YAZAN: BURCU ERBAŞ

Antik Roma zamanlarından bu yana yüksek gelirli, soylu kişiler tarafından tatiller için kullanılan hatta ünlü Romalı şair Virgil’in “sahip olduğumuz en güzel göl” olarak tanımladığı aynı anda hem çok göz kamaştırıcı hem de çok gizli saklı kalmayı başarabilmiş Como Gölü, gerçekten de büyüleyici bir auraya sahip. Çoğunlukla Hollywood ünlülerinin satın aldıkları ihtişamlı göl evleri, süper lüks oteller, pahalı restoranlar ile tanıdığımız Como Gölü aslında eşsiz göl manzaraları, doğanın kalbinden geçen yürüyüş yolları, bakir plajları ve lokal trattoria’ları ile her bütçeden kişiye masal gibi bir tatil sunabiliyor. İşin özü nereye gitmek gerektiğini bilmekte gizleniyor. Ben de Milano’da yaşayan birisi olarak sizin için Como Gölü’nün en popüler mekanlarından daha az bilinen yerlerine kadar uzanan çok kapsamlı bir Como Gölü gezi rehberi hazırladım. Şimdiden iyi tatiller dilerim!


Como Gölü nerede?

Kuzey İtalya’nın belki de en gözde destinasyonunu ters dönmüş bir “Y” harfine benzeyen, yüksek dağlarla çevrili Como Gölü oluşturuyor. Milano’nun kuzeyinde, yaklaşık 40 km ötesinde yer alan Como Gölü, İtalya’nın Lombardia bölgesi içerisine giriyor. Kendisinin kuzey kısmını da ünlü Alp dağları çevreliyor. Çoğunlukla sadece aynı ismi paylaştığı Como kenti ile bilinse de bu büyüleyici göl küçüklü büyüklü birçok kent ve kasabaya ev sahipliği yapıyor. Bunların arasında Lecco, Menaggio, Varenna, Bellano, Tremezzo, Cernobbio, Lenno, Pescallo, Azzano, Nesso bulunuyor.

Como Gölü’nü bu denli ünlü kılan ne?

Seyahat önerilerimize geçmeden Como Gölü’nü antik zamanlardan günümüze kadar neyin bu kadar çekici kıldığını anlamamız gerekiyor. Antik Romalılar en başlarda Keltlerin yaşadığı bu bölgeye gelerek onları buradan kovuyor. Daha sonraları Julius Ceasar 5 bin adamına Como Gölü’nü temizlemelerini ve buraya bir antik roma şehri kurmalarını emrediyor. Zaman içinde yüksek gelirlilerin radarına oturmayı başaran Como’ya orta çağ ve sonralarında Milano’nun soyluları ve tüccarları yazlarını geçirmek üzere gelmeye başlıyor. O aileler de bugün bildiğimiz Como’nun ünlü göl kenarı villalarını inşa ediyor. Hatta bu aileler Çin’den ihraç ettikleri ipek böceklerinin bölgeye özgü dut ağaçlarında çok güzel yetiştiklerini keşfediyor ve buralarda ipek fabrikaları açmaya başlıyor. Günümüzde hala Versace, Hermes, Ralph Lauren gibi ünlü moda markalarının kullandıkları ipekler Como’dan geliyor. Como’nun bu tarihi içerisinde Leonardo da Vinci buraya resim yapmaya, en ünlü İtalyan bestecilerden Verdi “La Traviata”sı üzerine çalışmaya, Bellini ise ünlü operası “Norma”yı yazmaya geliyor. Como’yu günümüzdeki arzu nesnesine çeviren unsur aslında bu sanatla, zanaatla, tarihle iç içe olan geçmişinden geliyor.

– Como Gölü’nde gezilecek yerler –

Como Gölü ve çevresinde ünlü müzeler, büyük antik kentler, görkemli kiliseler veya şapeller yok. Var olan şey ise birçoğu 18. ve 19. yüzyıldan kalma birbirinden göz alıcı villalar ve bahçeler. Como Gölü’nün çevresine yayılmış olan bu tarihi villaları gezmenin en ideal yolu da herhangi bir merkez kent veya kasabadan tekne turlarına katılmak. Aşağıda mutlaka görülmesi gereken evleri ve bulundukları yerleri sıraladım. Çoğu villaya hemen girişlerinde veya online olarak önceden alınabilen biletlerle girip hem içlerini hem de bahçelerini gezebiliyorsunuz. Gitmeden önce her birinin hangi gün ve saat kaçta açık olduklarına bakmanızı öneririm çünkü çoğu villa her mevsim veya gün açık olmuyor.

Villa del Balbianello

Lenno’da yer alan bu 18. yüzyıldan kalma villayı iki çok ünlü filmden tanıyor olabilirsiniz: Star Wars Episode II ve James Bond’un Casino Royale filmi!

Villa Monastero

Varenna’da yer alan bu villa 12. yüzyılda kadınlar için bir manastır olmak üzere inşa ediliyor. Çok sonraları, 1569’da ise Mornico ailesi tarafından satın alınıp eve çevriliyor. Şu anda villanın içerisinde mini bir müze de bulunuyor.

Villa Melzi

Bellagio’da bulunan Villa Melzi 1800’lü yıllarda Napolyon tarafından kurulmuş İtalyan Cumhuriyeti’nin başkan yardımcılığı görevini yapmış Francesco Melzi d’Eril’e ait. Hala özel ev statüsüne sahip olduğu için sadece bahçelerine giriş yapılabiliyor ve villa dışarıdan görülebiliyor.

Villa Carlotta

Tremezzo’da bulunan Villa Carlotta 17. yüzyılda zengin bankacı Giorgio Clerici tarafından bir yazlık ev olarak inşa ediliyor. Daha sonraları farklı sahiplerin etkisiyle villa zengin bir sanat ve heykel koleksiyonuna sahip kültürel bir merkeze çevriliyor. Bahçesinde ise çok çeşitli egzotik bitki ve ağaçlar bulunuyor.


– Como Gölü’nde en iyi restoranlar –

Köklü tarihi, çok çeşitli sanat formlarına ilham olması ve tabii ki birikmiş serveti ile Como Gölü ve çevresi çok sayıda Michelin yıldızlı restorana, başarılı şarap evlerine, lezzeti tüm İtalya’ya yayılmış ünlü trattoria’lara da ev sahipliği yapıyor. Gölün kendisine has bir mutfağı da bulunuyor. En öne çıkan seçenekler ise aşağıdaki gibi sıralanıyor:

Kitchen, Como

1 Michelin yıldızlı olan bu mekan geleneksel İtalyan mutfağına yenilikçi ve mevsimsel bir bakış açısı getiriyor. İddialı bir şarap listeleri de bulunuyor.

Hosteria del Platano, Varenna

Bir aile işletmesi olan bu restoranın menüsünde gölden çıkan balıklar ve yerel tarifler bulunuyor. Göle direkt olarak bakan iç ve dış mekanı da bulunuyor.

Beccaccino, Sorico

Como Gölü’nün en tepe noktasında, Sorico kasabasında bulunan bu restoranda menü her gün gölden taze olarak tutulan farklı balıklara göre değişiyor.

La Veranda, Moltrasio

Uzun yıllardır bir aile tarafından işletilen bu restoranda büyük porsiyonlarda deniz ve göl balıkları ve yerel İtalyan tabaklar bulunuyor.

Il Sereno Al Lago

Yine 1 Michelin yıldızı olan bu restoranda Lombardiya bölgesi mutfağı Asya etkileri ile yeniden yorumlanıyor. Restoranın eşsiz manzaraları ilhamını gölden alan tabaklarla eşleşiyor.

Crotto dei Pescatori, Lezzeno

Lokal, salaş bir deniz ürünleri trattoria’sı. Gölden tuttukları günlük balıklarla risottolar, taze makarnalar yapıyorlar.

Il Giardinetto, Mandello del Lario

Herkes için uygun bir yemeğin bulunduğu bu klasik İtalyan restoranında taze balık ürünleri kadar et tabakları ve makarnalar da öne çıkıyor.


– Como Gölü plajları –

Peki Como Gölü’ne girilebiliyor mu? Evet ve hayır. Gölün bazı bölgeleri limanlardan ve tekne trafiğinden uzak bakir koylara ev sahipliği yapıyor. Buralara özellikle lokal İtalyanlar ilkbahar ve yaz mevsimlerinde günübirlik olarak sıklıkla geliyor; kendi getirdikleri eşyalar ve yiyecekler ile gölün kenarında, ağaçların altında piknik yapıp yüzüyorlar. Sizin için aşağıda çoğunluğunu lokallerin bildiği, göle gönül rahatlığıyla girilebilen yerleri listeledim. Bu durakların dışında eminim ki çoğu lüks otelin önünden de göle girme şansı bulunuyordur!

Lecco’nun 15 km ötesinde, Lierna’da yer alan Riva Bianca, Mandello’da bulunan Lido di Mandello, Lecco’ya çok yakında bulunan Abbadia plajı, Colico kentinde bulunan Spiaggia Di Laghetto Piona plajı Como Gölü’ne girmek isteyenler için en ulaşılabilir ve pratik seçenekleri oluşturuyor.


– Como Gölü çevresinde yürüyüş ve hiking rotaları –

Bu bölgede yapılabilecek en iyi aktivitelerden birisi de gölün kenarından yemyeşil ormanlara, yüksek dağlardan göz kamaştıran göl manzaralı tepelere çıkan yürüyüş ve hiking rotalarına çıkmak. Zorluk seviyelerine göre değişen birçok rotadan benim önerim Varenna’da yer alan toplamı 6 km ile sınırlı, hafif engebesi ile herkes için uygun olabilecek, harika manzaralara sahip Greenway dei Patriarchi. Onun dışındaki yürüyüş ve hiking rotalarını ise aşağıda sıraladım:

The Lake Como Greenway

Colonno’dan başlayarak Griante kentine kadar 7 kasabaya uğrayarak devam eden herkes için uygun 10 km’lik sakin bir yürüyüş rotası.

