Son zamanlarda çevremizde birçok kişinin yeniden Covid olduğu haberini alıyoruz. Geçmiş senelerde bırakmayı umduğumuz ve sadece ismi ile endişeye neden olabilen Covid’in geri dönüşü aslında uzmanların çok da şaşırmadığı bir senaryo. Covid, sonbahar ve kış aylarında bizleri hasta eden 200’ün üzerinde virüsten sadece bir tanesini oluşturuyor. Solunum yolu enfeksiyonuna neden olan bu virüsler hapşırmamıza, burnumuzun akmasına, tıkanmasına, öksürmemize ve enerjimizi kaybetmemize neden oluyor. Virüsün bir başkasına bulaşması da zaten bu semptomlar ile oluyor. Bu nedenle uzmanlar solunum yolu enfeksiyonlarının bir nevi “kaçınılamaz” olduğunu söylüyor. Neyse ki Covid dahil tüm bu solunum yolu enfeksiyonlarına karşı hepimizin sağlığını korumak için alabileceği birtakım önlemler bulunuyor. Siz de artan Covid, grip ve soğuk algınlığı vakalarına karşı kendinizi tüm yıl boyunca koruyabilmek istiyorsanız, viral hastalıklar karşısında alabileceğiniz tüm önlemleri pratik bir rehberde topladık.
Neden kışın viral hastalıklar daha çok görülüyor?
Sonbahar ve kış aylarında daha çok hasta olmamızın en basit nedeni vaktimizin çoğunu iç mekanlarda geçirmemizden kaynaklanıyor. Devamlı hava sirkülasyonun sınırlı olduğu kapalı mekanlarda da bir kişiden diğerine virüsün taşınması kolaylaşıyor. Ayrıca soğuk ve kuru havanın kendisi de bağışıklık sistemimizi zayıflatabiliyor. Örneğin burun kanallarında bulunan ve görevi bakterilerle savaşmak olan milyarlarca bağışıklık hücresi, havanın sadece 5 derece düşmesi ile bile yarı yarıya azalabiliyor. Bu da çoğu hastalığın bedene ana giriş kapısı olan burnun daha da savunmasız hale gelmesine neden oluyor.
Kışın görülen en viral hastalıklar hangileri?
Peki kendimizi yorgun hissettiğimiz, bizi öksürten, hapşırtan bir rahatsızlığa yakalandığımızda bu durumun ciddi bir rahatsızlık mı yoksa hafif bir nezle mi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Semptomlarımızı takip ederek.
❅ Soğuk algınlığı
200’den fazla virüs en yaygın şekilde görülen soğuk algınlığına yol açabiliyor. Enfekte bir kişinin yanımızda öksürmesi, hapşırması bile bulaşması için yeterli geliyor. Virüs; burun, boğaz ve bazen de kulaklara yerleşiyor. Kendini akan bir burun, boğaz ağrısı, hafif ateş, hapşırma, öksürme, yorgunluk ve beden ağrıları ile gösteriyor. Birkaç gün ila 1-2 hafta arasında iyileşme yaşanıyor.
❅ Grip
Aynı soğuk algınlığı gibi virüslerin yol açtığı gripte tüm solunum yolu; ağız, burun, boğaz ve akciğerler enfekte oluyor. Kişiden kişiye solunum yoluyla veya enfekte yüzeyler üzerinden geçen gripte semptomlar çok daha şiddetli görülüyor. Aşırı yorgunluk, yüksek ateş, yoğun boğaz ağrısı, baş ağrısı, hapşırma, öksürme hatta bazen mide bulantısı ve ishal görülebiliyor. Çoğu zaman evde, basit antiviral ilaçlar ile dinlenerek iyileşilebilse de grip 3-5 gün ila 1-2 hafta içerisinde geçirilebiliyor. Bir çare olarak görülen grip aşıları belirli ölçüde koruma sağlasa da sürekli değişen ve evrilen grip virüslerine tam anlamıyla cevap veremiyor.
❅ Covid-19
Solunum yolu ve enfekte yüzeyler ile bulaşan Covid-19 aynı grip gibi bir virüsten kaynaklanıyor ve tüm solunum yoluna bulaşıyor. Bazı insanlar Covid-19’u hiç veya çok az semptom ile geçirirken bazı kişilerde tat ve koku kaybı, nefes alışverişinin kısalması, beden ağrıları, mide ağrısı, ateş ve burun tıkanıklığı görülebiliyor. Evde, izolasyon içerisinde bolca dinlenme, sıvı alımı ve antiviral ilaçlar ile atlatılabilen Covid-19 ağır seyretmeye başlarsa mutlaka doktora gidilmesi gerekiyor. Pandemi döneminin atlatılması ve aşılar sayesinde ağır bir grip türü olmaya yaklaşan Covid-19’un sonbahar ve kış aylarında kapalı mekan kullanımı arttıkça yaygın şekilde görülmesi bekleniyor. Hastanelerdeki yoğunluğun azalması sayesinde Covid-19’un ölümcüllüğü de gittikçe azalıyor.
Bu sene Covid-19’a yakalanan kişiler için herhangi bir izolasyon kararı açıklanmasa da her tür viral hastalığın bulaşıcılığının azaltılmasında en az 2 gün evde kalmak ve mümkünse tam bir izolasyona girmek öneriliyor. Özellikle Covid-19 pozitif isek yüksek riskte ve bağışıklığı düşmüş kişilerden uzak durmak çok önem kazanıyor. Çoğu zaman hastalıkların viral süreci ateşin tamamen kaybolduğu günden itibaren azalıyor.
❅ Akut bronşit
Akut bronşit, havanın akciğere taşındığı bronşların enfekte olup şişmesi ile görülüyor. Kendini en belirgin olarak artan mukus miktarı; şiddetli öksürük, göz ve burun akıntısı, beden, baş ve boğaz ağrısı ile gösteriyor. Kendi kendine dinlenerek, bol sıvı tüketimi, basit ağrı kesiciler ve öksürük ilaçları ile iyileşebilen bronşit 2 haftadan 1 aya kadar görülebiliyor. İlk evresini atlattıktan sonra bulaşıcılığı oldukça azalan bronşit bu nedenle diğer viral hastalıklara oranla daha nadir görülüyor. Semptomlar ağırlaşırsa mutlaka doktora görünmek gerekiyor.
❅ Zatürre (pnömoni)
Akciğerlerin enfekte olması sonucu hava keseciklerinin sıvı ile dolmasına sebep olan zatürre çoğu zaman virüs kaynaklı yaşanıyor. Daha önceden ciddi ameliyat geçirmek, kronik hastalıklar, ileri yaş ve sigara kullanımı kişinin zatürre riskini yükseltebiliyor. Vakaların üçte biri ise çeşitli bakteri ve mantarlardan kaynaklanıyor. Semptomlar orta şiddetten hayati tehdit oluşturabilecek kadar değişim gösterebiliyor. Sersemlik, ateş, öksürme, zor nefes alışverişi, terleme, titreme, iştahsızlık, nabzın hızlanması, göğüste keskin bir acı hissetmek en belirleyici semptomları arasında yer alıyor. Virüs kaynaklı zatürreden iyileşmek için bolca dinlenmek, düzgün beslenmek ve bolca sıvı tüketmek gerekiyor. Bakteri kaynaklı zatürrede ise uzman kontrolünde antibiyotik kullanılması önerilebiliyor. Doğru tedavi ile zatürre 2-3 hafta içerisinde tamamen iyileştirilebiliyor.
Hasta olduğum zaman Covid testi yaptırmalı mıyım?
Hasta olduğumuz zaman bir sağlık uzmanına gidip gerekli testlerden geçmenin ana nedeni tedavimiz için doğru ilaçları alabilmek oluyor. Doğru ilaçlar başka zaman ölümcül olabilecek virüslerin hafif şekilde atlatılmasına yardım ediyor. Eğer kendimiz yüksek risk grubuna dahilsek veya yüksek risk grubunda olan kişilere yakınlığımız bulunuyorsa Covid-19 için test olmak hayat kurtarıcı olabiliyor.
Bu kış hasta olmamak için aşı olmalı mıyım?
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her sene grip aşısı olmak gerekiyor. Aşılar 2 hafta içerisinde devreye giriyor, yüzde 50-80 oranında korunma sağlıyor ve 6-8 ay boyunca etki gösteriyor. En ideal aşı olma dönemi olarak da ekim ve kasım ayları gösteriliyor. Bir sene öncesinin grip virüslerine bakarak hazırlanan grip aşıları bu nedenle sadece belirli ölçüde koruma sağlayabiliyor ve her sene yeniden yaptırılması gerekiyor.
Covid-19 içinse herkesin varsa eksik aşılarının tamamlanmış olması öneriliyor. Eğer önerilen tam tur aşıya sahipsek ve risk grubunda değilsek yeniden bir aşı olmamıza gerek bulunmuyor. Nitekim şu anda Türkiye’de bulunan aşılar yeni oluşmuş Covid varyantlarına karşı dirençli, yenilenmiş aşılar değil. En son yapılan açıklamalarda ise vakaların ve ölümcüllüğün azalması sayesinde yeni bir aşı programının tasarlanmadığı söyleniyor. Sağlık Bakanlığı, Covid süreci için grip ile nasıl mücadele ediliyorsa o şekilde mücadele edileceğini söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Türk Tabipler Birliği ise yeni bir aşılama programının yapılmasının özellikle 65 yaş üzeri kişiler, kronik hastalığa sahip bireyler, hamileler, bakım verenler ve sağlık çalışanları gibi yüksek öncelikli bireyler için büyük önem taşıdığını belirtiyor. Önümüzdeki yıllarda aynı grip aşısının her sene yeni virüslere göre hazırlanması gibi Covid-19 aşılarının da ortaya çıkan yeni varyantlara göre güçlendirilip yeniden topluma sunulması bekleniyor.
Viral hastalıklar karşısında sağlığımı nasıl koruyabilirim?
- Ellerinizi yüzünüze ve yiyeceklere değdirmeden önce mutlaka iyice yıkayın.
- Çok kalabalık yerlerde maske kullanın.
- Sınıflar, ofisler gibi paylaşımlı alanları cam açarak sıkça havalandırın. Mümkünse bir hava temizleyici çalıştırın.
- Bağışıklık sistemini her daim yüksek tutmak için yeterli ve kaliteli şekilde uyuduğunuzdan, gerçek, renkli ve çeşitli gıdalardan oluşan sağlıklı bir beslenme izlediğinizden, her gün mutlaka bedeninizi hareket ettirdiğinizden emin olun.
- Kış aylarında bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için uzman kontrolünde, kan değerleriniz doğrultusunda, birtakım vitamin ve mineralleri dışarıdan takviyelendirin.
- Bağışıklık sistemini düşüren bir diğer çevresel faktör de strestir. Bu nedenle doğru başa çıkma stratejileri, sosyalleşme, mindfulness pratikleri ile stres yönetimi yapın.