Designed by Freepic

Pek çoğumuzun favori filminden ayrı olarak, her zaman izlemekten hoşlandığı ve kaç defa izlemiş olursa olsun her seferinde ilk günkü tadı aldığı en az bir filmi vardır. Film arkadan akarken çok az bir eforla takip edebilmek, bir şeyler izliyorken aynı anda başka bir işi de yürütebilmek ve film hakkında çok da fazla düşünmeye ihtiyaç duymamak zaman zaman bizi rahatlatsa da bu durumun altında bilinçaltı kaynaklı nedenler yatıyor. Yayın akışını kontrol edebildiğimiz ve izlemek istediğimiz her içeriğe anında ulaşabildiğimiz bu zamanlarda, yine de tercihimizi aynı filmleri defalarca izlemek yönünde kullanmamızın temel nedenleri psikolojik ihtiyaçlarımızla ilgili.

İşte tanıdık yüzler, gidişatını bildiğimiz olaylar ve hatta zaman zaman ezberlenmiş repliklerle dolu filmleri neden defalarca izlemek istediğimizin psikolojik nedenleri!

Az efor harcanır

Daha önce izlenmiş olan bir filmi tekrar izlerken beyin, daha az efor harcayarak aynı keyifi almaya başlar. Zaten karakterler ve olaylar hakkında bilgi sahibi olan beyin, kognitif bir çaba harcamadan olayları takip edebilir ve öngörebilir. Özellikle kişi yorgun olduğu zamanlarda, farklı bir işle meşgulken veya kafası doluyken daha önce izlediği filmleri izleme eğiliminde olur.

Rahatlatır

Hikayeyi biliyor olmaktan daha önemlisi, filmleri tekrar izlerken kişinin beyninde sanki eskiden tanıdığı bir kişiyle karşılaşmış algısı oluşur. Genellikle filmleri izlerken karakterlerle bağ kurma eylimine giren beyin, zamanla bu kişilere sempati duymaya başlar. Tekrar izleme aşamasına gelindiğinde ise kişi durumun farkında bile olmadan sadakat hissi devreye girer.

Genellikle kişi farkında bile olmadan yakın çevresiyle kurduğu bağların çok benzerlerini filmdeki karakterlerle kurar ve bu karakterleri gerçek hayatla bağdaştırır. Hatta kişi, zaman zaman gerçek hayatta yaşadığı durumların benzerini yaşayan film karakterleriyle kendisini özdeşleştirir ve bu filmleri izleyerek kendine duygusal destek sağlar. 

Mutlu anıları hatırlatır

Filmleri tekrar izlemek kişide nostaljik hisler uyandırır ve kişi için güzel anılar gündeme gelir.  Kişi, bu filmi daha önce izlerken sevdikleriyle, huzurlu, mutlu ve kendini ait hissettiği bir ortamdaydıysa aynı hisler tekrar canlanır. Özellikle stresli ve üzgün zamanlarda belirli filmlerin izlenmesi genellikle filmin kendisiyle değil, daha önceden bu filmi izlerken içinde bulunulan ortamla, beraber olunan kişilerle ve hissedilen duygularla alakalıdır.  

Bağ kurar

Yeniden izlenen filmler kişinin ihtiyaç duyduğu aile ve yakın çevre tarafından onaylanma ve bir topluluğa ait olma ihtiyacını giderir. Nostalji hissi ile bütünleşen empati duygusu ve kendi olabilme durumu kişinin geçmişle olan bağlarını güçlendirir, hatıralarını canlandırır, geçmiş günlerde kalan ve özlemini çektiği hislerin tekrar gün yüzüne çıkmasına yardımcı olur.

Bunun yanısıra bilinçaltı, yeniden izlenen bu filmin, daha önceden bir grup tarafından izlendiğiniz ve sevildiğini bildiği için aitlik, bir gruba dahil olmak ve onaylanmak gibi duyguları hissettirir. 

“Her şey kontrol altında” hissi verir

Filmin daha önce izlenmiş olması kişiye gelecekte olacak olayları ve karakterlerin başına gelecek durumları tahmin etme şansı verir. Bu, özellikle kontrolün her zaman ellerinde olmasını isteyen ve aksi durumlarda stres olan kişileri oldukça rahatlatan bir durumdur.

Peki aynı filmleri defalarca izlemek beyin üzerinde olumsuz bir etki yaratır mı?

Kişinin izlediği filmleri tekrar tekrar izliyor olmasının oldukça masum olsa da beyin üzerinde birtakım olumsuz etkileri var. Aynı filmlerin izlenilmesinin en temel nedeni, kişinin beyninde “tanıdıklık” hissini uyandırıyor olması.

Fakat tekrar izleme durumunun uzun süre ve yoğun biçimde tekrarlanması, bu hissin mutluluk ve tatmin olmakla gibi olumlu hislerle kurduğu bağı zayıflatmasına ve sıkıcı, ilgi çekmeyen ve benzeri negatif duygularla yeni bağlar kurmasına neden olabilir.

Aynı zamanda tekrar izlemek kişinin ilgisinin daralmasına ve yaratıcı yönünün körelmesine de neden olabiliyor. Beynin daha az ilgi göstererek aynı mutluluğu almaya alışıyor ve üretkenlik süreci gibi daha fazla efor gerektiren durumlardan kaçınıyor. Başka bir deyişle bir nevi köreliyor. 

İlginizi çekebilir: Duyularınızı Harekete Geçirecek 7 Film Önerisi



Sıla Bakır

1993 yılında doğan Sıla, lisans eğitimini 2017 yılında Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarım Bölümü’nde tamamladı. Lisansüstü eğitimine devam etmeye karar vererek Politecnico di Milano’da Stratejik Tasarım Master’ı yapmaya başladı. Sağlıklı ve dengeli hayat tarzı konusundaki merakı sonucunda bol bol araştırma yapmakta, karşısında çıkan yeni fikirleri denemekten ve bunları paylaşmaktan büyük keyif...



BLOOM SHOP