Strada Regia

Como’dan Bellagio’ya uzanan 36 km’lik antik kalıntılar ve tarihi alanlarla zenginleşen bir yürüyüş rotası.

Sacro Monte di Ossucio

Lombardiya Bölgesi’nin UNESCO tarafından korunan 9 dağından bir tanesi olan Kutsal Ossucio Dağı’na doğru çıkan yüksek eğimli bir yürüyüş rotası.

Dorsale Del Triangolo Lariano

Brunate’den Bellagio’ya Alp dağları ve ormanların arasından uzanan zorlu bir hiking rotası.

Monte San Primo

Yüksek inişleri ve çıkışları ile gerçek hiking tutkunları için ideal olan dairesel şekilde, 7.5 km’lik bir yürüyüş rotası.


– En iyi Como Gölü otelleri –

Como Gölü’nde tatil yapmanın belki de en ayrıcalıklı yanlarından birisi de çok özel tarihi villalarda kalabilmek. Uzun otel listesinde öne çıkanlar ise eskiler ve yeni kapılarını açanlarla aşağıdaki gibi sıralanıyor.

Grand Hotel Tremezzo

Yakın zamanda tamamen yenilenerek kapılarını açan Grand Hotel Tremezzo Como Gölü’nün büyüleyici manzarasına karşı, 1910 yılından bu yana misafirlerini ağırlıyor. İtalya’nın en ikonik lüks otellerinden birisi. Art Nouveau tarzındaki mimarisi, yemyeşil bahçeleri, beş farklı restoranı ve göl üzerinde yüzen ünlü havuzu ile tanınıyor. 

Villa Passalaqua

Napolyon’un bir zamanlar kaldığı, Bellini’nin müziklerini bestelediği Villa Passalaqua 18. yüzyılda inşa edilmiş tarihi bir yapı. Eskiden aristokrat ailelerin yazlık evi olarak kullanılan villa, günümüzde restore edilerek lüks bir otel haline getiriliyor. Geniş terasları, göle bakan muhteşem bahçeleri ve sanat eserlerini andıran iç dekorasyonu ile kalanlara tam bir İtalyan rüyası sunuyor.

Villa d’Este

Como Gölü kıyısında, 16. yüzyılda bir kardinal için inşa edilen Villa d’Este, bugün dünyanın en prestijli otellerinden biri olarak kabul ediliyor. Tarihi ihtişamı, fresklerle süslü salonları, İtalyan bahçeleri ve göl manzaralı teraslarıyla öne çıkan villa kraliyet ailelerinden Hollywood yıldızlarına kadar birçok ünlü ismi ağırlamış.

Villa Cipressi

Varenna’da yer alan Villa Cipressi, kökleri 15. yüzyıla uzanan tarihi bir yapı. Zamanında asil ailelerin evi olan villa, bugün otel olarak hizmet veriyor ve özellikle teraslı botanik bahçeleriyle ünleniyor. Özellikle düğünler ve özel etkinlikler için sıklıkla tercih edilen Villa Cipressi kesinlikle büyüleyici bir atmosfere sahip.

Mandarin Oriental

Blevio’da tarihi bir villaya yerleşen uluslararası lüks otel zinciri Mandarin Oriental İtalyan villalarının tarihi atmosferini daha modern bir lüks anlayışı ile buluşturuyor. Otel eşsiz göl manzaraları, Michelin yıldızlı restoranı, geniş SPA ve wellness seçenekleriyle öne çıkıyor.


Milano’dan Como Gölü’ne nasıl gidilir?

Eğer ki Como seyahatinizi bütçe dostu planlamak istiyorsanız önerim her bütçeye ve isteğe uygun bir konaklama opsiyonunun bulunduğu ana şehirde yani Milano’da kalmanız. Sadece 40 dakikalık kısa bir tren yolculuğuyla Como Gölü’ndeki herhangi bir kente ulaşabileceğiniz gibi Milano’da araba kiralayarak da göl turunuzu yapabilirsiniz. Tren kullanmak isteyenler için İtalya’nın kuzeyinde çalışan ulusal tren firması Trenord‘u tercih etmenizi öneririm. Genellikle göle giden trenler Milano’nun en büyük ve merkezi tren istasyonu olan Milano Centrale’den kalkıyor. Konaklama seçiminizi de tren istasyonu çevresinden değil, ona yakın muhitler olan Porta Garibaldi, Porta Nuova, Porta Venezia, Porta Monforte ve Brera’dan yapmanızı tavsiye ederim. En az Como Gölü kadar Milano ve merkez tren istasyonu da görülmeye değer!



Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP