YAZAN: BURCU ERBAŞ
In partnership with Wings

“Hafızamız bir kas gibidir: Ya kullanırız ya kaybederiz.” Dünyanın bir numaralı hafıza koçu Jim Kwik için beyin sağlığının bir numaralı kuralı onu çalıştırmaktan geçiyor. Doğuştan iyi bir hafıza veya güçlü bir beyin ile doğmadığımızı, hayatımız boyunca yaptığımız seçimlerimizle beynimizi inşa ya da yerle bir ettiğimizi savunan Kwik için beyin sağlığı ancak düzenli ilgi ve pratik ile yükseltilebiliyor. Katıldığı The mindbodygreen podcast’inde şimdi ve gelecekte beyin sağlığımızı ve bilişsel fonksiyonlarımızı nasıl koruyabileceğimizi anlatan Kwik’in en etkili önerilerini sizin için derledik!


Jim Kwik kimdir?

Çocukluğunda geçirdiği ciddi bir kaza sonucu beyin hasarı yaşayan ve gençliği boyunca zarar görmüş bilişsel fonksiyonları ve becerileri üzerinden konsantrasyon ve hafıza problemleri yaşamış olan Jim Kwik şu anda dünyanın bir numaralı hafıza koçu olarak biliniyor. Peki nasıl? Üniversite öğrencisiyken hayatına giren ve ona nasıl öğrenmesi gerektiğini öğreten bir mentor, Kwik’in hayatını değiştiriyor. Farklı bir bakış açısı, öğrenme tarzı, motivasyon ve metotlarla ilk olarak kendi beynini iyileştiren hatta eskisinden güçlü hale getiren Kwik, daha sonra bu değerleri bilgileri herkesle paylaşması gerektiğini fark ediyor. Şu anda CalTech, Harvard gibi birçok üniversitede beyin koçu olarak dersler veren Kwik, aynı zamanda bir podcaster, yazar ve girişimci olarak çalışıyor.

Hangi alışkanlıklarımız beyin sağlığını düşürüyor?

Kwik’e göre özellikle ileri yaşlarda beyin sağlığını en dramatik şekilde düşürebilen davranışımız emekliliğe ayrılmak oluyor. Kendi içinde emeklilik asla kötü veya zararlı bir durumu oluşturmuyor. Herkesin doğal olarak uzun yıllar çalıştıktan sonra dinlenmeye, hayatın tadını çıkarmaya elbette hakkı bulunuyor. Ancak Kwik emekliliğe ayrıldıktan sonra zihni de emekliliğe ayırmanın esas tehlike olduğunu söylüyor. Öğrenmenin durduğu, sosyalliğin azaldığı, rutinin kaybolduğu bir emeklilik kişinin bilişsel fonksiyonlarının da yavaş yavaş azalması anlamına geliyor. Bu da birçok emeklide erken demansın görülmesi ile sonuçlanabiliyor.

Bununla beraber Kwik’e göre daha emeklilik yaşına erişmeden bir başka “modern” alışkanlığımız her yaştan kişinin bilişsel fonksiyonlarını zayıflatmaya başlıyor: Akıllı telefon kullanmak. Kwik’in dijital demans olarak adlandırdığı bu fenomen, hafızamızın tahmin edilenden çok daha önce zayıflamasına neden olabiliyor.

“Dijital demans” ne demek?

Dijital demans, kısaca akıllı telefonlarımızın bizi daha az akıllı yaptığı düşüncesinden oluşuyor. Bizim için her şeyi aklında tutan dış bir araç olduğunda hafıza kasımızı çalıştırmaya daha az ihtiyacımız oluyor. Örneğin artık kimsenin telefon numaralarını ezberlemiyor, gittiğimiz adreslere, yollara dikkat etmiyoruz çünkü akıllı telefonlarımız bizim için bunu yapıyor. Bu nedenle aynı asansöre binmeye alışmış bedenlerimizi arada bir merdiven kullanmaya itmek gibi zihinlerimizi de hatırlamaya itmemiz gerekiyor. Jim Kwik, dijital demansa karşı aşağıdakileri öneriyor:

  • “Hatırlamak istediğiniz bilgileri telefonunuza kaydetmeyin, duygularınıza bağlayın.” Bir kişinin ismini hatırlamak istiyorsanız o kişinin sizde uyandırdığı duyguları, tanıştığınız yerdeki kokuları ismi ile beraber kodlayın. Kwik’e göre bir bilgiye daha çok bilgi ekleyerek hafızamıza attığımızda unutmama şansımızı da o denli yükseltmiş oluyoruz.
  • “Beyin, bedenimizin sadece yüzde 2’sini kaplıyor ama beslenmemizde bulunan mikro-besinlerin yüzde 20’si beynimiz için kullanılıyor.” diyen Kwik, beyin demansına karşı doğru beslenmenin önemini vurguluyor. İçerdikleri nootropik özellikler sayesinde özellikle bilişsel fonksiyonları destekleyen resveratrol ve sitikolin takviyelerini öneriyor.

Beyin sağlığını nasıl güçlendirebiliriz?

Peki beyin sağlığını başka hangi alışkanlıklar ile güçlendirebilir ve bilişsel fonksiyon kaybına karşı daha dayanıklı hale getirebiliriz? Kwik’in en etkili beyin sağlığı önerileri şöyle:

1. Pozitif düşünün.

“Beyinlerimizi birer süper bilgisayar olarak düşünürsek kendimizle konuşma biçimimiz bilgisayarı çalıştıran programdır.” diyen Kwik’e göre iç sesimiz ne diyorsa, beynimiz de aslında onu yapıyor. Sürekli kendine, “İsim hafızam çok kötüdür.” diyen bir kişinin beyni öyle programlanıyor ve isimleri hatırlamak için çok çaba sarf etmiyor. Tam aksine pozitif düşünen ve durumlara olumlu şekilde yaklaşan bir kişinin bilişsel fonksiyonları da düşüncelerini dinlemeye başlıyor. Hafızasının güçlü olduğuna, istediği zaman odaklanabildiğine güvenen bir kişinin alışkanlıkları zaman içinde bu inancını destekliyor.

2. Öğrenirken hareket edin.

“Bedenimiz hareket ettikçe beynimiz büyür.” Araştırmalara göre aerobik egzersizler beynin hafızadan, öğrenmeden ve duygulardan sorumlu hipokampus bölgesinde yeni nöronların oluşmasını tetikleyebiliyor. Direnç ve güç egzersizleri esnasında kasların kasılması ise miyokin salgılanmasını sağlıyor. Miyokinlerin de bilişsel fonksiyonları koruduğu biliniyor. Bu nedenle eğer yeni bilgiler alırken aynı zamanda hareket edersek; örneğin podcast veya sesli bir kitap dinlerken yürüyüş yapar, bisiklete binersek, o anda öğrendiğimiz bilgileri daha iyi anlayabiliyor ve hafızamızda tutabiliyoruz.

3. Ters hareket yapın.

Kwik’e göre beyni güçlendiren etkili bir egzersiz de dominant olmayan elimizi kullanmaktan geçiyor. Dominant olmayan elimizi kullanmak normalde hiç düşünmeden yaptığımız o davranışı bu kez düşünerek yapmamızı, anda kalmamızı sağlarken beynimizin düşüncelere dalmasını ve odağının kaymasını da engelliyor. Çok kısa da olsa güne bilinçsizce yapılan bir mindfulness egzersizi eklenmiş oluyor. Dominant olmayan elimizle diş fırçalamak, yemek yemek, dümdüz ve güvenli bir yolda ters yürümek bu beyin egzersizinin seçenekleri arasında yer alıyor.

4. Emekliliğinizi dolu dolu yaşayın.

    Bilişsel fonksiyonları düşüren değil, destekleyen bir emeklilik için yeni dersler almaya devam etmek, kendimize yeni hobiler bulmak, gönüllü olarak yardım kuruluşlarında görev almak, bedeni çok zorlamayacak hafif sporlar yapmak, sudoku, bulmaca gibi zihin oyunlarını her gün oynamak ve en önemlisi sosyal ilişkileri her daim sürdürmek gerekiyor.


    Yenilenen Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!



    Burcu Erbaş

    1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



    BLOOM SHOP