YAZAN: BURCU ERBAŞ

Günümüzde flört kültürü süresi kısalan ilişkiler, boşanmalar, adı konmayan birlikteliklerle simgeleşmeye başlasa da birçoğumuz hala temelinde güvenin, bağlılığın ve sürekliliğin bulunduğu ilişkiler istiyoruz. Her birimiz hala aşık olmak ve o aşkı mümkün olduğu kadar muhafaza etmek için uğraşıyoruz. Bu yolda yaklaşık 40 senedir çalışan dünyaca ünlü evlilik, aşk, ilişki uzmanı, araştırmacı yazar Dr. Julie ve John Gottman çifti metotları, terapileri, analizleri ile herkese gerçek bağlar kurabilmenin mümkün olduğunu göstermeye çalışıyor. Katıldıkları The mindbodygreen Podcast‘inde 9 unsurda ömür boyu aşk reçetesi veren Gottmanlar aynı zamanda tartışmaların nasıl yönetilmesi gerektiğini, bir ilişkinin ömrünü ve ne zaman bitmesi gerektiğini anlamayı da açıklıyor.


Bir ilişkinin uzun mu süreceği yoksa ayrılıkla mı biteceğini Gottman çifti nasıl anlayabiliyor?

Gottman çiftinin yıllar boyunca yaptığı araştırmalar “pozitif/negatif oranı”nın bir ilişkinin sürüp sürmeyeceği konusunda çok yakın tahminlerde bulunabildiğini gösteriyor. Bu oran bir çiftin iyi anlaştığı ve tartışmalı olduğu zamanlarda ayrı ayrı kaç tane pozitif ve negatif etkileşimde bulunduğuna bakılarak bulunuyor. Sağlıklı bir ilişkide bu oranlar şu şekilde görülüyor:

Tartışmalı bir dönemde çift, her 1 negatif etkileşime karşın 5 pozitif tonda sohbete giriyor. Bu oran çiftin sorunsuz bir döneminde her 1 negatif etkileşime karşın 20 pozitif iletişime çıkıyor.

Bu ölçümün en dikkat çeken yanı ise tartışma veya negatif etkileşim sayısının kendi başına bir etkisi olmamasında yatıyor. Yani çok sık kavga eden bir çift eğer hala pozitif iletişimlerini koruyabiliyorlarsa sağlıklı, hiç kavga etmeyen bir çift ise sağlıksız bir ilişkiye sahip olabiliyor. Kavgaların niceliği değil niteliği ön plana çıkıyor.

Tartışmadan kaçmayı sağlayan 2 teknik

Bunun yanı sıra bazı çiftlerin hiç tartışmaması ilişkide bir problem olduğu anlamına gelmiyor. Eğer partnerlerin her ikisi de kavga etmekten hoşlanmayan, sorunlarını konuşmadan aşan kişilerse ilişki sağlıklı seyredebiliyor. Fakat bu “sorundan kaçmanın” 2 sağlıklı yolda yapılması gerekiyor. Öbür türlü, çiftin ilişkisi sağlıkı olmadığı gibi, konuşulması şart olan zorluklar karşısında veya hayat gerçekten zorlaştığında bağları tuzla buz olabiliyor. Bu iki yol ise şu şekilde açıklanıyor:

  • Her iki tarafta kendi ihtiyaçlarını, isteklerini açıkça dile getiriyor, birbirlerini hiç bir negatif yorum yapmadan, aksiyona geçmeden dinleyebiliyorsa,
  • Her iki tarafta problemleri hiç bir zaman dile getirmiyor, negatif konulardan hiç konuşmadan başa çıkabiliyorlarsa

çift sağlıklı bir şekilde kavga etmekten kaçınabiliyor. Nitekim, Gottman çifti böylesi bir durumun çok nadir yaşandığını çünkü tartışmanın kaçınılamaz olacağı durumların kesinlikle olacağını belirtiyor. Böylesi anlarda da çift, sağlıklı tartışabilme yetilerinin olmadığını fark ediyor ve ilişkileri darbe alıyor.

Tartışma esnasında “Boğulma”

Çiftler arası gerginliğin ciddi probleme dönüşmesi tartışmanın alevlenmesi ve tarafların kendilerini kontrol edemedikleri evreye varması ile oluşuyor. Gottman çifti bu anı “Boğulma” olarak adlandırılıyor ve bu evreyi başarılı bir şekilde yönetebilen çiftlerin sağlıklı ve uzun bir ilişkiye sahip olabildiklerini söylüyor.

Boğulma anı kişinin partneri tarafından saldırıya uğradığını düşündüğü anda başlıyor. Zihin bu “saldırı” karşısında kendini korumak için kan akışını bilişsel yeteneklerin çoğunu; empati, analiz, yaratıcılığı besleyen frontal lobdan “savaş ya da kaç” tepkisini veren hipotalamusa kaydırıyor. Sonucunda kalp atışları hızlanıyor, anlama, görme ve duyma yetileri daralıyor. Karşı tarafın, ne derse desin, her lafı saldırı olarak anlaşılıyor. İşte bu anda çözüm tartışmaya en az 20 dakika ara vermekte yatıyor.

Boğulma halinden çıkmanın yolu

Boğulma hali zihnin sempatik sistemden parasempatiğe çekilmesiyle sona eriyor. Bunun için de tartışmaya en az 20 dakika en çok 24 saat ara verilmesi gerekiyor. Ara istemenin de bir etiketi bulunuyor. Eğer ara doğru verilmezse karşı taraf kendini ve sorunlarını göz ardı edilmiş, önemsenmemiş hissedebiliyor.

Boğulma anında şu adımlar sırasıyla izlenebiliyor:

  • Ara verme isteği ile beraber ne zaman tartışmaya geri döneceğini belirtmek
  • İhtiyaca göre 20 dakikadan 24 saate kadar bir süre boyunca partnerden ayrı kalmak
  • Ara sırasında kavgayı düşünmeden, zihni sakinleştirmeye yardımcı yürüyüşe, koşuya çıkmak, kedi, köpekle oynamak, müzik dinlemek, yoga, meditasyon yapmak gibi rahatlatıcı aktivitelerde bulunmak
  • Frontal lob yeniden aktive olduğu zaman kavgaya net bir zihin ile geri dönmek

İlişkiler ne zaman kötü bir dönemece giriyor?

Sağlıklı yönetilemeyen tartışmaların yanı sıra ilişkilerin kötü bir dönemece girmesi her partnerin de ilişkisini geri plana atması ve başka konulara; kariyere, çocuğa odaklanması ile başlıyor. İlişki ona verilen emek ve zaman ile mutlu tutulabiliyor. Bunun için de Gottman çifti mümkün olduğunca birbirleri ile kendi hayatları, hayalleri, düşünceleri, duyguları ve ilişkileri üzerine konuşmaya çağırıyor. Hayatın temposunda rahatça konusu açılmayan bu derin konular, partnerlerin birbirlerine açık uçlu sorular sormaları ile başarılabiliyor. Her iki tarafta birbirini daha iyi tanıyıp, daha derin bir seviyede bağlanırken gündelik hayatın sıkıcı stresini de unutabiliyor.

Gottman çiftinin önerdiği bazı açık uçlu sorular:

  • Tanıştığımız zamandan beri maneviyat algında bir değişiklik oldu mu?
  • Gelecek 5 senede kendini nerede, nasıl görüyorsun?
  • Hayallerin neler?
  • Sonsuz bir bütçemiz olsa evimizi nasıl dekore ederdin?

Cinsellik ilişki sağlığında nasıl bir rol oynuyor?

Gottman çifti, iyi bir cinsel hayatın sağlıklı bir ilişki sağladığını fakat cinselliğin “iyi” olmasının yatak odasında yaşananlarla hiç ilgisi olmadığını belirtiyor.

Küresel çapta birçok ülkede yürütülen bir araştırma iyi cinsel hayata sahip çiftler ile tatmin olamayan çiftleri karşılaştırıyor. Neredeyse her ülkede benzer sonuçlar çıkıyor. İyi bir cinsel hayata sahip olduklarını söyleyen çiftlerin ilişkileri sevgi cümleleri, sarılmalar, romantik tatiller, güzel sohbetler, beraber yapılan maceralar, sürprizler ve hediyelerle dolu iken cinsel açıdan tatmin olmayan çiftlerin ilişkileri sevginin somut göstergelerinden yoksun oluyor.

Ömür boyu aşkın mimarisi

Gottman çifti sağlıklı, uzun ömürlü bir ilişkinin 7 katlı, kalın duvarlar ve sağlam bir zeminle çevrili bir eve benzediğini söylüyor. Aşkın bilimi olarak adlandırdıkları bu 9 unsur her daim başarılı bir birlikteliği doğuruyor.

Evin zemini ve duvarları

  • Güven
  • Bağlılık

Evin katları

  • Aşk haritalandırması

Gottman çiftine göre partnerlerin birbirlerinin aşk haritalarına sahip olması demek birbirlerini tam anlamıyla tanımaları, iç dünyalarına; duygu ve düşüncelerine hakim olmaları anlamına geliyor. Bunu sağlamak içinde ilişki boyunca hep soru sormaya devam etmek gerekiyor.

  • Düşkünlük ve hayranlık

Partnerlerin birbirlerine olan ilgi ve sevgilerini devamlı olarak ve somut bir şekilde; sözlü veya temassal olarak göstermeleri gerekiyor.

  • Ona doğru yönelme

Partnerlerin birbirlerinin iletişime çağırma şekillerine cevap vermeleri gerekiyor. Bu en basit haliyle “Hey!”, “Şuna baksana!”dan partnerin bir ihtiyacını karşılamaya kadar yükselebiliyor. Tarafların bu seslenmelere bir tepki; kafayı çevirmek, cevap vermek, çözüm aramak gibi bir cevap vermeleri büyük önem taşıyor.

  • Pozitif perspektif

Sağlıklı bir ilişkide partnerlerin birbirlerine ilk etapta da olsa ilk pozitif bir perspektiften bakabilmeleri ve suçu birbirilerinde aramamaları bekleniyor. Bu, şüphe uyandıran durumlarda partnere gerçekleri öğrenmeden saldırmamayı, aksi bir kanıt olmadıkça suçsuz kabul etmeyi gerektiriyor.

  • Paylaşılan hayal

Bir çiftin paylaşılan hayale sahip olması ilk bakışta düşünüldüğü gibi hayallerinin aynı olması anlamına gelmiyor. Aksine birbirlerinden çok farklı olabilen hayallerini birbirleri ile paylaşmaları, heyecanlarına ortak olmaları fakat en önemlisi ideallerine doğru ilerlemelerine saygı duymaları anlamına geliyor. Böylelikle ilişki içerisinde anlayış artıyor, taviz vermek kolaylaşıyor.

  • Tartışma yönetimi

Sağlıklı tartışma nedir, ne değildir?

Tartışma yöntemi başlı başına bir ilişkinin başarılı olup olmayacağını etkiliyor. Bu nedenle Gottman çifti bireylerin en çok tartışma yetilerini geliştirmeye odaklanmalarını tavsiye ediyor. Bunun içinde mahşerin dört atlısı adı verdikleri 4 negatif tutumdan uzak durmaları gerekiyor.

Tartışma esnasında mahşerin dört atlısı

➖Eleştiri

➖ Aşağılama

➖ Savunmaya geçme

➖ Pasifleşme: Partnerler yürütülen her tür iletişimin, göz kontağının, dinlemenin aniden kesilmesi ve bu tepkisizliğin bir süre örneğin 5 dakika kadar sürmesi

Mahşerin dört atlısı yerine pozitif iletişimin korunduğu tartışmalar

➕ Her iki taraf da isteklerini, ihtiyaçlarını ve problemlerini açıkça dile getirebiliyor.

➕ Taraflar problemin oluşmasında oynadıkları rolü kabul ediyor, sorumluluk üstlenebiliyor.

➕ Çok daha az savunmaya geçiyor.

➕ Her daim iletişim korunuyor.

İlişkinin bitmesi gerektiğini ne zaman anlarız?

İlişkinin üzerinde çalışarak da düzelemeyeceği durumlar tabi ki oluyor. Gottman çifti tarafların gitme vakitlerinin geldiğini nefret duygusu değil, hissizlik yaşadıklarında anlayabileceklerini söylüyor. Ne kadar güzel anılar paylaşılsa, ilişki üzerinde çalışılsa da beraber olunan her an gri ve duygusuz hissettiriyorsa, o ilişkinin süresi de bitmiş oluyor.

Gottman çiftinin tüm çiftlere tavsiyeleri

  • Partneriniz karşı her daim şu tavrı edinin: “Sen üzgün olduğunda, tüm dünya durur ve ben seni dinlerim.”
  • Partnerinizin 5, 10 sene sonraki ideal geleceğini öğrenin: “Gelecekte ne istiyorsun, hayallerini onore etmek istiyorum.”
  • İlişkinin hiç bir evresinde ne istediğinizi açıkça söylemekten korkmayın.



Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP