Aktardığı iyi yaşam ve sağlık tavsiyeleri ile dünya çapında tanınan Genel Cerrah Dr. Karan Rajan için aile ve arkadaşlar ile geçirilen zaman, yeni deneyimler en az her gün sağlıklı tercihler yapabilmek kadar önemli. İşin özü ve Rajan’ın en yeni bilimsel araştırmaları temel alarak sunduğu sağlık önerilerinin amacı, gündelik yaşamımızı kolaylaştırmak ve bizi gerçekten mutlu eden şeyleri yapabilmemiz için zaman yaratmak. Kimsenin “sağlığı” için tüm vaktini mutfakta haftalık yemek hazırlıkları yapmak veya spor salonlarında sıkı egzersiz rutinlerinin peşinde koşmak için harcamasını istemeyen Dr. Rajan, kolay, etkili ve bilimsel temelli bilgileri, gerekirse popüler wellness trendlerini çürüterek paylaşıyor. Her günü dolu dolu ve sağlıkla yaşayabilmemizi isteyen Dr. Karan Rajan’ın en şaşırtıcı sağlık tüyolarını sizin için derledik!
Dr. Karan Rajan kimdir?
Günümüzün sağlık ve bilim anlatıcılığı alanında en başarılı isimleri arasında sayılan Karan Rajan, Birleşik Krallık’ın Ulusal Sağlık Servisi’nde (NHS) genel cerrah olarak çalışıyor. Aynı zamanda Imperial College London’da kıdemli eğitmen olarak dersler veren Rajan İngiliz hükümeti, Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü gibi genel sağlığın politikalaştırılması alanlarında hizmet veren kurumlara danışmanlık veriyor. İlk kitabı This Book May Save Your Life ile birçok ülkede çok satanlar listesine oturan Karan Rajan, kendi sosyal medyası başta olmak üzere dijital platformlar üzerinden herkes tarafından anlaşılabilir, erişilebilir ve doğru sağlık içerikleri paylaşarak etki kitlesini arttırmaya devam ediyor. Rajan’ın Instagram’ında 1,5 milyon, TikTok’unda 4 milyon takipçisi, Youtube‘da ise 2,13 milyon abonesi bulunuyor.
Dr. Karan Rajan bütünsel sağlığı desteklemek için neler öneriyor?
Peki bir içeriği ile en az 10 milyon kişiye erişebilen bir doktor, bütünsel sağlığımızı desteklememiz, iyi olma halimizi korumamız için bizlere neler öneriyor? Rajan’a göre sağlığın temelinde basit bir gerçek yatıyor: “Küçük, sürdürülebilir değişiklikler sağlığımızı büyük ölçüde iyileştirebilir.”
Bağırsak sağlığını desteklemek için:
- Rajan’a göre hepimizin öğrendiğinin aksine sindirim ağızda değil beyinde başlıyor! Beyin ne zaman aç ve tok olduğumuzu, sirkadiyen ritmimizi, ne zaman tuvalete gideceğimizi yani sindirime dair tüm stratejik kararları belirliyor. Tüm mekanik ve kimyasal işleri ise ince bağırsağımız yapıyor.
- Bağırsak sağlığımızı kötü etkileyen faktörler Rajan’a göre şu şekilde sıralanıyor: Çevre (hava, su, toprak) kirliliği, yaygın antibiyotik ve steroid olmayan antiinflamatuar ilaçların (NSAID) kullanımı, alkol, sigara kullanımı, lif açısından zayıf işlenmiş gıdalardan oluşan bir beslenme izlemek.
- Bitkilerin içerisinde bulunan lif ve prebiyotikler bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerin yemek kaynaklarını oluşturuyor. Bir beslenme ne kadar lif ve probiyotik açısından zenginse bakteriler de o kadar mutlu oluyor! Bu nedenle Rajan dengeli ve zengin bir mikrobiyota sayesinde daha sağlıklı bağırsaklara sahip olabilmek için büyük oranda bitki bazlı bir beslenmeyi öneriyor.
- Beslenme ne kadar renkli ve çeşitli ise o kadar antioksidan, polifenol, fitokimyasal içeriyor. Yani o denli antikanserojen ve antienflamatuar oluyor!
- Probiyotik takviyeleri almak konusunda ise araştırmalar yeterince kesin bir bilgi sunmuyor. “Kimseye kışın D vitamini alın demek kadar kesin bir şekilde probiyotik takviyesi kullanın diyemeyiz.” cümlesi ile kendini açıklayan Rajan’a göre mikrobiyom sağlığı sihirli bir ilaç alarak iyileştirelemeyecek kadar kompleks bir sistem.
- Toplumsal olarak ne kadar ayıp olarak damgalasak da gaz çıkarmayıp içimizde tutmaya çalışmak şişkinliğimizin artmasına neden olabiliyor. Bedenden atılamayan gazlar içimizde sıkışıp rahatsızlığa yol açabiliyor. Bu nedenle Rajan, gaz çıkarmalara dair olan toplumsal tabumuzun yok olmasını diliyor!
Daha sağlıklı beslenmek için:
- Her gün mutlaka 30 gram lif almamız gerekiyor. Gerçek gıdaların az olduğu Batı diyetini izleyen ortalama bir kişi, her gün ancak bu optimal miktarın yarısını alabiliyor. Araştırmalara göre günlük lif alımını 10 gram (2 kaşık chia tohumu, 1 adet armut, bir miktar mercimek veya 1 muz) kadar yükseltmek kolon kanserine yakalanma riskini yüzde 10 oranında düşürüyor.
- Yediğimiz yiyeceklerin büyük bir çoğunluğu bağırsaklarda parçalanıyor ve kanımıza karışıyor. Birçok hücre tarafından kullanılan besin değerlerinden ancak çok azı beyin-kan bariyerini aşarak zihnimize etki edecek duruma erişebiliyor. Yani Rajan’a göre yediğimiz yiyecekler ile kısa sürede ruh halimizi etkileyebilmek pek de mümkün görünmüyor! Nitekim Rajan’a göre ruh halini kesin olarak kötü etkileyen tek bir gıda bulunuyor: Alkol.
Daha iyi uyumak için:
- Her gün mutlaka 8 saat uyumamız gerekmiyor! Her birimiz farklı sirkadiyen ritimlere, genetik yatkınlıklara, hormonal salınım döngülerine sahibiz. Bu nedenle birimiz 6 saat uyku ile gayet iyi hissedebilirken bir diğerimizin en az 8 saat uyuması gerekebiliyor. Gerçekten iyi bir uyku düzenine sahip olmak için ne kadar saat uyuduğumuza değil, ne kadar düzenli uyuyabildiğimize dikkat etmemiz gerekiyor. Bunun için de Rajan her gün benzer saatlerde uyuyup uyanmayı ve uyku kalitesini arttırmayı öneriyor.
- Midenin sadece yarısının boşalması yaklaşık 90 dakika sürüyor. Bu nedenle uyumadan 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakmamız gerekiyor. Tam uyku öncesi yüksek oranda yağ içeren yemekler yemek, mide sindirime devam ettiği için reflü veya gastrit yaşama riskimizi arttırıyor.