In partnership with Wings
“Sakin bir zihin, güçlü bir zihindir.” Bu sözü söyleyen başarılı yazar ve sosyal medya fenomeni Yung Pueblo yani Diego Perez için huzur dışarıda bulunabilecek bir duygu değil. Aksine her birimizin pratik etmesi gereken bir efor. Giderek kaotikleşen, negatif haberlerin, belirsizliklerin çoğaldığı, yaşam koşullarının zorlaştığı bir zamanda yaşıyoruz. Huzur belki de ilk defa hepimiz için bir ihtiyaç, bir sığınak haline geldi. Nitekim Pueblo’nun kast ettiği gibi birçoğumuz huzuru dışarıda arıyor, rahatsız edici duygularımızı bastırmaya, zihinsel karmaşamızı daha çok dikkat dağıtıcılar ile çözmeye çalışıyoruz. Aradığımız huzuru ise bulamıyoruz. Peki o zaman ne yapmalıyız? Hayatla beraber koşmak yerine yavaşlamalı, kendimize dönerek iç huzurumuzu beslemeliyiz. Yung Pueblo, dünyaca ünlü kişisel gelişim yazarı Mel Robbins ile bir araya gelerek herkesin yararlanabileceği iç huzur rehberini oluşturuyorlar.
Yung Pueblo kimdir? Diego Perez ve iç huzur felsefesi
Sosyal medyada birçoğumuzun “Yung Pueblo” mahlası ile tanıdığımız Diego Perez, kendi kendini iyileştirme, sağlıklı ilişkiler kurma, özle bağ kurma gibi konular üzerine yoğunlaşan başarılı bir yazar. Sosyal medya üzerinden 4,5 milyon kişiye erişebilen Diego Perez aynı zamanda her ikisi de New York Times Çok Satanlar Listesi’nde bir numara olmuş “Netlik ve Bağlantı” ile “İçindeki Evren” kitaplarını da kaleme almış. En yakında çıkan kitabı “How to Love Better” henüz Türkçeye çevrilmese de daha güçlü ve sağlıklı ikili ilişkiler kurmak için içimizdeki şefkat, minnet, kabul duygularını nasıl geliştireceğimizi anlatıyor.
Kişisel gelişim ve farkındalık dünyasının en etkili iki ismi diyebileceğimiz Pueblo ve Robbins, Robbins’in The Mel Robbins Podcast‘inde bir araya gelerek giderek kaotikleşen dünyamızda nasıl daha huzurlu ve tatmin edici yaşamlar sürebileceğimizi beraber konuşuyorlar. Bu sohbetleri ile kendini kapana kısılmış, hayattan kopmuş, yüzeysel hisseden herkesi durmaya, dengelenmeye ve içlerine dönmeye çağırıyorlar.
Neden kendimizden uzaklaştık? Duygusal iyileşmeye giden yol nedir?
Yung Pueblo’ya göre birçoğumuz rahatsız edici duygularımızdan kaçmaya, dikkatimizi işle, yemekle, alışverişle, ilişkilerle dağıtmaya çalışıyoruz. Geçici anlamda iyi hissetsek de sürdürülebilir mutluluğu ve tatmini yakalayamıyoruz. Kendimize iyi hissetmek için gerçek bir fırsat sunmuyoruz. Halbuki gerçek iyileşme, duygularımızdan kaçmak yerine onlarla yüzleştiğimizde başlıyor. Pueblo da bu noktada herkese rahatsız edici duygularımızın içinde oturmayı, yargılamadan, kontrol etmeden gözlemlemeyi öneriyor. Ona göre bu çokça cesaret isteyen aksiyonu yapmak; duygularımızı uyuşturmak yerine içimizden akıp gitmelerine izin vermek, bizi kendimize yaklaştıyor.
“Zihnin çalkantılıyken kendini nasıl gördüğüne güvenme. Acının bile geçici olduğunu unutma. Kendine nazik davran. Mükemmeliyetçiliği bırak. Fırtınayla yüzleşip onu aşacak kadar deneyimin var.”
Yung Pueblo
İç huzur ve anda kalma pratiği: Zihinsel farkındalık nasıl gelişir?
Pueblo, “Hayattaki en büyük mutluluk ve bilgelik, anda olabilmekten gelir.” dese bile anda kalmak modern hayatın yoğun temposunda pek de mümkün olmuyor. Peki hayat kaotikleştikçe bizler andan ve kendimizden kopmamayı nasıl başaracağız?
Öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor: Anda olmak, mükemmellikten değil, farkındalıktan geçiyor. Zihnimizin geleceğe ya da geçmişe daldığını her fark ettiğimiz, farkındalığımızı şimdiye getirdiğimiz her anda aslında hayatla olan bağımızı da yeniden canlandırıyoruz.
Anda kalmayı öğrenmek de aslında kendi zihnimiz ve bedenimiz içerisinde güvende hissedebilmeyi beraberinde getiriyor. Pueblo’nun “kendi içinde evini inşa etmek” olarak adlandırdığı bu hissiyat, hayat ne kadar belirsizleşirse belirsizleşsin, yeniden dengeye gelebilmek için dışarıdan onay veya konfor aramak yerine içimize dönme şansı veriyor. İç huzur anda kalabilmekle başlıyor.
Yung Pueblo’nun iç huzur rehberi: Günlük farkındalık ve şükran alışkanlıkları
Pueblo’nun perspektifine göre duygusal iyileşme 12 seans terapiye gitmekle veya birkaç kişisel gelişim kitabı okumakla sınır değil. Aksine o, iyileşmeyi sürekli devam eden bir pratik olarak görüyor. Bunun için de dağılan zihnimizi şimdiki ana taşıyacak, iç huzurumuzu besleyecek birtakım pratikleri birkaç kere değil, hayatımız boyunca her gün yapmamızı öneriyor.
- Şükretmek: Hayatın hızlı temposu içerisinde başımıza gelen veya etrafımızda gördüğümüz küçük veya büyük tüm güzellikleri fark edip şükretmek zaman içinde zihni yeniden şekillendiriyor, mutluluğu ve hayat tatminini arttırıyor.
- Kendi duygusal kapasitemizi bilmek: Günümüz dünyasında hem bireysel hem de kolektif ölçekte çok fazla negatif habere maruz kalıyor, çokça empati kuruyoruz. Nitekim bu durum, şu an ne kadar önemli olsa da duygusal kapasitemizi aşmamıza, empati yorgunluğu ve mutsuzluk yaşamamıza sebep olabiliyor. Pueblo en azından bireysel seviyede bunu kontrol altında tutmamızı; duygusal kapasitemiz dolduktan sonra kendimizi korumak için çevremize hayır demeyi öğrenmemizi öğütlüyor.
- Sevgimizi saklamamak: Duygularımızı ister sözlü ister davranışlarımızla ama açıkça ifade etmek duygusal gerginliğimizi atmamıza, sosyal bağlarımızı kuvvetlendirmemize yarıyor.
- Netlik kazanmak için yazmak: Kendimizi kaybettiğimizi düşündüğümüz anlarda elimize bir kağıt kalem alıp “Yaptığım hangi davranış şu anki hayatımı iyileştiriyor?” sorusuna cevap aramak, kendimizle yeniden bağ kurmamızı sağlıyor.
- Beden farkındalığı: Gün içerisinde zihniniz düşüncelere daldığında bedeniniz ne yapıyor? Çenenizi mi sıkıyorsunuz, göbeğinizi içeri mi çekiyorsunuz, nefesleriniz mi yüzeyselleşti? Fark edin. Beden taramasını alışkanlık edinmek zihni şimdiki ana taşımanın en kolay yolunu oluşturuyor.
Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!
