YAZAN: BURCU ERBAŞ
FOTOĞRAF: GOOP

Hasta olduğumuz zaman en son düşünmek istediğimiz şey ne yiyeceğimizdir, değil mi? Halbuki iyileşme sürecinde en az dinlenmek hatta ilaç içmek kadar önem taşıyan diğer unsur nasıl beslendiğimizdir. Buna rağmen bir sürü semptom ile boğuşurken kendimize besleyici yemekler hazırlamak zor gelebilir. Bu noktada kolay, pratik ama bir o kadar da iyi hissettiren yemekler ve içecekler yardımımıza koşuyor. İlhamını eski ailevi geleneklerimizden alan bu besinler hastayken artan su ihtiyacını karşılamaya, bedene mikroplarla savaşması için gerekli makro ve mikro besinleri sunmaya destek oluyor. Grip sezonu yaklaşırken soğuk algınlığına iyi gelen yemekleri ve içecekleri sizin için listeledik!


Kendimizi hasta hissederken beslenmemizde nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

Araştırma sonuçlarına göre grip ve soğuk algınlığına iyi gelen herkes için geçerli mucizevi bir besin maalesef bulunmuyor. Öte yandan aynı araştırmalar hastalık esnasında iyi beslenmenin iyileşme sürecinin hızlanması ve desteklenmesi konusunda büyük önem taşıdığını da gösteriyor. Kulak, burun ve boğaz yollarını etkilediği için özellikle koku ve tat alma duyularını baskılayan grip ve soğuk algınlığı beslenmenin bozulmasına; iştahsızlığa ve dengesizliğe yol açabiliyor. Bu da iyileşme sürecinin yavaşlamasına hatta semptomların şiddetlenmesine neden olabiliyor. Mucizevi tek bir besin olmasa da sağlıklı beslenme rutinlerini sürdürmek, besleyici ve su ihtiyacını karşılayan yemek ve içecekler tüketmek grip ve soğuk algınlığını atlatmaya yardımcı oluyor.

Grip ve soğuk algınlığına iyi gelen yemekler ve içecekler

Küçükken hasta olduğunuzda bakım verenleriniz sizi iyileştirmek için neler yaparlardı? Büyüdükçe unutmaya başladığımız bazı aile gelenekleri ve yöresel şifa yöntemleri uzmanlara göre hala hastayken kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı oluyor.

1. Çorba

Makro ve mikro besinleri dengeli ve yeterli şekilde içeren çorbalar, iyileşme sürecinde hala en etkili besin desteğini oluşturuyor. Fasulye veya tavuk gibi sağlıklı proteinler; pirinç, erişte, patates gibi karbonhidratlar; tereyağı, zeytinyağı gibi yağlar veya etler, çeşitli sebzeler ve şifalı baharatlar ile yapılan bir çorba bol miktarda vitamin ve mineral de içeriyor. Su ihtiyacını karşılayan, doyurucu, besleyici ve kolaylıkla tüketilebilen çorbalar yapılan araştırmalara göre öksürük ve boğaz ağrısını geçirmede de etkili oluyor.

Özellikle tavuk suyu ile yapılan çorbalar bedendeki immün hücrelerinin aktivasyonunu tetikleyerek bedensel enflamasyonun düşürülmesine, semptomların hafiflemesine katkıda bulunuyor. Uzmanlar tavuk suyuna yapılan çorbanın bu “iyileştirici” etkilerini yüzyıllardır süregelen kültürel geleneklerimize de bağlıyor. Tavuk suyuna çorba içmek hasta kişiye duygusal ve sosyal bir destek hissi de sağlayarak iyileşmeyi destekliyor.

Çorbalara konulacak en iyi sebze ve baharat seçenekleri içerdikleri yüksek antioksidan ve flavonoid miktarı ile aşağıdaki gibi sıralanıyor:

  • Havuç: A vitamini açısından zengin.
  • Biber: Nefes yollarını açmaya yardımcı kapsaisin açısından zengin.
  • Ispanak: C ve E vitamini açısından zengin.
  • Limon: C vitamini ve folat açısından zengin.
  • Sarımsak: Bağışıklık desteği sağlıyor.
  • Zencefil: Antienflamatuar özelliklere sahip.
  • Zerdeçal: Antienflamatuar ve antioksidan özelliklere sahip. Bu faydalarının ortaya çıkması için mutlaka karabiber ve sağlıklı bir yağ kaynağı ile beraber tüketilmesi gerekiyor.

2. Sıcak içecekler

Çorba gibi bitki çayları, ilik suyu gibi sıcak içecekler hatta sıcak su bile yudumlamak burun yolundaki mukoza tabakasının yumuşamasına, nefes yolunun açılmasına katkıda bulunuyor. Hastayken yeterince sıvı almak tıkanıklıkların açılmasını ve salgı yollarının rahatlamasını kolaylaştırıyor.

Özellikle ilik suyu onarıcı özelliği sayesinde yüzyıllardır hastalıklara karşı kullanılıyor. Araştırmalar ilik suyunun burun ve boğaz yollarını açmaya ve üst solunum yolları enfeksiyonlarının semptomlarını hafifletmeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

3. Bal

Yapılan araştırmalara göre bal tüketmek özellikle çocukların gece boyu daha az ve daha düşük şiddette öksürmelerini sağlıyor. Hatta balın bu faydası öksürük şuruplarına kıyasla daha etkili bile olabiliyor! Yetişkinlerdeki etkisi üzerinde daha az araştırma yapılmış olsa da balın antimikrobiyal ve antienflamatuar özelliklerinin grip ve soğuk algınlığına iyi geldiği düşünülüyor. Sadece 1 kaşık bal yemek veya balı sıcak suya karıştırarak içmek yeterli geliyor.

Grip ve soğuk algınlığı sırasında nelerden uzak durmalıyız?

Alkol

Özellikle yetişkinlerin başvurduğu “alkol iyileştirir” efsanesi maalesef tehlikeli bir efsane olmaktan öteye geçemiyor. Boğazı ısıttığı veya mikropları öldürdüğü düşünülen viski, şarap hatta bira (!) bedende susuzluğa yol açarak semptomların kötüleşmesine neden olabiliyor. Eğer grip karşıtı bir ilaç kullanılıyorsa tehlikeli tepkileri önlemek ve karaciğeri daha fazla yormamak için mutlaka alkol tüketilmemesi gerekiyor.

Kahve

Enerji verdiğini ve bizi “toparladığını” düşündüğümüz kahve de hastayken tüketilmemesi gereken içeceklerin başında geliyor. Aynı alkol gibi diyüretik yani sıklıkla idrara çıkartma etkisi bulunan kahve bedeni susuz bırakıyor. Kahvenin sağladığı uyandırıcı etkiyi hissetmek istiyorsak en iyi alternatif benzer kafein oranlarına sahip olan ve diyüretik olmayan matcha öneriliyor.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP