FOTOĞRAF: CHARLOTTE LAPALUS
Düşünür Lao Tzu: “Hiçbir şey yapmamak meşgul gibi görünüp hiçbir şey yapmamaktan iyidir!” demiş. Gün boyunca üretici ve enerjik olmanın sırrı yaptığımız işlerde değil boş olduğunuz anlarda saklı. Sizi tanımak için sorulur: “Boş zamanlarınızda ne yapıyorsunuz?” Siz de “Boş zamanlarımda kitap okurum, spor yaparım, yeni bir tarif denerim.” diye kendinizi anlatırsınız, değil mi? Oysa boş zaman adı üstünde boş boş durup düşünmeden, plan yapmadan öylece kalmak ve belki de sadece duvara bakmak. Ancak öyle bedeninizi, beyninizi dinlendirebilirsiniz.
Neden boş durmakta bu kadar zorlanıyoruz?
Bazen kendinizi sürekli aynı yoldan, aynı hatadan, aynı sınavdan geçtiğiniz bir labirentte hissediyor musunuz? Durursak çıkışı bulamayacağımız, yavaşlarsak çıkışı kaçıracağımız bilgisi ile kodlanmışız.
Bazen durmam gerektiğini hissediyorum. İtiraf edeyim, ben değil de içimdeki ben, bana işaretler gönderiyor, dürtüyor. Durmayınca zaten o biliyor ne yapacağını, hastalanıyorum. Yalnız olmadığımı biliyorum. Hepimizin gözden kaçırdığı durum susadığında su içmek değil, farkındalıkla susamadan yudum yudum hücrelerini doyurmak, hastalanmadan durabilmek.
Nasıl boş durabiliriz?
İşin özünde durmanın öylece boş boş duvara bakmak olduğunu söylesem. Bulutların hareketini izlemek, kaç yıldızın kaydığını saymak, yoldan geçen arabalara kitlenmek. Elinizdeki sıcak çayın soğuduğunu fark etmeden ufka bakmanın iyi bir şey olduğunu kim bilebilirdi ki?
Hiçbir şey yapmadığında öğrenirsin. Hiçbir şey söylemediğinde duyarsın.
Farkındalık tam da buralardadır. Düşüncenizi, bedeninizi duraklattığınızda, otomatik tepkilerinizi gözden geçirirsiniz. Ancak siz öylece dururken beyniniz sizin için doğru dosyayı aramaya vakit bulabilir. O boşluk içinde hayattan bir adım geriye çekilirsiniz.
Akış yavaşladığında bir seçim alanı oluşur sizin için. Fark etmeden bir farkındalık egzersizi yaptığınızı bilmelisiniz. Boş zamanlarınızın boşluğu içinde stresiniz azalırken görüş açınızın netleştiğini, duvara bakarken ötesini gördüğünüzü fark etmek size müthiş bir konfor sağlar.
Sözün özü; hayat kalitemiz biraz da boş zamanlarımızda ne yaptığımızla daha doğrusu ne yapmadığımızla ilgili.
