YAZAN: BURCU ERBAŞ

Sürdürülebilirlik günümüzün en popüler konularından bir tanesi. Her gün yeni bir çevre dostu markayla tanışıyor veya global bir markanın sürdürülebilirlik hedefleri hakkında verdiği sözleri okuyoruz. İklim krizi karşısında pozitif bir değişim gibi görünen bu “doğaya dönüş” her zaman gerçeği yansıtmıyor. Türkçeye “yeşil aklama” olarak da çevrilen greenwashing, gerçeğin çarpıtıldığı bu durumu anlatmak için üretilmiş bir kelime. Peki greenwashing ne anlama geliyor?


Greenwashing (“Yeşil aklama”) nedir?

Markaların çevreye duyarlı insanları çekerek satışlarını arttırmayı amaçladıkları, aldatıcı bir reklam stratejisi anlamına geliyor. Yasal boşluklardan yararlanarak ekolojik terimleri umarsızca kullanan bazı markalar, gerçekten sürdürülebilir ve çevre dostu markaların hak ettikleri ilgiyi üstlerine çekiyor. Bu yüzden biz tüketicilerin greenwashing kavramına hakim olmamız gerekiyor. Bu yeşil yalanı nasıl tespit edebiliriz ve gerçekten çevre dostu markaları nasıl ayırt edebiliriz sorularının cevabını yazımızda ele aldık. 

Greenwashing kelimesi ilk defa 1986 yılında otel endüstrisinin misafirlere “Çevreye zarar vermemek adına havlularınızı bir kere daha kullanın.” demesiyle gündeme geldi. Otelcilerin sadece çamaşırhane masraflarını düşürebilmek adına çevresel duyarlılığı kullanmaları yeni bir pazarlama stratejisinin doğmasına sebep oldu.

İçecek endüstrisinin 1970 yılında başlattığı “geri dönüşüm” kampanyası da çevreye kendi verdikleri zararın tüketicilere aktarılmasına ve senelerce kontrollerden, cezalardan ve kısıtlamalardan kaçmalarına yardımcı oldu. 

Günümüzde ise, giderek artan çevre farkındalığı karşısında sessiz kalmaya devam edemeyen veya bu farkındalığı ekonomik fırsata çevirmek isteyen firmalar, pazarlama stratejilerini bu yönde geliştiriyor. Firmaların çoğu gerçekten doğayı umursadıkları için değil, tüketici eğilimleri bu yöne doğru gittiği için bu değişime katılıyor. 

Greenwashing nasıl tespit edilir?

Burada en önemli nokta biz tüketicilerin bu tarz sürdürülebilirlik sözleri veren markalar hakkında gerekli araştırmaları yapması. Gerçekten çevre dostu olan, sürdürülebilirlik için uğraş veren markalar, internet sitelerinde veya sosyal medyalarında bu sürecin detaylı açıklamasını, etaplarını hatta fotoğraflarını bile paylaşıyor.

Sattıkları ürünün önüne, çevre hakkında bir sıfat koymakla yetinen ve iddialarının arkasında duramayan markaların ise greenwashing yapıyor olmaları muhtemel! Yeni yeni kendilerini “etik” ve “bilinçli” olarak tanıtan, uzun senelerdir hızlı modanın bu denli büyümesine sebep olmuş büyük zincir markaların sözleri de şüphe çekiyor!

Greenwashing taktikleri neler?

“Çevreci” paketleme

Aynı ürünün yeni bir paketlemeyle yeniden piyasaya sunulması, ambalajında ağaçların, orman resimlerinin olması veya adının ekoloji jargonuna yakın bir kelime ile değiştirilmesi tüketicilerin kafalarının karışması için yapılan bir greenwashing taktiği. Burada amaç ürünün toksik içerik listesini, petrol türevi ham maddelerini gizleyebilmek. 

Nasıl tespit edilir?

Çevre dostu mu değil mi diye düşündüğünüz ürünlerin içerik listesini bakın!

İlginizi çekebilir: Plastik Kullanımı: Gezegenimiz İçin Büyük Bir Tehdit

Seçiçi sürdürülebilirlik

Bir marka eğer sadece üretim aşamasında sürdürülebilirlik sözlerini gerçekleştiriyor dağıtım, paketleme gibi diğer etaplarda çevreye zarar veren pratiklerine devam ediyorsa final ürün maalesef çevre dostu olmuyor. 

Nasıl tespit edilir?

Elinizdeki ürünün içerik listesi, nerede üretildiği, plastik bir paketlemeye sahip olup olmadığı yapım aşamasının her etabı hakkında bir fikir verebilir. Çok uzak ülkelerden getirilen, petrol türevi içerik listesi veya paketlemesi olan ürünlere dikkat!

Popüler kelimelerin kullanılması

“Vegan”, “Bilinçli”, “Etik” gibi trend kelimelerinin kullanılması o ürünün çevre dostu olduğu anlamına gelmiyor. Örneğin; vegan bir ürün doğal hayvansal içeriğin yerini tutacak birçok petrol türevi veya kimyasal madde içerebiliyor. 

Nasıl tespit edilir?

İçerik listesinin yanı sıra, ülkelerin kontrol mekanizmaları tarafından verilmiş etiketlere bakmak doğru bir yönlendirici olacaktır. Bu etiketler de şüphe uyandırırsa, yapacağımız hızlı bir internet araması en doğru kararı almamızı sağlayacaktır. 

Sadece bir koleksiyonun çevre dostu olması

Gerçekten sürdürülebilir ürünler ortaya çıkaran ve çevreye verdiği zararı minimize edebilen bir marka neden bunu sadece bir koleksiyonu için uyguluyor? Hızlı üretim ve tüketim modellerine sadık kalmaya devam eden firmaların sürdürülebilir koleksiyonları çevre için gerekli bir adım olsa da yeterli değil. 

Bütüncül sürdürebilirlik pratikleri izleyen, tüketici ile transparan iletişim kuran, sorumluluk alan, amaçları doğru yerlerde olan markalar çevre dostu sıfatını hak ediyorlar. Etik ve sürdürülebilir markaların öne çıkmaları için biz tüketicilerin greenwashing ne bilerek alışveriş yapması gerekiyor.

İlginizi çekebilir: 7 Adımda Çevre Dostu Güzellik Rutini




Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP