Instagram @yoannrochette

Vücudun kaidesi ayaklardır. Ayaklar yere ne kadar düzgün ve sağlam basarsa, vücut da o kadar sağlam durur. Ayağın yere basışı, diz, kalça ve omurga sağlığını zincirleme etkiler.

Koşu ayakkabılarının ayak kavisi desteğinden yastıklamaya kadar ayak sağlığı düşünülerek tasarlanmış birçok özelliği vardır. Bu nedenle koşu ayakkabısını kıyafeti tamamlayan bir eşya olarak görmek yerine bir sağlık yatırımı olarak görmek gerekir.

Ayakkabıyı tavsiye üzerine sipariş ederek değil mutlaka ayağınıza deneyerek alın. Benim ayağımı rahat ettiren bir ayakkabı sizin ayak yapınız ve koşu tekniğiniz için hiç uygun olmayabilir. Seçiminizi yaparken dış görünüş yerine rahatlığa odaklanın. Ayağınızın içinde rahat etmediği bir ayakkabıyı asla almayın. Dar bir tişörtle idare edebilirsiniz ama yanlış koşu ayakkabısıyla idare edemezsiniz.

Bilinen büyük markalar söz konusu olduğunda bence iyi ya da kötü koşu ayakkabısı yoktur; ayağa uyan ya da uymayan ayakkabı vardır. Çok fazla marka ve model seçeneği olduğunu göreceksiniz. Fakat hızlı eleme yapmak mümkün.

İşe, ayak tipinize göre üretilmiş ayakkabıları deneyerek başlayın

Herkesin ayak yapısı, parmak izi gibi, birbirinden farklıdır. Kimimiz içe doğru, kimimiz dışa doğru basarız. Bazılarımızın ayak kavisi yüksek, bazılarımızınki ise alçaktır.

Koşu ayakkabıları genelde 3 tip ayak için üretilir. 

  • Normal basanlar (neutral),
  • Hafif içe doğru basanlar (support/stability) ve
  • Çok fazla içe doğru basanlar (motion control)

Doğru ayakkabıyı seçebilmek için ayak tipiniz hakkında önceden biraz fikir sahibi olmanız gerekir.

Ayak tipinizi anlamanın en doğru ve sağlıklı yöntemi aslında ortopedik muayenedir. Yere nasıl bastığınızın, hem ayakta dururken hem de koşu bandı üzerinde koşarken incelenmesi gerekir. Ayakta dururken ayağa etki eden basınç noktaları ile hareket halindeyken ayağa etki eden basınç noktaları birbirinden farklı olabilir.

Bazı ayakkabı üreticileri satış noktalarında ayak analizi hizmeti sunar. Bu analizler ayak yapınız hakkında size bir fikir verebilir fakat bu analizi yapan kişilerin bu alanda uzmanlığının olmadığını akılda tutmak gerekir.

Koşarken yere nasıl bastığınıza dair size fikir verebilecek pratik yöntemlerden biri eski bir ayakkabınızın tabanını inceleyerek ayakkabının hangi noktalardan aşındığını tespit etmektir.  Örneğin, ayakkabının topuğunun iç kenarı daha fazla aşınmışsa büyük olasılıkla içe doğru, dış kenarı daha fazla aşınmışsa büyük olasılıkla dışa doğru basıyorsunuz demektir.

Eğer ayağınızda ağrı, aşırı nasırlanma, şekil bozuklukları gözlemliyorsanız ayakkabı almadan önce mutlaka bir ortopediste danışmanız gerekir. Sıraladığım bu belirtiler ayak kavisinin çok yüksek ya da çok alçak olması gibi yapısal sorunlardan kaynaklanıyor olabilir. Böyle durumlarda ayakkabı seçiminde doktor tavsiyesi ile hareket etmeli ve gerekiyorsa özel tabanlık gibi çözümler kullanmalısınız.

Eğer ayağınızla ilgili herhangi bir sıkıntınız yok ise ve ortopedik muayeneyi şu aşamada gerekli görmüyorsanız, normal basanlar için üretilmiş koşu ayakkabılarını deneyerek işe başlayabilirsiniz.

Ayak yapınıza uygun olduğu söylenen her model ile rahat edemeyebilirsiniz. Örneğin ben ayakta dururken hafif içe doğru basıyorum fakat içe basanlar için üretilmiş ayakkabılar ayak kavisime çok baskı yaptığı için normal basanlar için üretilmiş ayakkabılarla daha rahat ediyorum. Ayakkabı seçiminde esas olan ayağınızın ayakkabının içinde rahat etmesidir.

Başlangıç aşamasında kalın tabanlı koşu ayakkabılarını tercih edin

Koşu ayakkabılarının hava yastığı ya da jel gibi yastıklama (cushioning) özellikleri vardır. Yastıklama teknolojisi üreticiden üreticiye farklılık gösterir ama temel amaç ayağı darbeye karşı koruyarak yumuşak bir koşu tecrübesi yaşatmaktır.

Ayakkabı modelleri arasında yastıklama özelliğinin azlığı ya da çokluğu açısından farklılıklar vardır. Başlangıç aşamasında ince tabanlı ayakkabılar yerine, hem ön hem de topuk bölgesinde yastıklaması olan nispeten daha kalın tabanlı koşu ayakkabılarını tercih etmenizi tavsiye ederim. Koşu tekniğiniz oturdukça farklı yastıklama seçeneklerini değerlendirmek isteyebilirsiniz.

Parmaklar ayakkabının burnuna değmemeli

En uzun ayak parmağınız ile ayakkabının burnu arasında önden bir parmak kadar pay bırakın. En uzun parmak diyorum çünkü en uzun parmak her zaman baş parmak olmayabiliyor. Parmaklarınız ayakkabının burnuna değmemeli.

Yürüyün, koşun, çömelin, kalkın!

Ayakkabıyı, yürüyerek, koşarak, olduğunuz yerde çömelip kalkarak, yanlara adım atarak farklı açılardan test edin. Ayakkabıları dışarıda kullanmadan önce bir süre evde kullanın. Rahat etmediğinizi hissederseniz ayakkabıları hiç gecikmeden aldığınız yere iade edin.

Konu ile ilgili “daha fazla” bilgiye aşağıdaki yazılardan da ulaşabilirsiniz:



Ayşegül Miroğlu

1975 yılında İstanbul’da doğan Ayşegül, 1993 yılında Üsküdar Amerikan Lisesi’nden, 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite mezuniyetini takiben IBM Türk Limited Şirketi’nde çalışmaya başladı. IBM’deki çalışma hayatı boyunca yurt içinde ve yurtdışında farklı bölümlerde farklı görevler üstlendi. 2014 yılında hayatında yepyeni bir sayfa açmaya karar verdi...



BLOOM SHOP