YAZAN: BURCU ERBAŞ

Kutlamaların, sosyal buluşmaların çoğu zaman merkezinde olan alkol, tarihin en eski zamanlarına dayanan çok köklü bir kültürel geleneği oluşturuyor. Bir iki bardak içildiğinde sohbetlerin daha keyifli geçmesine, yemeklerin daha lezzetli gelmesine hatta stres seviyelerinin azalmasına yardımcı olabilen bu bileşen bedenimizde çok da masum olmayan bazı hasarlar bırakabiliyor. Özellikle bağırsak sağlığı üzerinde kendini kısa ve uzun vadede gösteren bu zararlı etkiler genel sağlığın ve iyi olma halinin de düşmesine neden olabiliyor. Peki alkol bağırsakları nasıl etkiliyor ve alkol tüketiminin olumsuz etkilerini minimize etmenin yolları bulunuyor mu? Sizin için araştırdık.


Sağlıklı bağırsakların bedenin çeşitli fonksiyonlarını yürütmeye yardımcı 38 trilyon bakteriye ev sahipliği yaptığını biliyoruz. Mikrobiyom ismi verilen bu ekosistem iyi olma halimiz için büyük önem taşıyor. Doğum anımızdan yaşam tarzı seçimlerimize kadar birçok çevresel faktörden etkilenebilen mikrobiyom oldukça esnek bir yapıya sahip. Yapılan araştırmalara göre ise alkol, mikrobiyom sağlığını etkileyebilen faktörlerin arasında sayılıyor.

Bu noktada yürütülen araştırmaların genellikle uzun süreli, ağır içki içen kişiler ve hayvanlar üzerinde veya alkolün en saf versiyonu olan ethanol kullanılarak yapıldığını belirtmekte fayda var. Bir başka deyişle araştırmaların belirttiği etkiler toplumun büyük bir çoğunluğunun içki içme şekli üzerinden yürütülmüyor. En ekstrem düzeylerini yansıtsa bile bu araştırmalar alkolün bağırsaklar üzerinde nasıl bir etki yarattığını anlamaya yardımcı oluyor.

Alkol bağırsakları nasıl etkiliyor?

  • Alkol, yapısı gereği bakterileri yok ediyor. Bu nedenle birçok temizlik ürününün içinde de yer alıyor. İçki formunda tüketildiğinde ise tahmin edilebileceği gibi bağırsaklardaki bakterilerin de ölmesine yol açabiliyor. Nitekim bu yıkıcı etkisi çok yüksek alkol oranına sahip içkilerin çok fazla tüketilmesi sonucu gerçekten zarar verici olabiliyor. Direkt olarak öldürmediğinde bile alkol, mikrobiyomun dengesini bozabiliyor. İyi ve kötü bakterilerin oranlarını etkileyerek “disbiyosiz” adı verilen dengesizlik durumuna yol açan alkol kötü huylu bakterilerin çoğalmasına, iyi huylu bakterilerinse azalmasına neden oluyor. Bu disbiyosiz hali de bedensel enflamasyonu yükselterek cilt sorunlarından sindirim ve bağışıklık sistemlerinin zayıflamasına, karaciğer hasarından nörolojik ve ruhsal problemlere kadar birçok sağlık problemine davetiye çıkarabiliyor.
  • Alkol tüketimi bağırsak geçirgenliğini arttırabiliyor. İnce bağırsakların duvarlarının incelmesine neden olan alkol normal şartlarda kan dolaşımına katılmadan bedenden atılacak zararlı madde ve toksinlerin veya sadece yeterince sindirilmemiş besin parçalarının incelen duvarlardan bedene karışmasına neden olabiliyor. Bu durum da ciddileştiğinde Geçirgen Bağırsak Sendromu isimli bir rahatsızlığa dönüşebiliyor. Sonucunda ise bedensel enflamasyon artıyor, metabolik sendrom, kalp rahatsızlıkları ve kronik hastalıklara davetiye çıkabiliyor.
  • Ağır alkol tüketimi ince bağırsaklarda bakterilerin aşırı çoğalmasına yol açarak SIBO olarak bilinen rahatsızlığı tetikleyebiliyor. Normal şartlarda kalın bağırsaklara oranla daha az bakteriye sahip olması gereken ince bağırsaklar, bu rahatsızlık sonucu daha fazla bakteriyle doluyor ve bu da bağırsakların geçirgenliğini etkiliyor. Bağırsakların dışına taşan tüm yan ürünler ve bakteriler de bedensel enflamasyonu arttırarak çeşitli sağlık problemlerine yol açabiliyor.
  • Alkol aynı zamanda sindirim sisteminin doğru işleyişini bozarak mide asidini ve sindirici enzimleri negatif şekilde etkileyebiliyor. Bu da çok önemli besin değerlerinin beden tarafından yeterince iyi emilememesine, şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabiliyor. Bu nedenle kronik alkol tüketimi B12, magnezyum, çinko gibi çok hayati bazı vitamin ve minerallerin eksikliği ile ilişkilendiriliyor.
  • Yapılan bir başka araştırmaya göre ağızdaki bakteri topluluğu alkolü kanserojen asetaldehit bileşiğine çevirebiliyor. Eğer ki diş sağlığı kötüyse bu toksinden etkilenme riski iki katına kadar yükselebiliyor.

