“Bazı süper kahramanların pelerini yoktur; onlara baba denir.”

Çocuk ve çocuk gelişimi denince hepimizin aklına ilk anneler gelir. Neredeyse tüm kitaplar annelere hitaben yazılmış, videolar, eğitimler onlar için hazırlanmıştır. Ancak unutmamalıyız ki, babaların da bu süreçte önemli bir rolü bulunmaktadır.

Annenin karnında oluşup ilk bağı onunla kurduğu için, anne ile kendini bir bütün olarak algılayan bebek, “öteki” ile ilişkisini ilk babası üzerinden kurar yani aslında baba çocuğun “dışarıyla” olan köprüsüdür. Bebek için bilinmeyen bir yer olan dünyayı babasından aldığı güven ile tanımaya başlar.

Geçmiş yıllarda, babanın çocuğun gelişiminde dolaylı bir etkisinin olduğu düşünülmekteydi.

Baba anneyi destekleyen, eve para getiren, çocuğu uzaktan seven, kural koyan otorite olarak konumlanırdı. Oysa ki günümüzde baba rolü geçmiştekinden farklılaşmaya başlamıştır.

Kadınların da çalışmaya başlamasıyla, anne ve baba çocuk üzerindeki sorumluluklarını geçmişe nazaran daha eşit bir şekilde paylaşmaktadır. Günümüz babaları araya anneyi koymadan çocukla doğrudan etkileşime girmektedir. Doğumla birlikte bebeğin bakımına yardımcı olmak, çocuğuyla zaman geçiren, onların ihtiyaçlarını gideren bir konuma sahip olmuşlardır.

Bu konuyla ilgili yapılan bütün araştırmalar, çocuğun bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminde babanın rolünün önemini vurgular. Baba olmak da anne olmak gibi bebeğin doğumu ile hatta hamilelik dönemi ile başlar. Çocuk 7-8 yaşına geldiğinde bir gün baba olmaya karar verirseniz biraz geç kalmış olabilirsiniz.

Çocuğuyla yakın olabilen ama aynı zamanda sınır da koymasını bilen, sözünü tutabilen, çocuğa güven verebilen, ona zaman ayıran babaların çocukları ileri özgüvenle ilgili hiçbir problem yaşamamaktadır.

Hamilelik, kadının annelik rolüne ısınması için güzel bir süreçtir ve ne yazık ki erkekler böyle bir süreçten geçmedikleri için babalık rolüne biraz daha geç hazır olabilirler. Ama kendinize zaman verirseniz iyi bir baba olmanın sandığınız kadar zor olmadığını fark edeceksiniz. Ünlü psikolog Dodson’a göre, “Hiç kimse iyi baba olarak doğmaz. İyi baba olmak sabır, sevgi, araştırma ve bilgi işidir.”

Tüm babaların ve baba adaylarının babalar gününü kutlarım.

Konu ile ilgili “daha fazla” bilgiye aşağıdaki yazılardan da ulaşabilirsiniz:



Klinik Psk. Nazlı Kocabaşa

1986 yılında İstanbul'da doğan Nazlı, Notre Dame de Sion Fransız Lisesini bitirdikten sonra Koç Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldu. Uzmanlığına klinik psikoloji üzerinde devam eden Nazlı aynı zamanda psikodrama, aile danışmanlığı ve emdr terapistliği eğitimleri aldı. Şuanda "Tempora Aile Danışmanlık Merkezi"nde yetişkin ve çift-aile terapisti olarak hizmet vermektedir....



BLOOM SHOP