştirici bir manzara getirmek veya sembolik olarak dışarıdaki kötülüklerden korunduğumuzu hayal etmek sinir sistemini sakinleştirmeye yarıyor. Böylelikle dikkatimizi yeniden toparlayabiliyoruz.
- Nefes pratikleri içinse Leaf’in önerisi yudumlama nefesi. Bu teknikte burundan küçük ve kontrollü şekilde hava alıp uzun bir şekilde nefes veriliyor. Bedenin doğal iç çekişini taklit eden bu nefes bedeni sakinleştirmeye, zihne güvendesin sinyalleri göndermeye yarıyor.
Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!