Alkol tüketiminin seviyesi veya türü bir fark yaratıyor mu?

Kimi araştırmalar bir tür antioksidan olan ve bağırsak sağlığını desteklediği bilinen polifenoller açısından zengin kırmızı şarabın diğer alkollere oranla bağırsaklara daha az zarar verdiğini gösteriyor. Nitekim tüm uzmanlar türü ne olursa olsun, alkolün fazla tüketildiği zaman daha büyük bir hasara yol açtığının altını çiziyor.

Neden alkol daha çok tuvalete gitmemize neden oluyor?

Birçoğumuz çok alkol aldığı bir gecenin ertesi günü normalden daha fazla tuvalete gitme ihtiyacı hissetmişizdir. Bu durum alkolün hangi etkisi yüzünden yaşanıyor?

Ethanol yani alkolün aktif bileşeni bedene girdiği anda bir toksin olarak değerlendiriliyor. Bu andan itibaren de vücudumuzun tek amacı bir an önce alkolü metabolize etmek ve bedenden en kısa sürede atmak oluyor. Alkolün metabolize olmasının büyük bir bölümü karaciğerde olsa da diğer kısmını ethanolün asetaldehite yani toksik ve kanserojen bir bileşiğe dönüştüğü versiyonunu bağırsaklar üstleniyor. Çok zararlı bir bileşen olan asetaldehit ise bağırsakların duvarlarına zarar vererek geçirgenliklerini arttırıyor. Sonucunda da bedensel enflamasyona ve sindirim problemlerine yol açıyor. Normal şartlarda dışkılama öncesi son kez suyu bedene geri çekmekle sorumlu kalın bağırsaklar yüksek enflamasyon nedeniyle görevlerini yerine getiremiyor. Bu nedenle alkol sonrası yaşanan dışkılama normalden daha “çok, sıvı, akışkan” olabiliyor ve aniden tuvalete gitme ihtiyacı gelebiliyor.

Alkol tüketiminin yol açtığı etkilerden bağırsak sağlığını nasıl koruyabiliriz?

Alkol, bağırsaklardaki iyi ve kötü bakterilerin dengesini bozarak disbiyozis durumuna yol açıyor. Peki bu durumda sağlığımızı korumak için neler yapabiliriz?

  • Alkolü tamamen bırakın: Araştırmalar alkolden tamamen uzak duran kişilerin bağırsak sağlığının yükseldiğini açık şekilde gösteriyor. Eğer ki alkolden tamamen vazgeçemeyeceğinizi düşünüyorsanız “Alkolsüz Ocak” gibi sadece belirli süre boyunca alkol tüketiminize ara vererek sağlık faydalarından yararlanabilirsiniz.
  • Alkol tükettiğiniz zaman, ölçülü olmaya özen gösterin: Bilim insanları “sağlıklı alkol seviyesi” hakkında henüz tam olarak bir cevap veremese de en kabul gören kurala göre kadınlar için günde 1 bardak – 14 gram, erkekler içinse 2 bardak – 28 gram alkol olarak sınırlanıyor.
  • Seçiminizi kırmızı şaraptan yapın: Bahsettiğimiz gibi polifenoller açısından zengin kırmızı şarap bağırsak sağlığı üzerinde en az negatif etkiyi bırakıyor. Hatta kimi araştırmalar mikrobiyom zenginliğinin artmasına katkıda bulunduğunu söylüyor!
  • Alkol tüketiminden sonra probiyotik takviyesi alın ve probiyotik gıdalar tüketin: Alkolü mutlaka tok karna, mümkünse lif açısından zengin, gerçek gıdalardan oluşan, dengeli bir öğünden sonra içmek negatif etkilerinin ciddi oranda hafiflemesini sağlıyor. Bunun yanı sıra bazı probiyotik takviyeleri de alkol sonrası dengesi bozulan mikrobiyomun yeniden sağlığına kavuşmasına yardımcı olabiliyor.

Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almaz veya olması amaçlanmamıştır. Bir sağlık sorununuz varsa veya böyle bir sorununuz olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir. 



Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP