YAZAN: BURCU ERBAŞ

Yapılan araştırmalara göre dünyada her altı kişiden biri narsist olarak tanımlanabiliyor. Dünyanın önde gelen uzmanlarına göre modern toplumda narsisizm her geçen gün yükseliyor ve tehlikeli bir trend oluşturuyor. Bu durumun etkileri ise normalleştirilen toksik ilişkiler, biriken duygusal travmalar ve hatta yükselen bağımlılık ile kendini gösteriyor. Peki narsisizm neden gittikçe artıyor, narsisistik davranışlar denildiğinde aklımıza neler gelmeli ve kendimizi bu durumun birey ve toplum üzerindeki negatif etkilerinden nasıl koruyabiliriz? Dünyaca ünlü klinik psikolog Dr. Ramani Durvasula‘nın görüşleri ile narsistleri nasıl tanırız ve onlarla nasıl başa çıkarız sorularını sizin için yanıtladık.


Dr. Ramani Durvasula kimdir?

Kaliforniya Eyalet Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan klinik psikolog Dr. Ramani Durvasula’nın misyonu narsisizmin toksik etkilerini hem bireysel hem de toplumsal düzeyde gün yüzüne çıkarmak ve ortadan kaldırmaktır. Misyonunu gerçekleştirmek üzere narsisizmin iyi oluş ve bütünsel sağlık üzerine etkilerini daha çok kişiye ulaştırmak üzere LUNA Education, Training & Consulting isimli bir eğitim merkezi kurmuştur. Dr. Durvasula, aynı zamanda narsisistik özellikler taşıyan modern zaman ilişkilerini konu alan Should I Stay or Should I Go: Surviving a Relationship With a Narcissist ve Don’t You Know Who I Am? isimli kitapların da yazarıdır ve bu kitaplar pek çok kez çok satanlar listelerine girmiştir. Narsisizmin, mağdurları üzerinde bıraktığı duygusal ve zihinsel hasarı sıklıkla gündeme getiren Dr. Durvasula’nın çalışmaları TEDx gibi çeşitli medya platformlarına taşınmış, kendisi de önde gelen birçok sağlık podcast’ine ve programına konuk olarak katılmıştır.

Dr. Ramani Durvasula’ya göre bir narsist nasıl tespit edilir?

Narsisizmi tespit etmek için ilk olarak ne demek olduğunu bilmemiz gerekiyor çünkü sanılanın aksine narsisizm sadece büyük bir kibir veya sadece kendini düşünmek kadar basit hatta masumane şekilde tanımlanamıyor. Dr. Durvasula’ya göre kişinin çevresindeki insanlara zarar verebilecek düzeyde, psikiyatri bilimi içerisinde tanımlanmış birtakım davranışlar sergilemesi onu gerçek bir narsist kılıyor. Bu belirleyici davranışlar ise aşağıdaki gibi sıralanıyor:

  • Abartı düzeyde kendine önem verme, başkalarından üstün olduğuna inanma.
  • Sürekli olarak dışarıdan onay ve övgü bekleme, talep etme.
  • Ayrıcalıklı davranışları, kayırılmayı, özel muameleleri kendilerine hak görme ve talep etme.
  • Kontrolcü davranışlar, insanları ve durumları domine etme arzusu.
  • İyi-kötü hiçbir eleştiriyi iyi karşılayamama, tüm yorumları kişisel bir saldırı olarak yorumlama.
  • Başkalarını kıskanma ve başkalarının kendisini kıskandığını düşünme.
  • Başkalarının hislerini ve düşüncelerini anlamakta zorluk çekme, empati yoksunluğu.

“Narsisistler, doğru olduğunu bildiğiniz şeylerden şüphe etmenizi sağlamada harikadır. Kendinize ne kadar çok güvenirseniz, onların gücü o kadar azalır.”


Yukarıdaki kriterlere göre narsist bireyler 2 ana gruba ayrılıyor: Görkemli (grandiose) ve savunmasız/kırılgan (vulnerable). Görkemli narsistleri birçoğumuzun aklına ilk gelen kibirli, dikkat çekmeye çalışan, abartılı öz önem duygusuna sahip kişiler oluşturuyor. İkinci gruptaki savunmasız narsistler ise tam tersine içe kapanık, sosyal anksiyete yaşayan bireyler oluyor. Fakat bu bireyleri narsist kılan özellikleri çok derin bir yetersizlik duygusu hissedip kurban psikolojisini çevrelerine yaymalarından kaynaklanıyor. Bu bireyler eleştirilere karşı aşırı hassas oluyor, dışarıdan gelen onaya çokça ihtiyaç duyuyorlar. Dr. Durvasula’ya göre narsistler arasındaki bu ayrımları bilmek, farklı bireylerde kendini gösterebilecek narsisizm formlarına karşı uyanık olmamızı sağlıyor.

Peki narsisizm neden oluşuyor? Kişinin çocukluk yıllarına kadar izi sürülebilen bu durum çoğu zaman dengesiz ve duygusal olarak yetersiz ebeveynlikten, duygusal boşluğun materyal hediyeler ile kapatılmaya çalışılmasından ve bakım verenlerden onayın, ilginin sadece akademik veya sportif başarılar gibi belirli kondisyonlar karşılığında alınabilmesinden kaynaklanabiliyor.


“Gerçek bağ empati gerektirir ve empati olmayan bir ilişki sadece bir alışverişe dönüşür.”


Narsisizm ilişkileri nasıl etkiliyor?

Peki narsist bir kişi ile duygusal veya sosyal ilişkiler kurmak kişiyi ve toplulukları nasıl etkiliyor? Dr. Durvasula’ya göre bu durumda duygusal ve psikolojik hasarlar ortaya çıkıyor. Çoğu zaman narsistler gaslighting gibi duygusal manipülasyonlar ile karşılarındaki kişiyi şüpheye düşürebiliyor ve bu kişinin uzun vadede zihinsel ve ruhsal dengelerini bozabiliyorlar. Devamlı olarak yaptıkları eleştiriler ve hor gören tavırlarıyla karşılarındaki kişinin öz güvenini ve öz değerini yerle bir edebiliyorlar. Ek olarak kişi üzerinde tam bir kontrol sağlamak için onları ailelerinden, arkadaşlarından ve diğer sosyal bağlarından izole ederek çaresiz bırakabiliyorlar. Tüm bunlar hem ilişki sırasında hem de sonrasında kişinin ciddi duygusal ve psikolojik travma yaşamasına sebep olabiliyor.


“Bir narsistle ilişki kurmak, kum üzerine bir ev inşa etmeye benzer; ne kadar uğraşırsanız uğraşın, asla sağlam duramaz.”


Narsist birisi ile nasıl başa çıkabiliriz?

Narsist bir kişiyi tespit etmek başlı başına zorken onunla başa çıkmak ve iyileşme yolunda ilk adımı atmak daha da zor gelebiliyor. Bu noktada Dr. Durvasula 3 temel dayanağın altını çiziyor: Farkındalık, sınırlar ve destek. Narsist bir kişinin etkilerinden kurtulmak için devamlı olarak efor göstermek, öğrenmeye, farkındalığı arttırmaya devam etmek gerekebiliyor. Bu zorlu yolu kolaylaştıracak tutumsa öz şefkat ve anlayıştan geçiyor.

Karşı tarafın narsisistik davranışlarını anlamak, manipülasyonu ve izolasyonu kırmanın ilk adımını oluşturuyor. Daha sonra sıra çok net, anlaşılır ve sarsılamaz duygusal ve fiziksel sınırlar çekmeye geliyor. Narsistler çoğu zaman kişisel sınırları zorlamayı hatta yıkmayı sevdikleri için kişisel sınırlara çok sıkı şekilde tutunmak büyük önem taşıyor. Bu zorlayıcı dönemde sosyal desteğin önemi büyük oluyor. Güvenilir arkadaşlar, aile üyeleri, sosyal destek grupları, mümkünse terapistler, psikologlar ve psikiyatrlar süregelen travmanın çözümlenmesinde, öz değerin yeniden oluşturulmasında büyük rol oynuyor. Öte yandan öz bakım pratiklerine ağırlık vermek; keyif ve rahatlama sunan egzersiz, mindfulness, günlük tutma, el işleri gibi uğraşlara yönelmek de otonominin geri kazanılmasına yardımcı oluyor. Narsisistik suistimalden iyileşmek maalesef bir gecede gerçekleşmiyor. Bu zorlu ama çokça ödüllendirici yolda küçük başarıları fark etmek ve kutlamak Dr. Durvasula’ya göre çok önem taşıyor.


“İyileşme, olanları unutmak değildir. Öğrenmek, büyümek ve acının sizi tanımlamasına izin vermemektir.”


Tüm bu iyileşme adımlarının ötesinde, bir narsist ile başa çıkmanın en iyi yolu eğer mümkünse iletişimi kısıtlamak hatta tamamen kesmek oluyor. Özellikle ilişki istismar boyutuna geldiyse sosyal çevrenin de desteği ile bu kararın mutlaka alınması gerekiyor.


“İç huzurunuz pazarlık konusu değildir. Toksik ilişkilerden uzaklaşmak anlamına gelse bile, onu mutlaka koruyun.”




Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP