Kolajen Takviyesi Rehberi

Yaşlanmayla birlikte vücutta kolajen üretimi azalır ve kolajenin yapısı bozulur. Bu durumda özellikle kas, kemik, cilt ve saç sağlığını desteklemek için kolajen takviyesine başvurmak gerekebilir. Besin takviyesi olarak alınan kolajen, cildin elastikiyetini ve gençliğini korumaya yardımcı olurken kas ve bağ dokusunu güçlendirir, saç, tırnak, eklem, tendon ve kemik sağlığı için birçok fayda sağlar. Kullanılan takviyenin faydalarını maksimum seviyede almak için kolajen kullanırken bazı etkenlere dikkat etmek ve kullanım rutinleri oluşturmak gerekir.

Kolajen nedir?

Kolajen hareket sisteminin yapı taşlarını, özellikle kemik, tendon, kıkırdak, lif ve eklemleri oluşturan, üç sarmallı yapısı olan bir proteindir. Kolajenin yaklaşık 20’den fazla değişik tipi tanımlanmıştır. Bu çeşitlilik moleküler yapıdan kaynaklanmaktadır. Kolajen toz,tablet veya sıvı gibi farklı formlarda takviye edici gıda olarak bulunmaktadır.

Vücutta bulunan kolajenin çoğu Tip I, II ve III’tür. Dokuları bir arada tutan, cilde elastikiyet veren Tip I kolajen, vücutta en fazla bulunan kolajen türüdür. Tip II kolajen kıkırdak ve bağ dokularının oluşumunda etkilidir. Tip III kolajen ise kan dokularının oluşumunda destekçidir. Tip I ve III kolajenin bir arada kullanımı ise kas, kemik ve cilt sağlığını desteklerken saç ve tırnakları daha güçlü yapar.

• Tip I kolajen: Cilde elastikiyet kazandırır. Kemikleri destekler ve dokuları bir arada tutar.
• Tip II kolajen: Bağ dokularda kıkırdak oluşumuna katkıda bulunur ve eklem sağlığına destek olur. Kolajen bağ dokumuzun yüzde 90’ını oluşturduğundan eklem ve bağ dokusu sağlığı için mutlaka gereklidir.
• Tip III kolajen: Kalp, kan damarlarını ve kan dokusunu oluşturur, yara iyileşmesini destekler, cilt elastikiyetini koruyarak cilde esneklik kazandırır.

Kolajen kaybına ne sebep olur?

Kolajen üretimi, çoğu insanın vücudunda, 20’li yaşların başlarından itibaren azalmaya başlar ve yılda yaklaşık yüzde 1 azalır. Ancak bu sürecin başladığı kesin yaş herkes için farklıdır. Kolajen üretiminin zayıflaması, menopoz sırasında ve sonrasında hız kazanır. Yaş almanın yanı sıra çevresel faktörler de kolajen üretiminin azalmasına neden olur. Güneşin yaydığı UV ışınlarına maruz kalma ile kolajen kaybı arasında kanıtlanmış bir bağlantı vardır. Bir araştırma, UV ışınları altında kolajenin yapısındaki değişimi gözlemlemiş ve kolajen yapısında “önemli bir azalma” olduğunu bulmuştur. UV ışınları, kolajeni üreten hücrelerdeki DNA değişikliklerine neden olmanın yanı sıra oksidatif stres yoluyla kolajeni doğrudan etkileyebilen serbest radikallerin üretimini de arttırır.

Genellikle şeker ve basit karbonhidratları içeren beslenme alışkanlıkları vücutta enflamasyonu artırır. Özellikle şeker, kolajenin parçalanmasına neden olarak, cilt temelinin zayıflamasına ve erken cilt yaşlanmasına sebep olur. Stres de vücuttaki kolajen üretiminin azalmasına neden olan faktörlerden biridir.

Kolajen takviyesinin faydaları nelerdir?

Kolajen cilt, kaslar, eklemler ve bağırsak dahil olmak üzere vücudun birçok bölgesinde doğal olarak bulunan bir proteindir. Hücrelerimizin fibroblastları aracılığıyla doğal olarak kolajen üretiriz, ancak bu üretim zamanla azalır. Bu nedenle pek çok kişi doğal seviyelerini kolajen tozları, hapları ve sıvı karışımları ile desteklemeye çalışır. Takviye kolajenin vücudumuzun birçok farklı bölgesine faydaları bulunmaktadır.

Cilt

Araştırmalar, kolajen peptitlerinin cilt elastikiyetini ve kolajen yoğunluğunu destekleyebildiğini göstermektedir. Yüksek kalite hidrolize kolajen peptitleri ise cildi oluşturan kolajen ve elastin moleküllerin üretimini destekler.

Eklem ve kıkırdak

Kolajen Tip II, eklemlerimiz için gerekli bir proteindir. Bir klinik araştırma, 180 gün boyunca Tip II kolajen takviyesi alan kişilerin fiziksel işlevlerinde gelişme ve eklem sertliğinde iyileşme olduğunu göstermiştir. Düzenli olarak kolajen alan sporcuların genel eklem sağlığının arttığı bilinmektedir.

Saç ve tırnak

Günlük kolajen kullanımı tırnak ve saçlarda daha iyi uzama, daha az kırılma ve daha iyi görünüm sağlamaktadır. Saç başlıca keratinden oluşur. Vücudun keratin oluşturması için kolajen peptitlerinde bulunan amino asitlere ihtiyacı vardır.

Kas

Kolajen barındırdığı 20’ye yakın amino asit sayesinde egzersizle birleştirildiğinde kas kütlesini destekleyebilir. Çünkü kolajen kasların yüzde 1 ila yüzde 10’unu oluşturur. Yapılan bir araştırmaya göre, egzersiz programına ek olarak günlük olarak kolajen alan erkekler, sadece egzersiz programını yapanlara göre daha fazla kas kütlesi kazandığı ortaya çıkarılmıştır.

Kolajen takviye kaynakları nelerdir?

Kolajen doğada balık, sığır, tavuk gibi hayvansal kaynakların kolajen yönünden zengin dokularından üretilir.

Marine kolajen olarak da geçen balık kolajeni, balıkların kolajen açısından elverişli dokularından üretilen, Tip I peptitleridir. Genellikle açık renklidir ve suda çözülebilme özelliği vardır. Yaklaşık 1000 ila 2000 arasındaki Dalton ağırlığıyla insan vücudu tarafından kolay emilebilir ve biyoyararlanımı yüksektir. Marine kolajen takviyeleri toz, tablet veya sıvı formda bulunur.

Sığır kolajeni, büyükbaş hayvanların özellikle derilerinden olmak üzere kolajen yönünden zengin dokularından alınan kolajen proteinlerinin saflaştırılmasıyla elde edilir. Tip I ve Tip III formda olan bu kolajen takviyesinin molekül ağırlığı ortalama 2.000 – 3.000 Dalton’dur ve vücudumuz tarafından rahatlıkla sindirilebilecek kadar düşüktür. Toz, sıvı veya tablet, kapsül gibi formlarda mevcuttur.

Tavuk kolajeni, tavukların kemik, kıkırdak ve derisinin kolajen yönünden zengin dokularından elde edilir. Sığır ve balık kolajeninden farklı olarak, çoğunlukla kemik ve kıkırdak yapımızın ihtiyaç duyduğu Tip II kolajen peptitleri içerir.

Destekçi bileşenler & rutinler

1. C vitamini

C vitamini kolajen üretiminde aktif bir rol oynar. Kolajen takviyelerinin içerisinde bulunması gereken C vitamini, vücudun kolajen üretimi için gerekli temel vitaminlerden birisidir. Kolajen takviyesi ile birlikte alınan C vitaminin vücudun kolajen üretimini destekleyici ve arttırıcı etkisi vardır. C vitamini aynı zamanda kıkırdağın ve kan damarları fonksiyonu için gerekli olan kolajenin oluşumuna da katkıda bulunur. Çevresel etkenler, yaşlanma ve oksidatif stres, vücudumuzun antioksidanlara olan ihtiyacını arttırır.

2. Hyalüronik asit ile cildinizin nemini koruyun

Hyalüronik asit ciltte bulunan ve cildi nemli tutmak için çalışan bir moleküldür. Kolajen gibi, yaşlandıkça üretimi azalır. Hyalüronik asidi, sindirilebilir formda, takviye olarak almanın cilt nemini desteklediği araştırmalar tarafından ortaya konulmaktadır. Kolajen takviyesi ile birlikte hyalüronik asit takviyesi almak, cilt sağlığınızı çift taraflı desteklemenizi sağlar. 

3. Biotin

Biotin, suda çözünen önemli bir B vitaminidir. Düşük biotin seviyesi, saç, tırnak ve cilt sağlığını olumsuz yönde etkiler. Biotin saçın ana bileşeni olan keratin üretiminde yer aldığı için sağlıklı saç büyümesini de destekler. Cildin elastikiyeti ve kolajen takviyesinden maksimum verimin alınması için vücuttaki biyotinin yeterli olması oldukça önemlidir. 

4. Bol su tüketin

Kolajen üretimi yapan vücut fonksiyonlarına destek olmak, kemik ve kas dokularının onarımını sağlamak ve cilt elastikiyetini korumak için bol su tüketmek oldukça önemlidir. Bunun için günde 2 litreye yakın su içmeye özen gösterilmesi gerekir.

5. Düzenli güneş kremi kullanımı

Güneşin yaydığı zararlı ışınlar ciltte ince kırışıkların oluşmasına ve yaşlanma belirtilerinin artmasına neden olabilir. Cildimizin gençliğini ve elastikiyetini kolajen takviyesi alarak korumaya çalışırken, bu faydayı azaltacak hiçbir etken olmaması önemlidir. Kolajen takviyesini düzenli alırken özellikle güneş kreminizi her mevsim kullanmaya ve günde sadece bir kez değil etkisi geçtikçe tekrar uygulamaya özen gösterin.

Kolajen takviyesini kimler kullanmalı?

Kolajen takviyesini; kas yapısını güçlendirmek ve arttırmak isteyenler, spor yapanlar, yaş alma belirtilerini azaltmak ve eklem ağrılarına çözüm bulmak isteyenler kullanabilir.

En iyi kolajen formu hangisi?

Kolajen takviyeleri piyasada hap, toz, sıvı ve tablet,gummies gibi birçok farklı formda bulunur. Bu noktada sizin hangi formda kolajeni en düzenli ve kolayca aldığınız en belirleyici etken olur. Bunun yanı sıra, toz formda kolajenlerin diğer formlara göre daha yüksek miktarda kolajen barındırma kapasitesi bulunur. Toz kolajen aynı zamanda çeşitli içecek ve yemeklere de kolayca karıştırılabilir.  

Gıda takviyesi amaçlı kullanılan kolajen, hidrolize edilmiş peptit formdadır. Bu formdaki kolajenin takviyelerde kullanılmasının nedeni ise vücut tarafından emiliminin mümkün olmasıdır.

Kolajen için doğru doz nedir?

Kolajenin bir protein türü olduğunu unutmayın. Sağlık kuruluşlarından henüz kolajen gibi belirli protein formları için açıklanmış bir günlük doz tavsiyesi yok. Bununla birlikte, sağlıklı yetişkinler için, günde vücut ağırlığının kilogramı başına 1 gram protein alması gerekir. Klinik çalışmalar, her gün 2.5 ila 20 gram hidrolize kolajen peptit almanın güvenli ve etkili olabileceğini belirtir.

2.5 gramlık günlük doz eklem ağrısına ve cilt sağlığına fayda sağlar. Bu dozu günde 5 grama çıkarmak, kemik, kas sağlığını koruma ve iyileştirme potansiyelini gösterir. Çalışmalar, günde 10 gram ve daha fazla takviyenin egzersiz sonrası tüketilmesinin kas kütlesini ve kas gücünü arttırmaya, spor sonrası ağrının engellenmesine yardımcı olduğunu gösterir.

Kolajen ne kadar süre ile kullanılmalı?

Kolajenin yararlarının vücutta görülebilmesi için ortalama 3 ila 6 ay gerekir. Bununla beraber cilt üzerindeki olumlu etkileri daha kısa sürede görülebilir. 4 hafta içerisinde cilt elastikiyetinde artış görmeye başlamak mümkün olsa da 2 aylık kullanım sonucunda tam sonuç görmeye başlanır.

Eklemler üzerinde kolajenin etkilerini görmek 3 aydan 6 aya kadar sürebilir. Bir araştırma, 3 ay boyunca kolajen kullanımın eklem hareketliliği üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak daha kapsamlı bir fayda sağlanması için takviyenin 6 aya kadar kullanılması önerilir. Örneğin; tendonların ve bağların sağlığını desteklemek için takviyelerin üç ila altı ay kadar kullanılması gerekir.

Aktif yetişkin erkeklerde yapılan araştırmalar, kolajen takviyesinin kas gelişiminin yanı sıra vücut kompozisyonunu da desteklediğini göstermektedir. Kolajenin kemikler üzerinde yarar göstermesi biraz daha uzun sürmektedir. Araştırmalar, bu sürenin yaklaşık bir yıl olabileceğini söylemektedir. Örneğin, bir klinik araştırma, menopoz sonrası kadınların bir yıl boyunca günlük kolajen peptitleri tüketmesinin 12 ayda kemik yoğunluğunun artırdığını göstermektedir.

Kolajen takviyesi günün hangi saatinde alınmalı?

Kolajen takviyesini almak için en iyi zamanın ne olduğuna dair çeşitli bilgiler var. Peki, kolajen takviyesini sabah mı yoksa akşam mı almalıyız? Mevcut bilimsel araştırmalar, kolajen takviyelerinin yatmadan veya sabah alındığında eşit derecede iyi çalıştığını göstermektedir. Bununla beraber içerdiği yüksek amino asit nedeniyle kolajen tozu, egzersiz sonrası beslenme için idealdir. Kolajen, egzersiz sırasında strese giren kasları, tendonları, bağları ve kıkırdağı oluşturmaya ve onarmaya yardımcıdır. Kolajen, yüksek biyoyararlanımı ve yüksek amino asit içeriğiyle egzersiz sırasında parçalanan proteinleri onarmaya ve yenilemeye de yardımcı olur.

Voonka Multi Collagen Powder

Voonka Multi Collagen Powder, içeriğindeki Tip I, Tip II ve Tip III hidrolize kolajen ve C vitamini ile vücudun fonksiyonlarını desteklemeye yardımcıdır. Sağlıklı bir cilt için normal kolajen oluşumunu hızlandırmaya destektir. Üç tip kolajenin bir arada alınması ise kas sağlığından cilt sağlığının korunmasına kadar bütünsel bir destek sağlayarak içten dışa bir bakım sunar. Voonka Multi Collagen Powder; kas kütlesini ve kemik dayanıklılığını artırmaya, eklem ve kıkırdağını onarmaya, tendonları güçlendirmeye ve ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmaya destek olup Tip I, Tip II, Tip III hidrolize kolajen desteğini bir arada sağlamaktadır.