YAZAN: DİLAN GÜNAÇTI

Meditasyon denince akıllarda ilk canlanan imge, genellikle bağdaş kurmuş lotus pozisyonunda oturan ve gözleri kapalı biri oluyor. Gözlerimiz açık meditasyon yapabileceğimiz fikri ise meditasyon pratiğine sahip kişilere bile yabancı gelebiliyor. Farkındalığımızı içe değil dışa yönlendiren ve çevremizle olan bağlantımızı merkezlenmiş bir şekilde tazelemeye yardımcı olan gözlerimiz açıkken meditasyon yapmanın inceliklerini, faydalarını ve farklı tekniklerini sizin için araştırdık. 


Zihnimizi sakinleştirip düşünce akışımızı izlediğimiz meditasyon pratiği, durmadan dinlediğimiz iç sesimizi sustururken o andaki deneyimimizin tamamını zenginleştirmeye yardımcı oluyor. Fazla sesten kurtulunca, geriye kalan tüm duyular ve duyumlar canlanıyor; beden, nefes ve bulunduğumuz konum arasındaki ilişki güçleniyor. Günlük yaşamımıza entegre ettiğimiz meditasyon pratiğini düzenli olarak yapmak anda kalma aralıklarını gittikçe arttırmamıza olanak sağlıyor. Geleneksel meditasyon genellikle gözler kapalı olarak yapılırken, gözler açık meditasyonda meditasyon yapan kişi gözlerini hafifçe açık tutarak çevresinde olan bitene farkındalıkla odaklanıyor. Peki nasıl?

Gözlerimiz açıkken meditasyon, özellikle Zen ve Chan (Çin Budizmi) geleneklerinde yaygın olarak kullanılan bir uygulamadır. Bu pratiğin amacı, zihni ve bedeni uyanıklık ve farkındalık halinde tutmaktır. Gözlerin açık olmasıyla meditasyon yapan kişi dış dünyaya daha fazla bağlılık duyabilir ancak aynı zamanda içsel farkındalığı sürdürmeye de çalışır. Bu tür meditasyon, görme duyumuzla ilgili farkındalığımızı artırarak çevremizle yeniden bağ kurmamızı kolaylaştırır. 

Meditasyon pratiklerimizi düzenli uygularken elde etmeye çalıştığımız çabasız farkındalık, bedenimizi otopilotta yöneten işletim sistemini devre dışı bırakarak bizleri daha açık ve odaklanmış bir hale yaklaştırır. Tüm duyularımızın ve sistemlerimizin çevreyi açık bir farkındalıkla izlediği anlarda net, rahatlamış ve birbirleriyle iş birliği halinde çalıştıklarını gözlemleyebiliriz. Bu evreye ulaşmak için ise gerçekten gözlerimizi açarak dünyayı algılayış biçimimizi gözden geçirebiliriz. 

Meditasyon yaparken gözlerimiz kapalı mı olmalı?

Meditasyon esnasında gözlerinizin kapalı ya da açık olması tamamen size bağlıdır ve sizin için hangi yöntemin daha iyi olduğuna göre değişiklik gösterir. Gözler kapalı olarak yapılan meditasyon içsel odaklanma ve daha derin bir rahatlama için tercih edilebilirken, gözler açık olarak yapılan meditasyon farkındalığı arttırıp çevre ile bağlantıyı kuvvetlendirmek için uygulanabilir. Eğer meditasyonda derinleşmek istiyorsanız gözler kapalı meditasyonu tercih edebilirsiniz. Odaklanmayı arttırarak zihni susturmayı diliyorsanız gözler açık meditasyon sizin için uygun olabilir. Bununla birlikte farkındalığın farklı yönlerini deneyimlemek için hedefinize göre seçiminizi değiştirebilirsiniz.

Gözler açık meditasyon nasıl yapılır?

Gözler açık meditasyon, meditasyon esnasında gözlerin kısmen veya tamamen açık olduğu bir uygulamadır. Herhangi bir nesneye bütün bir şekilde odaklanmadan, nazik ve rahat bir bakış ile yapılır. Bu teknik sayesinde, hala merkezinizdeyken çevrenizin farkında olmanız sağlanır. Farklı durumlarda mevcut ve odaklanmış kalabilmek, gözler açık meditasyonu günlük hayata entegre etmenin bir yoludur.

Yüzyıllardır çeşitli meditasyon pratiklerinde kullanılan bu uygulama, farkındalığı yükseltmenin etkili bir yoludur. Meditasyon esnasında bağlantıda kalmak ve çevreden haberdar olmak, meditasyonu yalnızca spiritüel bir uygulama gibi değil bir farkındalık jimnastiği olarak görmeye de yardımcı olur.

Bu tür meditasyon, özellikle otururken veya yürürken yapılabilecek bir uygulamadır. Gözlerin açık olması, meditasyonu uygulayan kişinin zihinsel uyanıklığını artırabilir ve deneyimlediği duyuları daha fazla fark etmesine yardımcı olabilir. Ancak, bu pratiği uygularken, dikkatin dağılmaması önemlidir. Gözler açık meditasyon herkes için uygun olmayabilir ve başlangıçta bu pratiği yapmak bazı kişiler için zorlayıcı olabilir.

Budist Zazen meditasyonu

Budist geleneğinde yaklaşık 2000 yılı aşkın süredir Zazen adı verilen gözler açık bir meditasyon türü uygulanır. Oturarak yapılan bir meditasyon çeşidi olan Zazen, Zen pratiğinin kalbinde yer alır. Duruşun ve postürün en önemli nokta olduğu bu meditasyon çeşidinde, kulaklar omuza ve çene yere paralel olarak hizalanır. Gözlerin açık tutulduğu bu meditasyonda bakışlar öne değil, 45 derecelik bir açı ile yaklaşık 60 cm ötedeki bir noktaya yumuşak bir şekilde ilişir. Bunun nedeni ise Zen anlayışının hayata karşı uyanık ve farkında bir yaklaşım sergilemesidir. 

Gözler açık meditasyonun faydaları

Meditasyonu daha gündelik bir yerden ele alarak rahat bir bakış açısına sahip olmak, dikkat dağıtıcı unsurlara kapılmadan odaklanabilmeyi geliştirir. Bu bakış açısı yalnızca pratiği derinleştirmekle kalmayarak konsantrasyonu da arttırır. 

Gözler açık meditasyonun bir diğer farkı ise bağlantı duygumuzu geliştirmesidir. Dünyayı açık gözlerle gözlemlemek, her şeyin birbirine bağlı olduğunun takdir edilmesini sağlar. Kendimizi ayrıştırmadan algılarımızla bir bütün olduğumuzun farkındalığı, gören/görülen ayrımı ve deneyimlerin altında yatan birlik hissedilmeye başlar. Bu bağlantının farkına varmak ise çevredeki dünya ile daha yoğun bir bağlantının getirdiği empati, şefkat ve kabullenme gibi duyguları güçlendirir.

Gözlerimiz açıkken farkındalığımızı arttıracak teknikler

  • Gözler açık meditasyonu deneyimlerken gözlerinizi rahatlatın ve bakışlarınızı yumuşatın ki görme duyunuz baskın olmasın ve tüm duyularınız eşit şekilde deneyimlensin. Tıpkı bir kameranın merceği gibi flu ve dağınık bir görüntü oluşturun.
  • Dar bir görüş tünelinden veya tek bir nesneye nokta atışı bir şekilde bakmak yerine, geniş bir bakış açısına sahip olun. İşaret parmaklarınızı yan yana önünüzde birleştirin ve ardından onları iki yana ayırarak vücudunuzun önünde büyük bir yarım daire çizin. Daha açık bir şekilde görebilmeniz için bakışlarınızı tüm dairesel alanı aynı anda kapsayacak şekilde açın.
  • Işık gözlerinize gelirken ve tüm duyularınız açık bir farkındalığa giderken görmeye veya düşünmeye odaklanmak yerine, tüm duyularınızın eşit derecede farkında olduğunuzu hissedin. 
  • Boş gözlerle bakın. Odaklanma esnasında zihinde oluşabilecek gerginlik yerine tıpkı öylesine göz gezdiriyormuş gibi rahatlamış halde, ardında bir amaç olmadan boş gözlerle bakabilmeyi deneyimleyin. 


Dilan Günaçtı

1998 yılında İzmir’de doğan Dilan, lisede Türk Alman Kültür ve Eğitim Vakfı’nda eğitim gördü, lisansını ise Koç Üniversitesi'nde Arkeoloji ve Sanat Tarihi üzerine yaptı. Pandemi ile birlikte kişisel gelişim ve meditasyona yönelirken, David Cornwell’den Mindfulness eğitimi alarak bilinçli farkındalık pratiği ve nefes teknikleri üzerine araştırmalarına devam etti. Editör olarak çeşitli...



BLOOM SHOP