FOTOĞRAF: PAULA BRONSTEIN
YAZAN: MİRAY AKIN

Tarih tekerrürden ibarettir sözü sahiden doğru mu? Bundan 20 sene önce Kabil’in kontrolünü ele geçirerek Afganistan’ın karanlık çağını başlatan Taliban, 11 Eylül Saldırılarının ardından kaybettiği gücünü yeniden kazanarak ülkede hakim pozisyona geldi. Kız çocuklarının okullara gidemediği, militanlarla zorla evlendirildiği ve kadınların temel hak ve özgürlüklerden mahkum bırakılarak, hayatın her alanından soyutlandığı bu karanlık çağa yeniden dönüyor olmak her ne kadar umutsuzluk hissini beraberinde getiriyor olsa da Afgan kadınları için yapabileceklerimiz de onların 20 yılda kazandığı haklarını korumak ve geliştirmek adına oldukça önem taşıyor.


Taliban rejimi ile başlayan karanlık çağ

Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgaliyle birlikte örgütlenmeye başlayan ve 1994 yılında kurulan Taliban örgütü, başkent Kabil’i ele geçirerek 1996 yılından 2001 yılına kadar Afganistan’ın yönetiminde kaldı. Yönetimi ilk devraldıklarında gösterdikleri nispeten “yumuşak” görünümün hemen ardından sert ve karanlık kurallarla modern çağa uyuşmayan bir yapı sergileyen örgüt, şeriata dayalı anayasal sistem adı altında özellikle kadınların temel hak ve özgürlükleri başta olmak üzere birçok haklarını ellerinden aldı.

Sosyal hayattan soyutlanan kadınların peçe takması zorunlu hale getirildi, eğitim almaları tamamen yasaklandı. Öte yandan İslam devletine karşı gelme gerekçesi ile birçok kişi idam edildi veya gaddarca muameleler ve işkenceler ile karşı karşıya kaldı. 11 Eylül Saldırılarının ardından teröre karşı savaş gerekçesiyle Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’a asker çıkartması ile Taliban ülkedeki gücünü kaybetti.

Ilımlı değil “ılımlıymış gibi gözüken” bir rejim

Karanlık çağın ardından kadınlar için pek çok olumlu gelişmenin yaşandığı Afganistan’da Afgan kadınlar, sosyal ve siyasi hayatın içerisine karıştı. Orta öğretimin ardından lisans eğitiminin önü açıldı. Polis, siyasetçi ve devlet memuru gibi birçok pozisyonda görev alan kadınlar, ABD’nin ülkeden çekilip Taliban’ın yeniden hakimiyeti eline alması ile birlikte “Dünya bizi yalnız bıraktı” diyor ve birçoğu Taliban rejiminin işkenceci zihniyetinden kaçabilmek için hayatlarına son vermeyi bile düşünüyor.

Bu gerçeklere rağmen ne yazık ki birçok ülke tıpkı 20 sene önce Taliban’ın çizdiği ve şimdi de çizmeye çalıştığı “ılımlı” tabloya kendini inandırıyor. İlk basın toplantılarında kadın haklarına “İslam anlayışı çerçevesinde” saygı duyacaklarını belirtip söz konusu hak ve hukuk olduğunda bile kadınları simsiyah örtülerin altında bırakan Taliban rejiminin başlangıç noktasında nasılsa yine aynı olduğu ne yazık ki bazı çevreler tarafından unutuluyor gibi gözüküyor. Realpolitik devreye girdiğinde her ülke kendi kabuğuna çekilerek, çıkarlarını maksimize etmeye odaklanıyor.

En çok da kadınları Taliban rejiminin karanlık perdesine teslim eden bu gerici zihniyet ile birlikte ortaya çıkan tablo her ne kadar ümitsiz bir atmosferin oluşmasına neden olsa da Afgan kadınları için atabileceğimiz bazı kritik adımlar var.

Bireysel olarak atacağımız her adımın kolektif bir etki ile büyüyüp gelişebileceğine inanırsak, yapamayacağız hiçbir şey yok!

Afgan kadınların seslerine kulak verebilir, bağışta bulunabilirsiniz

Taliban rejiminin Afganistan’daki gücü ele geçirmesiyle birlikte birçok Afgan kadın, kişisel güvenliklerini yok sayarak ülkedeki durum ve kadınların yaşadığı zorluluklar hakkında haberler yapıyor, kişisel paylaşımlarda bulunuyor. Bu sesleri göz ardı etmek yerine onların sesine ses olmak ve Afgan kadınları için çalışmalar yapan örgütlere destek vermek son derece önemli.

Globalde Women for Women International, Women’s Regional Network ve Women for Afgan Women gibi haklarından mahrum bırakılmış Afgan kadınlarının haklarını korumak ve geliştirmek adına kurulan örgütlere ve kadınların eğitimine odaklanan Malala Fonu ve Afgan Kadın Eğitim Merkezi’ne bağışta bulunabilirsiniz. Türkiye’de ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Uluslararası Af Örgütü’nü takip edebilirsiniz.

Güvenilir kaynakları takip edebilir, doğru bilgiler edinebilirsiniz

Ne yazık ki sosyal medya, yanlış haberler üzerinden prim yapan insanlarla dolu. Ancak bu paylaşımları haklı çıkartırcasına gerçekleri bilmeden paylaşım yapmak sadece bilgi kirliliğine yol açıyor. Bu sebeple güvenilir kaynakları takip etmeye ve onların paylaşımlarını yayarak kolektif bir etki yaratmaya odaklanabilirsiniz. Örneğin, Afgan Gazeteciler Güvenlik Komitesi, gazeteci Sakina Amiri ve Rana Aldelhamid gibi önemli isimleri ve kurumları takip ederek yerinden doğru bilgiler edinebilirsiniz.

Bunların yanı sıra kadın hakları üzerine eğitimlere katılabilir, Mor Çatı gibi kadın hakları üzerine çalışmalar yapan birçok sivil toplum örgütüne üye olabilirsiniz. Taliban öncesi ve sonrası Afganistan üzerine yazılmış makaleleri okuyabilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz. Kendinizi geliştirdikçe etrafınızdakileri pozitif anlamında değiştirme gücünüzün de artacağına emin olabilirsiniz.

Ancak bu şekilde birlikten güç, ses doğurabiliriz.

Kültürleri ve inançları dışlamak yerine benimseyebilirsiniz

Sizden farklı bir kültür ve inanç yapısında olan ve sadece dış görünümlerinden dolayı ön yargı içerisinde olduğunuz kadınları dışlamak yerine onları benimsemeyi denemelisiniz. Kendinizi eğitmenin ilk adımı, herkesi olduğu gibi kabul etmek ve kimseyi din/dil/ırk/cinsiyet gibi öznel kavramlardan dolayı hor görmemektedir.

Bu sebeplerden dolayı inançlarını yaşamayı tercih eden kadınları görmezden gelmek yerine hali hazırda susturulmalarına, görünmez olmalarına çabalanan bir rejim altında onların sesi olmayı denemelisiniz. İnanç, kültür ve yaşayış şekli sebebiyle küçümseyici bir tavra bürünmek yerine onların en büyük destekçisi olabilirsiniz.

Unutmayın, siz değişirseniz, dünya değişir.



Miray Akın

1994 yılında Ankara'da doğan Miray, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Ardından Hacettepe Üniversitesinde Pazarlama üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. İnsan ve hayvan haklarına olan ilgisi, onun birçok sivil toplum örgütünde aktif bir şekilde rol almasını sağladı. Kendisini yazı yazarak ifade eden biri olarak sözlerini kaleme dökmeye tutkun...



BLOOM SHOP