YAZAN: BURCU ERBAŞ

Yaş almanın en korkulan yanları eski enerjimizi, gücümüzü ve kabiliyetlerimizi kaybetmektir. Hayatımız boyunca yaptığımız seçimler sadece bugünümüze değil yaşlılığımıza da etki ediyor. Bazı hastalıklar, henüz modern tıbbın net bir cevap veremediği nedenlerle ileri yaşlarda ortaya çıkarak yaşam kalitesinin düşmesine neden olabiliyor. Kademeli olarak zihinsel fonksiyonların kaybedildiği Alzheimer hastalığı da yaşam kalitesini düşüren rahatsızlıkların başında geliyor. Neden veya nasıl geliştiği konusunda genetik yatkınlık, beslenme, sosyal yaşam, uyku gibi birçok faktörün rol oynadığı düşünülen Alzheimer hastalığının henüz kesin bir tedavisi bulunamadı. Buna rağmen yakın zamanda keşfedilen bazı erken tanı yöntemleri beyin sağlığını korumaya yardımcı olabiliyor. Kişinin Alzheimer’a yakalanma riskini ölçmeye yarayan APOE geni testi de sahip olduğumuz sayılı ölçütlerden bir tanesini oluşturuyor. Uzun yaşam çalışmaları ile dünya çapında üne ve başarıya ulaşan Dr. Peter Attia da APOE geni üzerinde sıklıkla çalışmalar yapıyor. Genetiğinizde Alzheimer olup olmadığını öğrenmeniz gerekli mi diye merak ediyorsanız Dr. Attia’nın araştırmaları ve önerileri size yol gösterebilir.


Dr. Peter Attia kimdir?

Stanford Üniversitesi mezunu, Johns Hopkins Hastanesi’nde Genel Cerrah Uzmanı olarak çalışmış Dr. Peter Attia günümüzde uzun ve sağlıklı yaşam üzerine yaptığı çalışmaları ile tanınıyor. Aging isimli bilimsel derginin editör kurulunda bulunan Attia, aynı zamanda The Drive isimli sağlık podcast’inin sunuculuğunu yapıyor ve birçok farklı platformda yürüttüğü araştırmalarını basit bir dilde, zihinsel sağlığı destekleyen öneriler ile paylaşıyor.

APOE geni nedir?

APOE geni, bedene apolipoprotein E isimli bir proteini üretmesi için gerekli bilgileri veriyor fakat araştırmalara göre bazı APOE çeşitlerinin, özellikle APOE4 geninin, varlığı 65 yaş üstü görülen Alzheimer hastalığı ile ilişkilendirilebiliyor. Hem anneden hem de babadan birer tane alınabilen bu gen toplumun yüzde 25’inde 1 adet, yüzde 2-3’ünde ise 2 adet bulunuyor. 2 adet bulunan kişilerinse Alzheimer’a yakalanma riski diğer kişilere oranla 8-10 kat artıyor. Bir başka deyişle herkesin -gen sayısı fark etmeksizin- 65 yaşında sonra Alzheimer’a yakalanma veya yakalanmama riski bulunuyor. Sadece APOE4 geninden 2 tane bulunduran kişilerin riski diğerlerine oranla daha yüksek oluyor.

APOE geninin Alzheimer ile ilişkisi nedir?

Peki, protein üretimini tetikleyen APOE geni neden Alzheimer ile ilişkilendiriliyor? Yapılan araştırmalar -henüz nedeni üzerinde bir fikir birliğine varılmamış olsa da- aşırı protein üretiminin liflerle birleşerek tıkanıklıklara ve dolayısıyla nöronlar arası iletişim bozukluklarına yol açabileceğini ortaya koyuyor.

Alzheimer riskini APOE geni testi ile öğrenmeli miyiz?

APOE genini tespit etmek için yapılan testler rutin olarak nörologlar tarafından uygulanan testler değil. Gen üzerine yapılan araştırmalar çoğunlukla beyaz, Avrupa kökenli kişiler üzerinden yapıldığı ve sonuç ne olursa olsun, herkesin Alzheimer olma ihtimali olduğu için APOE geni varlığı çoğu doktorun ne odağında ne de dikkatinde olmuyor. Nitekim Dr. Peter Attia, bu testin potansiyel genetik yatkınlıkların daha erkenden fark edilip üstesinden gelinmesi için yardımcı olduğunu savunuyor.

APOE geni testinin sağlayabileceği faydalar neler?

Peter Attia’ya göre APOE geni testi sonucunda Alzheimer riskimizin yüksek olduğunu görürsek sahip olduğumuz bu “dezavantajı” avantajımıza çevirme şansımız oluyor. Bir başka deyişle riskimizin yüksek olduğunu bilmek zihinsel sağlığımızı korumak için daha iyi yaşam tarzı seçimleri yapmamıza yarıyor. Kaliteli ve yeterli uyumak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve stresle başa çıkma yöntemleri edinmek, sosyal ilişkilerimizi güçlü tutmak yüksek olan Alzheimer riskimizi minimize etmeyi sağlıyor. Aynı zamanda zihinsel sağlığımızı 50’li, 60’lı yaşlarımızda düşünmeye başlamayıp 30’lar hatta 20’lerden itibaren sağlıklı alışkanlıklar edinmemize yardımcı oluyor.

Demans ve Alzheimer riskini azaltmak için neler yapabiliriz?

Basit bir genetik yatkınlıktansa çok daha kompleks bir hastalık olan Alzheimer ve diğer nörodejenaratif hastalıklar en az genler kadar çevresel etmenler ile de şekilleniyor. Sadece birkaç senede değil, yaşam boyu verdiğimiz kararlar ve edindiğimiz alışkanlıklarsa nasıl bir yaşlılık geçireceğimizi belirliyor. Aşağıdaki faktörlere dikkat etmek yaşam boyu zihinsel sağlığımızı korumamıza yardımcı oluyor:

  • Kaliteli uyku: Her gün benzer saatlerde uyuyup benzer saatlerde uyanmak, yeterli (ortalama 8 saat) ve kaliteli uyku uyumak zihinsel sağlık için bir numaralı gerekliliği oluşturuyor.
  • Düzenli egzersiz: Özellikle HIIT gibi kısa süreli, yüksek yoğunluklu antrenmanlar bilişsel yetileri destekliyor.
  • Metabolizma sağlığı: APOE geni gibi Alzheimer riskini yükselten bir diğer sağlık durumu insülin direnci olarak biliniyor. “Tip 3 diyabet” olarak da adlandırılan Alzheimer, kronik olarak kontrolsüz süregelen insülin seviyeleri ile ilişkilendiriliyor.
  • Düşük bedensel enflamasyon: Aynı APOE geni gibi beyindeki yüksek enflamasyon da Alzheimer hastalığını tetikleyebiliyor. Bedensel enflamasyon seviyelerini düşük tutmak için anti-enflamatuar ve antioksidan ağırlıklı bir beslenme izlemek öneriliyor.
  • Minimumda alkol tüketimi: Kronik olarak yüksek alkol tüketimi Alzheimer riskini yükseltiyor.


Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP