Kutunun dışında düşünmek, “Think outside the box” kavramını duymayan yoktur. İş yaşamında gündeme gelen ve popülerlik kazanan bu kavramı hayata genellemek mümkün mü? Günlük yaşantınızda karşılaştığınız olaylara, deneyimlere ve durumlara farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak, herkesten farklı bir perspektife sahip olabilmek sınırlarınızın genişlemesine imkan sağlayabilir. Kutunun dışında düşünmek ne demek, bu kavramı nasıl hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz? Sizin için araştırdık…
Kutunun dışında düşünmek ne demek?
Kutunun dışında düşünmek, alışılmışın dışında bir perspektife sahip olmak, problemlerle klasik olmayan yollarla yüzleşmek, yaratıcı ve özgürce düşünmek ve kendinize sık sık meydan okumak anlamına gelir. Harvard Business School profesörü Francesca Gino, kutunun dışında düşünme kavramını “yapıcı uygunsuzluk davranışı” olarak tanımlar. Bir kuruluşun, kişinin ya da durumun hayrına olacak şekilde normlardan ve sınırlardan uzaklaşarak farklı bir bakış açısıyla olaya yaklaşmak olarak da tanımlanabilir.
Peki dışına çıkmamız söylenen bu kutunun ne olduğunun farkında mıyız? Birçok farklı kaynaktan kutunun dışında düşün kavramını duymak mümkün fakat hiçbiri kutunun ne olduğunu açıklamaz. Genel bir perspektiften, hayatın her alanını göz önünde bulundurarak bakıldığında bu kutu konfor alanına benzetilebilir. Doğru kabul edilen, riskten uzak, hata payı düşük ve durağan bir yer. Oysa yaratıcı fikirler, etkili çözümler ve olumlu sonuçlar elde etmek için her zamankinden farklı bir şey yapmak, kutunun, konfor alanının dışına çıkmak gerekebilir.
Beraberinde getirdiği bilinmezlik, hata ihtimali ve kaybolma korkusu sebebiyle kutunun dışına çıkmak pek kolay olmayabilir. Kendinize meydan okuyarak yaşamınızda kutunun dışına çıkmanıza, konfor alanınızı genişletmenize yardımcı olacak birkaç ipucundan faydalanabilirsiniz.
Sınırlarınızı keşfedin
Konfor alanınızdan çıkmak için konfor alanınızın ne olduğunu bilmeniz gerekir. Herkesin sınırları farklıdır. Kendi sınırlarınızı keşfetmenin en iyi yolu ise iç gözlem yapmak, merakınızın, yaratıcılığınızın ve arzularınızın özgürce akmasına izin vermektir. Neyde iyi olduğunuzu keşfedin, güçlü yönlerinizi tanımlayın ve kendinize sorular sorun. Bu egzersiz konfor alanınızın ve içinde bulunduğunuz kutunun ana hatlarını belirlemenize yardımcı olacaktır. İyi olduğunuz şeylerin listesi, kendinizi en öz güvenli ve iyi hissettiğiniz alanı temsil eder. Bu liste tam olarak biraz uzaklaşmanız gerekenlerin listesidir. Elbette kendinizi bilinmeyene adamak için güçlü yönlerinizi yok saymak, onlardan vazgeçmek gerekmez. Güçlü yönlerinizi, sınırlarınızı genişletirken kullanacağınız araçlar olarak görün.
Karşı karşıya kaldığınız bir durum ya da problem olduğunda iki kere düşünmek için kendinize zaman ayırın. Aklınıza gelenler yaratıcı ve daha etkili yöntemler mi yoksa sizin için daha kolay olan bilindik yollar mı? Kendinizi daha meraklı ve yaratıcı olmaya zorlayın. Her zamanki yoldan gitmeseydiniz nasıl bir yol izlerdiniz kendinize sorun.
İçinizdeki çocukla iletişime geçin
Çocuklar sınırları olmayan, henüz kutunun içine hapsolmamış zihinlere sahiptir. Eyleme geçerken üzerine düşünmezler, hesap yapmazlar, alabilecekleri hasarı düşünüp arzularından vazgeçmezler. Elbette her durum karşısında çocukça bir tutum sergilemek mümkün olmayabilir ancak arzulara kulak vererek ve basit düşünerek sınırları yok sayabilir, yaratıcı olabilirsiniz. Örneğin bir çocuk kırmızı yapraklı bir ağacın ya da pembe bir denizin var olduğuna inanabilir çünkü kutunun dışında, hayal gücünden düşünür. Oysa yetişkinler detaylarda kaybolur, gerçekliğin güçlü sınırları bu hayali kurmalarını engeller. İçinizdeki çocukla iletişime geçmek, derinlerde bir yerlerde kalmış, gerçeklikten uzak hayallerinizin yüzeye çıkmasına yardımcı olur. Sizi kutunun dışında düşünmeye, yaratıcı işler çıkarmaya ve potansiyelinizi keşfetmeye zorlar.
Bilmediğiniz bir alana yönelin
Yeni bir iş alanına yönelmek, yeni bir dil ya da spor öğrenmek zihninizin daha önce hiç girmediği yerlere girmesine izin verir. Yeni şeyler deneyerek zihin bağlantılarınızı güçlendirebilir, düşüncelerinizi geliştirebilir ve olaylar karşısında farklı bir bakış açısı kazanabilirsiniz. Sürekli aynı konu üzerine yönelmek düşünce sisteminizin hep aynı şekilde çalışmasına ve ister istemez kendinizi sınırlar içerisine hapsetmenize sebep olur. Bu sınırları aşmak ve kutunun dışından düşünebilmek ise ancak farklı alanları keşfetmekle mümkün olabilir.
Yazın, çizin, yaratın
Kutunun dışında düşünmenin bir diğer yolu ise zihninizdeki her şeyi dışarı vurmaktır. Sınırların ve kalıpların ardına saklanmış yaratıcı fikirlerinizi açığa çıkartıp onları takip edebilirsiniz. Bunun en etkili yolu ise yazı yazmak, resim çizmek, bir şeyler üretmektir. Kalemi kağıdı elinize alın ve 5 dakika boyunca durmadan yazın, aklınıza bir şey gelmiyorsa bile “Aklıma bir şey gelmiyor,” yazın ya da boyalarınızı alın renklerle bir düzen, sıra ya da kural olmadan neler ürettiğinize bakın. Zihni serbest bırakmayı sağlayan bu aktiviteler, daha önce fark etmediğiniz duygu ve düşüncelerinizin açığa çıkmasını ve bakış açınızın değişmesini sağlar.
Dopamini artırın
Beyindeki dopamin seviyesinin artması zihnin rahatlamasına ve sınırlarını gevşetmesine olanak sağlar. Bu sayede normlar sebebiyle bastırılmış ve açığa çıkamamış yaratıcı fikirler ortaya çıkar. Dopamin seviyesini artırmak için egzersiz yapabilir, soğuk bir duş alabilir ya da sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırabilirsiniz.
“Kutunun dışında düşün.” ifadesi dünya çapında milyonlarca insan tarafından sık sık kullanılır. Öte yandan, alışkanlıkların dışında düşünmek kolay değildir. Çoğu zaman bunun yerine konfor alanlarımızda kalmayı tercih ederiz. Alışılmışın dışında düşünmek, inançlarımızdan vazgeçmek, başarısızlık ve reddedilme ihtimalini artırmak anlamına gelebilir ancak, farklı düşünmeye başladığınızda ve kutunun dışına çıkabildiğinizde hem sosyal hem de kişisel anlamda gelişmeniz olasıdır.