Günlük hayatınızda genellikle belli başlı kalıpları takip ettiğinizi hiç fark ettiniz mi? Kahvenizi koymak için favori kupanızı aradığınızı, evde yemeğinizi hep aynı köşede yediğinizi veya kanepenin hep aynı noktasında oturmaya eğilimli olduğunuzu? Peki en sevdiğiniz kupanızın kirli olduğunu görünce hiç içinizde bir huzursuzluk oluştu mu? Cevabınız evetse, yaşadığınız bu huzursuzluk hissi konfor alanı ile bağlantılı!

Konfor alanı nedir?

Konfor alanı, kişinin kendini rahat ve güvende hissettiği bir alan veya davranış kalbıdır. Günlük hayattaki davranışlar ve aktiviteler kişinin farkındalığı ve kontrolü dışında belirli bir kalıba girmeye eğilimlidir. Bunun nedeni bilinçaltı seviyede çalışan egonun kişiyi ve güvenli durumları korumak istemesidir. Tekrar edilen bu kalıplar egomuz tarafından tanıdık, güvenli ve belirgin olarak alınır.

Bu kalıplar kullanılırken karşısına çıkabilecek durumları maksimumda öngören ego, risk altında olmadığına beyni telkin eder ve böylelikle stres hormonunu düşürülür. Sonuç olarak kişi kendini güvende, rahat ve konforlu hissetmiş olur. İnsan egosu kişiyi her ne olursa olsun bu alanda tutmaya programlanmıştır. Fakat konfor alanının verdiği his, tamamen geçicidir. Başlarda oldukça tatlı gelse de zamanla kişinin hayatında monotonluk hissi yaratır. Bundan daha önemlisi kişinin ilerlemesini engelleyerek gelişmesinin önüne geçer.

Konfor alanında yaşayan bir kişi sabit ve optimal bir performansla hayatına devam eder. Kişinin gelişimine katkıda bulunabilecek her türlü zorlayıcı ve geliştirici durum konfor alanının dışında kalır. Daha fazla efor harcanması gereken bu belirsiz ortam ve zorlayıcı durumlar otopilot modunun, yani konfor alanının bir adım dışında, korkuların ötesinde, öğrenme alanında gerçekleşir. 

Konfor alanından dışarı çıkmak

Korkuların kişiyi hapsettiği konfor alanının dışında öğrenme alanı başlar. Alışılagelmiş kalıpların dışına çıkmaya başladıkça daha önce deneyimlemediği bir durumla karşı karşıya kalan ego risk hissetmeye başlar. Ne olacağını ve ne yapması gerektiğini bilmeyen ego, beynin panik haline geçmesini ve stres hormonlarını salgılanmasına neden olur.

Bu durumda kişinin anksiyete ve stres gibi durumlarla karşılaşma olasılığı artar. Bu süreçte ego hazırda var olan eski kalıplara yani güvenli konfor alanına dönmek için zihnin sesi olarak kişiyi yönlendirmeye çalışır. Bu süreci kararlılıkla geçiren kişi zaman içinde karşılaştığı bu yeni durumu veya davranış kalıbını da konfor alanına katar.

Yani konfor alanı zaman içinde kişinin hayatına yeni eylemler, deneyimler, düşünceler ve beceriler katmasıyla genişler. Bu alanın dışına çıkmayı başaran kişiler genellikle hayatta ileriye, gelişime ve maksimum potansiyellerine ulaşmaya doğru ilerlerler. 

Stres kelimesi günümüzde her ne kadar negatif bir anlama bürünmüş olsa da aslında sağlıklı bir ölçüde olduğu zaman kişiye gelişmesi için ihtiyaç duyduğu motivasyonu sağlar. Bu sağlıklı stresle baş etmek ve olumlu bir yöne çevirmek kişinin kararlılığı ile ilintilidir. Kişi alışkanlıklardan, ertelemekten ve hayatı fazlaca akışına bırakmaktan yani konfor alanından kurtulunca kendisini tanıma fırsatı bulur. Gerçekten istediği şeylerin farkına varır, bunları hedefleri haline getirir ve hedeflere ulaşabilmek için harakete geçer. 

İhtiyacınız olan ilhamı keşfedin!

Konfor alanınızın dışına çıkmak ve orada kalmak zaman zaman sizi zorlasa da kendinizi ve dışarıdaki dünyayı keşfedebilmeniz için kararlı olmanız şart. Günlük rutinlerinizi her defasında değiştirerek, kontrolcü tavrınızı bir köşeye bırakarak, hedeflerinizin farkında olarak ve planlamalardan mümkün olduğunca uzak kalarak süreç boyunca kendinizi motive etmeniz ve konfor alanınızdan neden çıkmak istediğinizi hatırlamanız çok daha kolay olacaktır. 

Dünyanın en yüksek bungee platformunda, korkularına teslim olup aşağı atlamaktan vazgeçtiği anda karşısında beliren “Hayat, konfor alanının bittiği yerde başlar.” sözü ile ilk önce istediği atlayışı yapan ve daha sonra konfor alanından çıkan Yubing Zhang, etrafındaki insanlara da bu konuda yol gösteriyor.

Korkuları yüzünden daha iyiye gidemeyen, hatta kötü veya mutsuz bir hayat yaşamak zorunda kalan insanların kendilerini keşfetmelerine yardımcı oluyor. Konfor alanının dışının göründüğü kadar korkutucu olmadığını ve kaybetmekten korktuğunuz pek çok şeyden çok daha iyi olasılıklarla dolu olduğunu unutmayın. İşte Yubing Zhang’ın herkese ilham veren Ted Talk konuşması!

İlginizi çekebilir: Dilek Defteri ile 2020 Enerjisini Arttırmanın Yolları



Sıla Bakır

1993 yılında doğan Sıla, lisans eğitimini 2017 yılında Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarım Bölümü’nde tamamladı. Lisansüstü eğitimine devam etmeye karar vererek Politecnico di Milano’da Stratejik Tasarım Master’ı yapmaya başladı. Sağlıklı ve dengeli hayat tarzı konusundaki merakı sonucunda bol bol araştırma yapmakta, karşısında çıkan yeni fikirleri denemekten ve bunları paylaşmaktan büyük keyif...



BLOOM SHOP