YAZAN: BURCU ERBAŞ

Doğurganlık birçok kişi için üzerinde düşünülmesi, konuşulması, doğru aksiyonların alınması gereken çok önemli bir konu haline gelebiliyor. Sağlığı ilgilendiren diğer her konuda olduğu gibi doğurganlığın da bütüncül bir şekilde ele alınması; beden, zihin ve ruh sağlığının desteklendiği bir yol haritası çizilmesi gerekiyor. Hem kadın hem de erkeklerde doğurganlığı doğal yollarla desteklemenin ilk adımı partnerlerin bütünsel sağlığını yükseltmekle başlıyor!


Kadınlar için doğurganlığı doğal yollarla desteklemenin yolları

Gebeliği önlemede neredeyse yüzde 100 oranında etkin olan doğum kontrol hapları bedenin kendi hormon salgısını taklit eden yapay hormonlar içeriyor. Bu yapay hormonlarda menstrüasyon döngüsünün ovülasyon fazını önlemek için çalışıyor. Aynı zamanda rahmin mukoza yapısını kalınlaştırarak spermin yumurtaya ulaşmasını yani döllenmenin gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Doğurganlığını desteklemek, bedenini gebeliğe hazırlamak isteyen kişilerin tüm bu artçı etkilerden arınmak için en az 6 ay önce doğum kontrol hapını bırakması gerekiyor. Bu süreden sonra menstrüasyon döngüsü, hormonal salgı yeniden dengeleniyor, rahim mukozası ise normale dönüyor.

  • Doğurganlığı destekleyici besinler tüketin, bazı gıdaları mümkün olduğunca azaltın

Elimizdeki ilaçlara en yakın doğal çözüm beslenme biçimimiz oluyor. Birçok rahatsızlığı önleme ve hafifletmede çok etkili olan fonksiyonel beslenme anlayışı, doğurganlığı desteklemek için de kullanılıyor. Doğurganlığın “süper gıdaları” bedeni gebeliğe hazırlayan, döllenme ve embriyo gelişiminde rol alan vitamin ve mineralleri bolca içeriyor. Öte yandan bedenin toksin yükünü arttırarak hormonal dengeyi bozabilen bazı gıdalardan bir süre uzak durmak öneriliyor.

Hormonal dengeyi etkileyebilen bir diğer faktör de ne yediğimiz kadar nasıl yediğimiz yani kan şekerimiz oluyor. İnsülin salgısını dengede tutmanın en kolay yolu her öğünün mutlaka bir sağlıklı yağ, lif ve protein kaynağı içerdiğine dikkat etmekten geçiyor.

Bol miktarda tüketin:

  • Organik yumurta: A, D, K2, E vitamini, selenyum, folat, biyotin zengini.
  • Avokado: Sağlıklı yağ deposu.
  • Yağlı balıklar: Omega-3 DHA yağ asidi açısından zengin.
  • Yeşil yapraklı sebzeler: Demir, kalsiyum, folat, A, B, C, E, K vitamini deposu.
  • Fermente edilmiş sebzeler: Bağırsak mikrobiyotasını dengeleyici probiyotik.
  • Organik ilik suyu: Kolajen ve glisin deposu.

Mümkün olduğunca azaltın:

  • Rafine ve yapay şeker.
  • Paketli, işlenmiş gıdalar.
  • İşlenmiş yağlar: Kanola, palm, soya yağı.
  • Ağır metal açısından yüksek büyük balıklar ve deniz ürünleri: Ton balığı, midye, levrek, çipura, uskumru, istiridye.
  • Çiğ balık.
  • İşlenmiş etler: Sucuk, sosis, salam.
  • Organik tarım ile üretilmemiş meyve ve sebzeler.

Modern yaşam bedenin toksin yükünü arttırarak hormonal dengesini bozan endokrin bozucular ile dolup taşıyor. Normal şartlar altında bile bağışıklık, metabolizma ve hormonal denge üzerine önemli bir yük bindiren ve bedensel enflamasyonu yükselten bu maddeler konu doğurganlığa gelince daha büyük bir önem kazanıyor. Menstrüasyon döngüsü ve ovülasyon sürecini bozabilecek endokrin bozucular olan ftalat, paraben, oksibenzon, BPA ve BPS içeren her tür üründen uzak durmak gerekiyor.

  • Hormonal dengenize ve kan değerlerinize dikkat edin

Doğurganlığın önünde herhangi bir sağlık engelinin olmadığını görmek için uzmanlar tarafından mutlaka hormon seviyelerinin ve kan değerlerinin kontrolünün yapılması, sonuçlara göre uygun bir aksiyon planı çizilmesi gerekiyor.

  • Alternatif ve destekleyici pratiklere şans verin

Geleneksel Çin Tıbbı içerisinde çok uzun zamandır uygulanan kimi pratiklerin doğurganlığı desteklemede yardımcı olabileceği düşünülüyor. Bu uygulamalar birçok kişi için başarılı sonuçlar verse de yüzde yüz etkili, araştırmalarla kanıtlanmış tedavi yöntemleri olmadıklarının altını çizmekte fayda var.

Bu pratiklerin başında yumurtalıklara kan akışını destekleyen, hormon dengesini iyileştiren, enflamasyonu düşüren ve stres hormonu kortizolün etkilerini hafifleten Akupunktur methodu geliyor.

Erkekler için doğurganlığı doğal yollarla desteklemenin yolları

Erkekler her gün yeni sperm üretebiliyor ve bu spermler 72 gün içinde döllemeye hazır hale geliyor. Kadınlar ile karşılaştırıldığında oldukça kısa bir yenilenme sürecine sahip olan erkekler, doğru yaşam tarzı değişimleri ile kolay bir şekilde doğurganlık seviyelerini yükseltebiliyor.

  • Doğurganlığı destekleyici besinler tüketin, bazı gıdaları mümkün olduğunca azaltın

Doğurganlığın “süper gıdaları” erkeklerde üreme bozukluklarının iyileştirilmesinde ve sperm kalitesinin arttırılmasında etkili olan vitamin ve mineralleri içeriyor. Öte yandan bedenin toksin yükünü arttırarak sperm kalitesini düşürebilen bazı gıdalardan bir süre uzak durmak, bu gıdaları mümkün olduğu kadar minimize etmek gerekiyor.

Bol miktarda tüketin:

  • C, E vitamini, çinko ve folik asit açısından zengin meyve, sebze, tahıl ve proteinler.
  • Yeşil çay: İçerdiği polifenoller ile oksidatif stresi düşürüyor, sperm üretimini destekliyor.
  • Maca: Antioksidan deposu adaptojen sperm üretimini ve cinsel isteği arttırıyor.

Mümkün olduğunca azaltın:

  • Alkol: Spermler üzerinde toksik bir etki yaratarak kalitesini ve hareket kabiliyetini azaltıyor, yüksek miktarlarda tüketildiğinde testesteron seviyelerini düşürüyor.
  • Sigara: Sperm kalitesini ve hareket kabiliyetini azaltıyor.
  • İşlenmiş yağ, şeker, tatlandırıcı, renklendirici, koruyucu eklenmiş, paketli gıdalar.

  • Kan değerlerinize dikkat edin

Doğurganlığın önünde herhangi bir sağlık engelinin olmadığı görmek için uzmanlar tarafından mutlaka kan değerlerinin kontrolünün yapılması, sonuçlara göre uygun bir aksiyon planı çizilmesi gerekiyor.

  • Egzersiz yapın

Bir araştırmaya göre dış mekanda yapılan egzersizler ve ağırlık kaldırma diğer sporlara oranla sperm sayısını arttırmada daha büyük başarı gösteriyor. Aynı zamanda kilo kontrolüne de yardımcı olarak sperm hacminin, konsantrasyonunun ve hareketinin arttırılmasını sağlıyor.

  • Rahat iç çamaşırları tercih edin

Sperm üretiminin engellenmemesi için kasık bölgesinin rahat ve ideal sıcaklıkta olması önem taşıyor. Dar kesimli brief iç çamaşırları yerine yüzde yüz pamuklu geniş kesimli boxerlar sağlıklı kan ve hava dolaşımını destekleyerek sperm üretimi için ideal ortamı sağlıyor.

  • Elektronik aletlerin kullanımına ve endokrin bozuculara dikkat edin

Araştırmalara göre bilgisayarlarını kucak ve dizlerinde tutan erkeklerin testislerinde 2.8 derece ısınma yaşanıyor. Bu sıcaklık artışı sperm üretimini engelleyerek sayıyı azaltıyor. Aynı zamanda anormal sperm üremesini tetikliyor. Benzer bir senaryo günde 4 saatten fazla cep telefonu ile konuşan erkeklerde de görülüyor.

Aynı kadın doğurganlığını baltaladığı gibi endokrin bozucular; ftalat, paraben, oksibenzon, BPA ve BPS içeren her tür ürün erkeklerin de üreme sağlığına zarar veriyor.

  • Soğuk terapi, aralıklı oruç gibi uzun yaşam pratiklerine şans verin

Merkezinde hormonal dengeyi sağlamak, pozitif stresi kullanarak bedensel dayanıklılığı kuvvetlendirmek, hücresel enerji üretimini desteklemek olan uzun yaşam pratikleri erkek üremesini desteklemek için kullanılabiliyor. Örneğin aralıklı oruç yapmak, soğuk maruziyetini arttırmak testesteron hormonunun artmasına, kortizol hormonunun düşmesine, kan şekerininse dengelenmesine yardımcı oluyor. Bu da kendini artan sperm üretimi ve kalitesinde gösteriyor.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP