Nedeni ne olursa olsun, yeni bir iş aramak zorunda kalmak finansal ve ruhsal olarak çok zorlayıcı olabiliyor. İyi olma halini birçok açıdan düşürebilen uzun işsizlik veya iş güvensizliği dönemleri zor duyguları ortaya çıkarabiliyor, hayata karşı güveni ve motivasyonu düşürebiliyor. Ciddi bir stres ve anksiyete kaynağına dönüşebilen iş kaybı eğer ki doğru başa çıkma stratejileri ile desteklenmezse bütünsel sağlığı aşağıya çekecek düzeylere ulaşabiliyor. Günümüz dünyasının sosyo-ekonomik dengesizliği göz önünde bulundurulduğunda da iş güvensizliği ve kaybı hepimizi ya doğrudan etkiliyor ya da etkileyebilecek önemli bir toplumsal soruna dönüşüyor. Eğer siz de profesyonel yaşamınızda belirsizlikler veya zorunlu molalar yaşıyorsanız, karşınıza daha iyi bir fırsat çıkana kadar zihinsel ve bedensel dayanıklılığınızı korumanıza yardımcı olacak önerilerimize göz atın!
İş güvensizliği nedir?
İşimizi yakın bir zamanda kaybedebileceğimizi düşünüyorsak, iş güvensizliği yaşarız. Bulunulan sektör finansal açıdan dengesizse, şirket değer kaybediyorsa veya toplu işten çıkarmalar yapılıyorsa iş güvensizliğinden bahsedilebiliyor. En basit haliyle bir işin geleceğinin ve sürdürülebilirliğinin öngörülemediği her anda, örneğin yeni kurulmuş bir start-up’da çalışmak bile, iş güvensizliği nedeni sayılabiliyor.
Ciddi bir stres ve anksiyete kaynağı olabilen iş güvensizliği kişinin zihinsel ve fiziksel sağlığını aşağıya çekebiliyor. Bedensel olarak kardiyovasküler hastalıklar, ülser, migren, sırt ağrısı ve kronik uykusuzluk ile ilişkilendirilebilen iş güvensizliği zihinsel ve ruhsal olarak kişinin kendini yalnız hissetmesine, izolasyona, tükenmişlik sendromuna, motivasyon, istek düşüklüğüne ve bu nedenle de yeni bir iş bulma potansiyelinin düşmesine neden olabiliyor. Peki iş güvensizliğine karşı bütünsel sağlığımızı korumamız ve tüm bu negatif etkileri minimize etmemiz için neler yapmamız gerekiyor?
İş güvensizliği ve kaybı söz konusu olduğunda zihinsel sağlığımızı nasıl koruyabiliriz?
Herkes kariyerinin bir noktasında iş güvensizliği yaşayabiliyor. İş hayatımızda deneyimlediğimiz bir belirsizliğin bizi temelimizden sarsmaması için ilk olarak önceliklerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. En kötüsü yaşanır ve gerçekten de işimizi kaybedersek bu kez bir dalga gibi gelen endişe, yalnızlık, savunmasız kalmak gibi zorlayıcı durumlarla başa çıkabilmemiz önem taşıyor. Her şeyden önce ise işsizliğin kalıcı değil, geçici bir durum olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Aşağıdaki öneriler bu zorlu dönemi daha güçlü atlatmamızda bize yardımcı olabiliyor.
1. Eğer yapabiliyorsanız, erkenden planlarınızı yapın.
Maalesef, çalıştığımız yerin ne zaman işten ayrılmamızı isteyeceğini önceden bilemiyoruz. Nitekim iş güvensizliğinin yoğun olduğu bir iş kolunda çalışıyor veya işlerin tam olarak yolunda gitmediğini hissetmeye başlıyorsanız en kötü senaryo için de hazırlık yapmaya başlamamız öneriliyor. Uzun dönem finansal sağlığımızı korumak üzere harcamalarımızı kısmak, tasarruf hesabımızı önceliklendirmek, acil bir durumda bir süre rahat etmemizi sağlayacak kadar parayı kenara ayırabilmek kendimize olan güvenimizi arttırıyor.
2. Utanç duygusunu bir kenara bırakın.
İş kaybetmek kişisel değildir ve karakterimizi yansıtmaz. Bu nedenle bu zorlu dönemde ilk olarak kendimizi eleştirmeyi, durumumuzdan utanç duymayı bırakmamız ve kendimize daha anlayışlı, nazik şekilde yaklaşmamız gerekiyor. Kendimizde eksiklik veya yanlış aramak yerine işimizle, eski iş yerimizle ilgili neleri sevip neleri sevmediğimiz üzerine düşünebilir, bir sonraki işimizi seçerken bu içgörülerimizden faydalanabiliriz.
3. İşinizin dışında kim olduğunuzu yeniden keşfedin.
Modern yaşamın içinde birçoğumuz kendimizi işimiz ile tanımlamaya başlayabiliyoruz. Ancak aslında hiçbirimiz sadece kariyerimizden ibaret değiliz. İşimizde ne denli iyi olursak olalım kendi öz değerimizi hiçbir zaman profesyonel hayatımız üzerinden ölçmemeliyiz. İş güvensizliği veya kaybının yaşandığı dönemlerde öz değer ve güvenimizi de kaybetmemek için kişiliğimizi sosyal bağlarımız, değerlerimiz, fikirlerimiz, hayata kazandırdıklarımız ile ölçmeli ve bizim için gerçekten nelerin önemli olduğunu gözden kaçırmamalıyız.
4. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarınızı sürdürmeye devam edin.
Çalışmak, hayata rutin katabiliyor. Koşulları ne olursa olsun bir işe sahip olmak günleri, haftaları, hatta yılları şekillendiriyor. Belirli bir düzeni takip etmek de güven hissinin oluşmasında, belirsizlikle tetiklenen anksiyetenin önlenmesinde yardımcı oluyor. İş kaybının kişiyi en çok zorladığı zamanlar bu rutinlerin aniden kaybolması ile oluyor. Bu zorlu dönemde sağlıklı alışkanlıklarımızı sürdürmeye devam etmek, hayatımıza, yeni de olsa, bir rutin kazandırmak normallik olgumuzu kaybetmememize, bütünsel sağlığımızı korumamıza yardımcı oluyor.
5. Sosyal çevrenizden destek alın.
İşimiz bize finansal güç ve rutin kazandırmanın yanı sıra sosyalleşme ve arkadaşlık kurma olanağı da sunuyor. Kişiye aidiyet hissi kazandıran, güven ve destek veren sosyal ilişkiler, iş kaybı durumunda sekteye uğrayabiliyor, bozulabiliyor hatta tamamen kaybolabiliyor. Bu zamanlarda sosyal ilişkileri başka alanlarda sürdürmeye devam etmek; yeni bir hobiye başlamak, kursa gitmek, spor salonuna yazılmak veya eski arkadaşlarımızla yeniden iletişime geçmek yalnızlık hissinin önüne geçebiliyor.
6. Yeni iş arama temponuza dikkat edin.
Günlerinizi sadece bilgisayarın önünde yeni bir iş arayarak geçirmeyin. Bu süreç boyunca tükenmişlik yaşamamak için zamanınızı iş aramak kadar, kendinizi geliştirmeye, becerilerinizi güçlendirmeye, fiziksel olarak hareket etmeye, sosyalleşmeye ve sevdiğiniz aktiviteleri yapmaya da ayırın. Daha üretken ve proaktif hissetmek için yeni kurslara yazılabilir, çevrim içi eğitimler alabilir, sertifika programlarını araştırabilir, yabancı dilinizi geliştirebilir veya gönüllü olarak sivil toplum kuruluşlarında çalışabilirsiniz.