RÖPORTAJ: BURCU ERBAŞ

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu günümüzde epey bir artış yaşıyor. Yeni tanı alan çocuk ve ergenlerin yanı sıra küçüklüğünde herhangi bir dikkat problemi yaşamayan yetişkinlere dahi şu sıralar tanı konabiliyor. Peki sandığımızdan daha büyük bir yaş grubunu etkileyen bu rahatsızlık neden böyle bir artış gösteriyor? Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gelişiminde ne gibi faktörler etki ediyor? Amerikan Hastanesi Psikiyatri Bölümü Doktoru Prof. Dr. Sibel Mercan, DEHB nedir, gelişiminde çocukluk travmalarının, artan sosyal medya kullanımının ilişkisi, her yaşa özgü DEHB semptomları, tanı sonrası izlenmesi gereken adımlar ve bu konuda aklımızı kurcalayan pek çok durum hakkında sorularımızı yanıtladı.


DEHB nedir, çocuk ve yetişkinlerde kendini hangi semptomlar ile gösteriyor?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocukluk ve ergenlikte en sık görülen psikiyatrik hastalıklardandır. Çocukluk çağında DEHB tanısı almış kişilerin %40 ila 60’ının yetişkin DEHB olarak devam ettiği görülmektedir. Son yapılan çalışmalarda, çocukluğunda dikkat eksikliği olmayan ancak yetişkin hayatında dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri gösteren azımsanamayacak sayıda kişinin de olduğu görülmüştür. Yetişkin hayattaki DEHB, belirgin oranda mesleki, akademik ve sosyal ilişkilerde sorunlara yol açabilir.

Klinik belirtilerde DEHB, aşırı aktif olma, impulsif davranışlar ve dikkat eksikliğiyle kendini gösterir. Ayrıca duygu düzenlemesinde sorunlar ortaya çıkar. Hiperaktivite 4 yaşından itibaren dikkat çeker. Dikkat eksikliği ancak okula başladıktan sonra, 7-8 yaşlarında gözlenebilir. Yaş ilerledikçe hiperaktivite azalır ama impulsif davranışlar ve dikkat bozukluğu yetişkinlikte de sorun olmaya devam eder. 

Çocuklarda detaylara dikkat edememe, dikkatsiz hatalar yapma, ders ya da oyun sırasında dikkati sürdürememe, dinlemiyormuş gibi görünme, ödevleri yapamama, sorumlulukları yerine getirememe, mental gayret gerektiren görevlerden kaçınma, okul kitapları gibi kişisel eşyaları sıklıkla kaybetme, kolayca dikkatin dağılması ve unutkanlık sık görülen belirtilerdendir. İmpulsif davranışlar ve dikkat eksikliği yaşam boyu sürebilir. En büyük riski, akademik başarısızlık ve iş hayatında sorunların ortaya çıkmasıdır.

Yetişkinlerde hiperaktivite daha az görülür. Dikkat eksikliği daha belirgindir. İmpulsif davranışlar yerini impulsif konuşmaya bırakır. Belirtilerin şiddeti her hastada farklılık gösterir. Bazılarında dikkat bozukluğu baskınken bazılarında da impulsivite ya da hiperaktivite daha belirgin olur. Yetişkinlerde DEHB yürütücü işlevlerde bozulma, dikkat dağınıklığı, impulsif davranışlar, huzursuzluk ve duygu düzenleme bozukluğuyla karakterizedir. Bu belirtiler işlevselliği önemli oranda bozar. Yürütücü işlevlerde bozulma yetişkinde zamanı kullanma, görev tamamlama, odaklanarak bir iş yapma, öncelikli yapılacak işleri belirlemede sorunlar ortaya çıkarır ve unutkanlığa yol açar. Yapılması gereken işler son ana kadar sarkabilir. Araba kullanırken dikkatsizlik, trafik işaretlerine uymama ve kaza yapma olasılığı artar. İmpulsif konuşma ve davranışlar, ilişkileri fevri sonlandırma, aniden işi bırakma gibi davranışlara yol açabilir. Aşırı hareketlilik ve konuşma, etrafındaki kişileri tüketebilir. Duygu düzenleme bozukluğu ile sinirlilik, öfke patlamaları, engelleme toleransının düşük olması ve motivasyon eksikliği olabilir. 

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gelişimi nasıl yaşanıyor? Beraberinde başka sağlık durumlarını da getirebiliyor mu?

DEHB’in toplumda görülme sıklığı %4-5’tir. Anne ya da babası DEHB olan çocuklarda hastalanma riski 2-8 kat artar. İkiz araştırmalarında, tek yumurta ikizlerinde DEHB görülme oranı %76’dır. Doğumu 32 haftadan önce olmuş bebeklerde DEHB görülme riski artar.

Bu kişilerin gen lokuslarında dopamin taşıyıcı gen ve dopamin 4 reseptör geni özellikle sorumlu tutulur. Birden fazla gen bölgesi sorumlu olabilir. DEHB hastalarının beyin görüntülemelerinde prefrontal ve subkortikal lobların volümlerinde farklılık dikkati çeker. Nörotransmitterlerden dopamin ve noradrenalin düşüklüğü sorumlu tutulur. 

DEHB olan kişilerde akademik başarı düşüklüğü, iş hayatında başarısızlık, sakarlık, sık kaza yapma, görevi tamamlayamama nedeniyle iş kaybı ruhsal sorunlara, madde kullanımına yönelmeye ve suç işleme oranını artırmaya yol açar. Yetişkinlerde DEHB’e eşlik eden diğer psikiyatrik hastalıklar duygu durumu bozukluğu, kaygı bozukluğu ve madde kullanım bozukluğudur. DEHB olan kişilerde ileride Alzheimer tipi demans olasılığı da artmaktadır. 

DEHB tanısı koyabilmek için yaş etkeninin yanı sıra ne gibi durumlar göz önünde bulunduruluyor?

Tanı koyabilmek için en erken muayene 4 yaşından itibaren yapılabilir. Bunun için hastanın detaylı fizik muayenesi ve ruhsal muayenesi yapılmalı, doğumdan itibaren gelişim öyküsü ile ayrıca okuldan da rapor alınmalıdır. Bunun için ebeveyn, bakıcılar, okuldaki öğretmenler ve rehberlik servisinden alınacak detaylı öykü önemlidir. Öykü alırken gebelikte yaşanan sorunlar, enfeksiyonlar, travmalar, kullanılan ilaçlar öğrenilmelidir. Doğum komplikasyonları ya da doğumdan sonra ortaya çıkan sorunlar araştırılmalıdır. Aile içi sorunlar, stres, alkol ve madde kullanımı soruşturulmalıdır. 

Geç başlangıçlı formlarında ortalama ergenlikte 10 yaşlarında ya da genç erişkinlikte 24 yaşlarında olabilir. Geç başlangıçlı dikkat eksikliği bozukluğu tanının geç konmasıyla ilgili olabilir. Öğretmenler, ebeveynler ya da diğer bilgi kaynaklarının yeterli bilgiye sahip olmamasının tanının atlanmasıyla ilgisi olabilir ya da ergenin dikkat eksikliğini madde kullanımı ya da başka ruhsal bozukluklara bağlamış olabilirler.  

Teknolojinin ilerlemesi ve kullanım yaşının gittikçe düşmesi de bu durumun gelişmesinde bir rol oynuyor mu? Bu artış özellikle kimlerde daha sık görülüyor; çocuklarda mı, ergenlerde mi, genç yetişkinlerde mi yoksa yeni tanı alabilen ileri yaşta kişilerde mi?

Geç başlangıçlı dikkat eksikliği ile dijital medya kullanımının yakın ilgisi olduğu söyleniyor. 15-16 yaşlarında 2.587 ergenle yapılan çalışmada, uzun saatler sosyal medya kullananların iki yıl içinde dikkat eksikliği semptomlarının arttığı gözlendi. DEHB olan çocuklar internet ortamında daha fazla vakit geçiriyorlarsa, hastalık daha ağır seyretmekte, dikkat eksikliği daha fazla, olumsuz duygular daha yoğun, öğrenme güçlükleri daha yoğun olmakta ve sosyal ilişkilerinde daha fazla sorun çıkabilmektedir. 

Nikkelen ve arkadaşlarının 2014 yılında yaptığı bir meta-analiz çalışmasında, geleneksel medya kullanımının (TV ve video konsol oyunları) DEHB benzeri davranışlarla düşük oranda ilişkili olduğu bulunmuştur. Modern dijital medya kullanımıyla bağlantılı yapılan çalışmada ise, sosyal medya sitelerini kontrol etmek, mesajlaşmak, gezinti yapmak, müzik indirmek veya yayımlamak, fotoğraf paylaşmak, çevrim içi sohbet etmek, oyun oynamak, çevrim içi alışveriş yapmak ve video sohbet gibi 14 medya aktivitesi ile DEHB ilişkisi araştırılmıştır. Her bir dijital medya aktivitesine yüksek sıklıkta katılım yapan kişilerin 6 ay sonrasında DEHB belirtilerinde belirgin artış dikkati çekmiştir. Sık sosyal medya kullanımının DEHB belirtilerinin gelişimiyle ilişkili olduğu görülmektedir.

DEHB’in gelişiminde çocukluk çağı travmalarının bir etkisi bulunuyor mu? Özellikle ailelerin bu duruma etkisi nedir? Tam tersi şekilde DEHB’i olan çocukların ve ergenlerin travma yaşama riski büyüyor mu?

Artan araştırmalara göre, travma ve travmatik stres, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuyla yakından ilişkilidir. Travma ve zorluklar özellikle çocuklarda beynin yapısını değiştirebilir. Bu da DEHB’in gelişimiyle olan bağlantısını kısmen açıklayabilir. DEHB ve travma benzer belirtiler gösterebileceği için değerlendirmeyi zorlaştırabilir. Travma, DEHB belirtilerini şiddetlendirebilir; DEHB ise travmaya maruz kalma riskini artırabilir.

DEHB ile yaşayan bir kişi fazladan uyaranlara başarıyla odaklanamaz ve filtreleyemez. Bu durum stres seviyesini artırır. Yaklaşan son tarihler, erteleme ve eldeki işe odaklanamama gibi nedenlerden kaynaklanabilecek anksiyete, stres seviyelerini daha da yükseltebilir. Yönetilmeyen stres DEHB belirtilerini kötüleştirebilir.

Bir çocuk veya başka bir aile üyesi DEHB’e sahip olduğunda, bu durum sadece bu kişiyi değil, tüm aileyi etkileyen rutinleri ve ilişkileri değiştirebilir. DEHB’li kişiye yardım etmek, yönetilmesi zor bir durumdur ve strese yol açabilir. Araştırmalar, ailede bir kişinin DEHB’e sahip olmasının ebeveyn, kardeşler ve diğer aile üyelerinin günlük yaşamlarından ne kadar memnun olduklarını etkileyebileceğini göstermektedir. Örneğin DEHB’li çocuklar ebeveynlerin zaman ve dikkatine çok daha fazla talep yaratır. Bu durum ilişki problemlerine, ailenin birlikte geçirdiği zamanın azalmasına ve daha fazla çatışmaya yol açabilir. Araştırmalar, DEHB’li bir çocuğa sahip ebeveynler arasında boşanma ve depresyon oranlarının diğer ailelere kıyasla daha yüksek olduğunu bile göstermektedir.

Peki tanıdan sonra nasıl adımların izlenmesi gerekiyor? DEHB mutlaka ilaçla kontrol edilmesi gereken bir durum mu? Hangi yaşam tarzı değişimleri danışanın hayatını kolaylaştırabilir?

Yetişkinlerde DEHB için standart müdahaleler genellikle ilaç tedavisi, eğitim, beceri eğitimi ve psikolojik danışmanlığı içerir. Bu tedavilerin kombinasyonu, genellikle en etkili tedavi yöntemidir. Bu yöntemler DEHB’in birçok belirtisini yönetmeye yardımcı olabilir ancak hastalığı tedavi etmez. Sizin için en iyi olanın ne olduğunu belirlemek biraz zaman alabilir. DEHB için kullanılan ilaçlar kırmızı reçeteyle satılmaktadır. Bağımlılık riski yüksek, kontrollü kullanılması gereken bu ilaçlar gelişigüzel kullanıldığında faydadan çok zarar getirmektedir. Endikasyon olmadan, başarıyı artırma amacıyla çocuklar ve aileler tarafından talep edilmesi sakıncalıdır. Doktor muayenesi ve endikasyon konması şarttır.

Özellikle TikTok gibi gençlerin yoğun olarak kullandığı sosyal medya platformlarında belki de bu konuda hiçbir yetkinliği olmayan kişiler DEHB hakkında bilgiler paylaşıyor, semptomlar anlatıyor. Bu da birçok kişinin kendi kendine DEHB tanısı koymasına yol açıyor. Bu duruma dair ne önerebilirsiniz? DEHB kişinin kendisinin tanı koyabileceği bir durum mudur?

DEHB ile diğer ruhsal hastalıklar karışabilmektedir. Bunlar arasında gelişimsel bozukluklar, nörolojik hastalıklar, duygu durumu bozuklukları, davranış bozuklukları ya da başka bedensel hastalıklar olabilir. Bazen bu iki durum bir arada bulunabilir. Ayırıcı tanıda öykünün detaylı alınması ve kullanılacak ölçekler oldukça yararlıdır. Dikkat testleri ayırıcı tanıda yeterli olmadığında psikolojik değerlendirmeyi içeren diğer testlerin de uygulanması gerekir.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP