YAZAN: PSK. NAZLI KALENDER KOCABAŞA

Gittikçe bencilleşen dünyamızda fedakar bir insan olarak kalabilmek meziyettir ama fedakarlık ile aşırı fedakarlık arasındaki ayrımın farkında olmamız gerekir. 

Fedakarlık, başka birisi için özveride bulunmaktır. Fedakar olmak kişiye doyum verir, ona iyi gelir. Hatta içinde bulunduğu ilişkiyi de güçlendirir, kişilerin birbirine güveni, inancı artar. 

Aşırı fedakarlık ise başkası için bulunulan özverinin belli bir düzeyin üzerine çıkması ve devamlı hale gelmesidir. Fedakarlığın tersine, hem kişiye hem de ilişkiye zararı dokunur. 

Fedakar mıyım, aşırı fedakar mıyım?

  • Eğer yaptığınız özveriler hayat kalitenizi etkiliyorsa,
  • İşlevselliğinizi olumsuz anlamda etkiliyorsa,
  • Başkalarını mutlu etmeyi her zaman hayatınızın odağına koyuyorsanız
  • Kendinizi kullanılıyor gibi hissediyor ama bu durumu değiştiremiyorsanız,

siz bir “aşırı fedakar”sınız.

Bir kişi aşırı fedakarlık örüntüsüne nasıl sahip olur ve yanlış olduğunu bile bile bunu neden devam ettirir?

Bu örüntünün görüldüğü kişilerde, aynı zamanda derinden gelen bir de değersizlik hissi mevcuttur. Kişi “eğer onları memnun etmezsem, sevilmem” diye bir düşünceye sahiptir. Böyle düşündüğünün farkında olmasa bile bilinçaltında bu inanç gizlidir. Sevilmek, terk edilmemek için verme eylemini durduramaz. 

Bazense bencil gözükmemek için devam ettirir bu davranış sistemini. Her zaman kendinden önce çocuklarını ve eşini düşünmüş bir kadının evladını düşünelim. Bu kişi büyüyüp anne olduğunda, kendi için birşeyler yaparken kendini suçlu ve bencil hissedebilir. Bu hisleri yaşamamak için de kendi ihtiyaçlarını arka plana iter. 

Bu döngüden çıkmanın ilk yolu:

İşe bir “aşırı fedakar” olduğumuzu kabul etmekle başlamalıyız. Sonrasında hangi davranışlarımızın aşırı fedakarlığa girdiğini fark etmeye çalışmalı ve sırayla minik minik bunları azaltmaya uğraşmalıyız. Yılların verdiği alışkanlıklar yüzünden bu değişim çok kolay olmayabilir ama pes etmemeliyiz.

İlginizi çekebilir: Kötü Alışkanlıkları Bırakmanın 6 Adımı

Eğer deniyor ama yalnız başımıza bu süreci devam ettiremiyorsak profesyonel destek almaktan çekinmemeliyiz çünkü aşırı fedakarlık beraberinde bazı psikolojik problemleri getirebilir. Klinik psikologlara başvuran, depresyon, öfke problemi, ilişki problemi, panik bozukluk ya da diğer kaygı bozuklukları belirtileri gösteren danışanların bir çoğunun sıkıntılarının temelinde aşırı fedakarlık örüntüsü yatmaktadır. 

İlginizi çekebilir: Anksiyete Bozukluğu Hakkında Bilinmesi Gereken Her Şey

Aşırı fedakarlık ile ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz, Nazlı Kocabaşa’nın Meraklısına Psikoloji adlı kanalından izleyebilirsiniz.



Klinik Psk. Nazlı Kocabaşa

1986 yılında İstanbul'da doğan Nazlı, Notre Dame de Sion Fransız Lisesini bitirdikten sonra Koç Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldu. Uzmanlığına klinik psikoloji üzerinde devam eden Nazlı aynı zamanda psikodrama, aile danışmanlığı ve emdr terapistliği eğitimleri aldı. Şuanda "Tempora Aile Danışmanlık Merkezi"nde yetişkin ve çift-aile terapisti olarak hizmet vermektedir....



BLOOM SHOP