In partnership with Wings
Arayışla başlayan bir yol, dönüşerek güçlenen bir pratik ve sonunda kendi stüdyosuna evrilen bir vizyon… Fırat Tosun, yogayı bütünlük arayışı olarak gören yaklaşımını ve TamYoga’nın ardındaki hikayeyi anlatıyor.
Öncelikle, en başa dönelim istiyorum… Yogayla ilk tanıştığın anı hatırlıyor musun? Seni ilk kez matın üzerine çıkaran motivasyon neydi?
Yogayla ilk tanıştığım dönem aslında bir arayış dönemiydi. Yaptığım işi, kendimi, ilişkilerimi sorguladığım ve bir şeylerin ters gittiğini düşündüğüm bir dönemdi. Tam olarak bir motivasyonla mata çıkmadım aslında, ağabeyimin bana iyi geleceğini önermesi üzerine ve belki yeni bir iş alanı oluşturabilirim diyerek mata çıktım. Sonrasında düşündüğümden çok daha fazla kendimi matta buldum. Çok kısa zamanda sadece kendim için matta olduğumu ve kendimle tanışmaya başladığımı hissettim. O günden beri yoga, matta ve hayatta rehberim oluyor.
Yogaya başladığın dönemle bugünkü pratiğin arasında nasıl bir fark var?
Başlangıçta fiziksel pratik çok daha ön planda olan bir iyileşme aracıydı benim için. Pozları kullanmak, bedeni hissetmek, bedeni doğru bir anatomik düzleme getirmek hem bedenim hem zihnim için çok faydalı oldu. Zamanla bu pratiğin bana sunduğu farkındalık yani bedeni zihinle hizalamak, hayatın içinde de daha dingin bir zihinle kalbimle hizalanmama yardımcı oldu. Şimdilerde yoga asana pratiği hala hayatımda güncel ancak asıl pratiğim yoganın derin felsefesinin hayatıma sundukları. Bu pratik daha çok farkındalık, duygu düzenleme, sinir sistemi dengesi ve deneyimin bütünlüğü üzerine kurulu. Artık yoga benim için günün içinde tekrar tekrar döndüğüm bir duruş.
“Benim yogam” dediğin şey neye benziyor?
Benim yogam tam olarak hayatın kendisi diyebilirim. Pratiklerim içinse şunu söyleyebilirim: Bazen güçlü, dinamik, çizgileri net; bazen yumuşak, restoratif, sessiz ve yavaş. Çoğu zaman ise bu iki halin arasında bir köprü. Benim yogam mükemmelliği değil bütünlüğü arıyor. Daha da doğrusu zaten bütün olduğunu hatırlamayı…
Günlük hayatta seni en çok besleyen küçük rutinler neler?
Dönem dönem değişse de rutinlerim yaşamla kurduğum bağı hatırlatan her şey. Uzun zamandır bana en iyi gelen rutinim; sabahları evdeki ve bahçedeki bitkilerimle ilgilenmek, bu süreçteki sessizliği dinlemek… Rutinimde sabah kahvesi vardı ancak artık bedenime iyi gelmediği için vazgeçmek durumunda kaldım.
Son dönemde hayatında yeni bir sayfa açtın, kendi stüdyonu kurdun. Bu süreç nasıl başladı? Stüdyoyu kurarken seni en çok motive eden şey neydi?
Bu süreç, yıllardır süregelen bir paylaşımın doğal evrimi gibiydi. Uzun süre eğitimler verdim, farklı stüdyolarda dersler paylaştım, binlerce öğrenciyle çalıştım. Bir noktada artık kendi sistemimi, kendi dilimi ve vizyonumu taşıyan, ortak kültür yaratan bir alan ihtiyacı doğdu. Ancak projeyi hayata geçirmekte beni harekete geçiren şey ortaklarımın desteği oldu. Beni motive eden şey, yoga öğretisini modern insanın ihtiyaçlarına uygun bir dille sunmak ve bunun etrafında güçlü bir topluluk inşa etmekti.
TamYoga’da sağlam temellere oturmuş, kapsayıcı, araştırmacı ve özgür bir alan yaratmaya çalışıyorum. Herkesin kendi potansiyeline temas edebildiği, kendi yeterliliğini fark edebildiği ve kendini güvenle ifade edebildiği bir topluluk. Benim için yoga; şekil vermek değil, hatırlamak. TamYoga da tam olarak bunun alanı: Sade, gerçek, bütün bir yolculuğa davet.
Mekanın enerjisini oluştururken nelere dikkat ettin?
Alanın sadeliği ve doğallığının sıcak bir boşluk hissi yaratmasını istedim. Renklerde, malzemelerde, ışık kullanımında hem doğallığı hem modernliği bir araya getirmeyi tercih ettim.
Öğrenciler buraya geldiğinde nasıl bir deneyim yaşasın istiyorsun?
TamYoga’yı kurarken amacım, yogayı sadece matın üzerinde bırakmayan, bedenle, zihinle ve yaşamla bütünleşen bir yaklaşım olduğunu hatırlatmaktı. Bu yüzden öğrencilerin ilk derslerinden itibaren bunu hissedebilmelerini isterim.
“Bu stüdyoda farklı olan şey…” diye cümleyi tamamlasan ne söylerdin?
Hayat veren her bir parçası (eğitmenleri, arka planda çalışanları, öğrencileri ve katkı sunan herkes) ve hatta eksikleri ile Tam olması diyebilirim. TamYoga benim için bir stüdyo değil, yıllardır içimde büyüyen bir vizyonun vücut bulmuş hali diyebilirim. Bu yolculukta “tam” kelimesi hiçbir zaman kusursuzluk anlamına gelmedi. Tamlık, eksik sandığımız yanların da hikayemizin değerli bir parçası olduğunu fark etmek anlamına geliyor.
Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!
