
FOTOĞRAFLAR: ERAY UMAN
Şef, içerik üreticisi, sağlık koçu ve Ayurvedik yaşam koçu kimliklerini bir araya getiren İdil Yazar, hayatını doğallık, sadelik ve farkındalık üzerine inşa ediyor. Ona göre iyi yaşam yalnızca bedensel sağlıkla sınırlı değil; zihinsel dinginlik ve ruhsal neşeyle tamamlanan bir denge hali. Güne hareketle başlayan, mevsimsel ve sezgisel beslenmeyi benimseyen, öğrenmeyi yaşam biçimine dönüştüren İdil, günlük rutinlerinden ilham alan ritüellerle kendine özgü bir denge kuruyor. İdil Yazar’ın iyi yaşam felsefesini, Ayurveda ile kurduğu bağı ve ona ilham veren rutinleri konuştuk!
Şef, içerik üreticisi, sağlık koçu, Ayurvedik koç gibi farklı kimliklerin günlük hayatında nasıl bir araya geliyor? Günlük rutinini paylaşabilir misin?
Bu roller aslında birbirini tamamlıyor. Güne mutlaka hareketle başlıyorum: haftada iki gün koşu, iki gün pilates, ağırlık antrenmanı ve yoga yapıyorum. Ardından çekimler ya da toplantılar oluyor. Yeni başladığım Naturopathic Nutrition eğitimine her gün 1 saat ayırmaya çalışıyorum. Çekim molalarım okulda geçiyor diyebilirim. Akşamları Ali’yle yürüyüşümüz ve dondurma ritüelimiz var. Bu anlara bayılıyorum! Kendime telefonsuz zamanlar yaratıp kitap okuyorum. İçerik üretimi de bu akışın doğal bir parçası haline geldi.
İyi yaşam felsefesi senin için ne ifade ediyor? Bu anlayışı mutfağına ve yaşamına nasıl yansıtıyorsun?
İyi yaşam; sağlıklı bir beden, sakin bir zihin ve neşeli bir ruh haliyle kurulan denge demek. Doğayla uyumlu yaşamak, mevsimleri takip etmek ve kendime özen göstermek bu dengenin temelini oluşturuyor. Mutfağımda mevsimsel, sade ve besleyici tariflerle bu yaklaşımı yansıtıyorum. Hayatta da seçimlerimi bu farkındalıkla yapıyorum.
Bedensel ve zihinsel olarak iyi hissetmek için neler yapıyorsun?
Hareket, sıcak sauna, sıcak yoga, yemek yapmak, kitap okumak ve doğa bana çok iyi geliyor. Spor fiziksel enerjimi, yürüyüşler zihnimi dengeliyor. Kendime sık sık “Bugün neye ihtiyacım var?” diye sorarım. Bu sorular yönümü belirliyor.

Mutfağa, sağlıklı yaşama ve bütüncül iyilik haline olan tutkun ve bunu paylaşma isteğin nasıl şekillendi?
Her şey anneannemle başladı. Onun sevgisi ve yemekleri bana mutfağı sevdiren ilk şeydi. Anneannemi kaybettikten sonra mutfağa olan ilgim tutkuya dönüştü. Doktor yoğunluklu bir ailede büyüdüğüm için zamanla sağlıkla da birleşti. Ayurveda, bütüncül beslenme ve hareket bu sürecin doğal parçaları oldu. Paylaşma isteğim ise içgüdüsel. Küçüklüğümden beri restoranlar, kitaplar, filmler, kafeler arkadaşlarım tarafından hep bana sorulurdu. Sosyal medya sayesinde daha çok kişiye ulaşabiliyorum.
İçerik üreticiliğinin emek ve zaman isteyen hayatla iç içe geçmiş bir süreç olduğunu biliyoruz. Böyle bir iş-yaşam düzeninde, sen bu dengeyi nasıl koruyorsun?
Sevdiğim işi yapıyorum, bu yüzden zor gelmiyor. İçerik üretmek, tarif geliştirmek ve eğitimlere katılmak bana iyi geliyor ve keyif veriyor. İş ve özel hayatı ayrı düşünmüyorum. Bir hayatım var, her parçası bana ait. Attığım her adımı hayatımı genişletmek için atıyorum. Sabah sporumu, akşam Ali ile yürüyüşümü yaptığım sürece dengedeyim.
Ayurveda ile nasıl tanıştın ve bu kadim şifa sistemi hayatını nasıl şekillendirdi?
Ayurveda’yla New York’ta yaşarken tanıştım. Deepak Chopra’nın meditasyon merkezinde duydum. Yıllar sonra araştırmaya başladım, etkilendim ve uyguladıkça daha da bağlandım. Pandemide Ayurveda eğitimimi tamamladım. Şimdi mevsimlere ve bedenimin ihtiyacına göre besleniyor, daha dengeli bir yaşam ritmi kuruyorum.

Yoğun tempoya sahip birçok insan sağlıklı beslenmekte zorlanıyor. Zamanı kısıtlı olanlar için sağlıklı beslenmeyi kolaylaştıracak en iyi önerin ne olurdu? Bu konuda sen nasıl bir yol izliyorsun?
Planlama her şeyi kolaylaştırıyor. Haftalık menü oluşturmak, önceden hazırlık yapmak, örneğin haşlanmış bakliyatlar, çorba, zeytinyağlılar, yıkanmış yeşillikler çok işe yarıyor. Fırınlanmış sebze ve ızgara proteinler hem pratik hem hafif.
Sağlıklı bir yemek senin için ne anlama geliyor? Sence “sağlıklı” bir tabakta neler olmalı?
Doğal, mevsimsel ve dengeli. Sebze, protein, lif, sağlıklı yağ ve mümkünse fermente bir ürün içermeli. Renkli, doyurucu tabaklar hazırlamayı seviyorum. Yemek yaparkenki ruh halimin yemeğe geçtiğine inanıyorum.
Sana ilham veren kitaplar hangileri? Kitap önerilerini paylaşabilir misin?
- Dört Anlaşma: Toltek Bilgelik Kitabı, Don Miguel Ruiz
- Kurtlarla Koşan Kadınlar: Vahşi Kadın Arketipine Dair Mit ve Öyküler, Clarissa Pinkola Estés
- Tanrılar Okulu, Stefano D’Anna
- One, Richard Bach
- Siddhartha, Hermann Hesse

Kısa Kısa
Son zamanlarda sana en iyi gelen wellness ritüelin nedir?
Sauna! Sıcağı çok seviyorum, bana hep iyi gelir.
Dinlemekten keyif aldığın podcast önerilerini paylaşabilir misin?
- Huberman Lab
- The Rich Roll Podcast
- Dr. Josh Axe Show
- Deepak Chopra
- The Doctor’s Kitchen
- Psikopatika – Pınar Sabancı
Sabah insanı mısın yoksa gece insanı mı?
Kesinlikle sabah! Güneşle uyanmak bana enerji veriyor.
Asla vazgeçemem dediğin sağlıklı atıştırmalığın var mı?
Meyve. Bence doğanın bize sunduğu en güzel hediyelerden biri.
Gizli bir wellness sırrın var mı? Bizimle de paylaşabilir misin?
Kendi bitki çaylarımı yapıyorum. Mesela gece papatya, gül ve lavanta karışımı içiyorum.
Somonlu Kale Salatası Tarifi

İdil’in favorilerinden biri olan somonlu kale salatası tarifi!
Malzemeler:
Sos için:
- 1/4 su bardak tahin
- 2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
- 1 çay kaşığı bal ya da akçaağaç şurubu
- 1/2 çay kaşığı dijon hardalı
- 1/2 çay kaşığı tuz
- Karabiber
Salata için:
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 400 gram somon (iri küp)
- 1 demet Kale
- 1/2 su bardak hurma
- 1 adet avokado
- 1 yemek kaşığı saf akçaağaç şurubu
Tarif:
- Somonu tuz ve karabiber ile tatlandırın tavada pişirin.
- Kale’yi hafif tuz ile ovun.
- Sos malzemelerini çırparak birleştirin.
- Kale’ye sos ekleyin karıştırın.
- Avokado ekleyin.
- Somon ekleyerek servis edin.