YAZAN: MÜGE SEYHAN ÖZTÜRK
FOTOĞRAF: CHARLOTTE LAPALUS

Zaman zaman etrafınıza şöyle bir bakıp kendi kendinize nerede yanlış yaptığınızı soruyor musunuz? Sanki tabağını bulamamış fincan gibi bir şeylerin bir türlü yerli yerine oturmadığını, iğreti ve her an devrilmeye hazır kaldığını? Eğer uzun süredir hayatınızın genelinde bir olmamışlık, yetersizlik ya da eksiklik duygusu hakimse, içsel ahengi, merkezlenmeyi, akışla ve kendi gerçeğinizle hizalanmayı henüz gerçekleştirememiş olabilirsiniz. Bu dengesizliği uyum haline dönüştürerek gerçek potansiyelinizi ortaya çıkarmak ve istediğiniz hayatın tezahürünü sağlamak için kıymetli tekniklerden biri kadim Hint kültüründen gelen mantralardır. Adını hep duyup da nedir yahu bu mantra ve ne işe yarar diye kendi kendinize sorduysanız, gelin bu gizemli dünyanın kapısını birlikte aralayalım! 


Mantralar: Kutsal heceler

Mantralar birçok farklı amaç için kullanılabilen Sanskrit, Pali, Tibet ya da Hint kökenli kelimeler ya da cümlelerdir. Sanskritçe akıl anlamına gelen manas ve ulaşım anlamına gelen tra kelimelerinden oluşan mantralar için aslında en açıklayıcı şekilde “zihni meditasyon durumuna ve yüksek farkındalık seviyelerine ulaştırmaya yarayan güçlü bir ses veya titreşim” denebilir. 

Bilim dünyasının mantralar üzerine gerçekleştirdiği birçok araştırma mevcut ve bazılarının sonuçları oldukça dikkat çekici. Bunlardan en göze çarpan, mantralarla çalışırken yapılan ritmik telaffuzun ve ortaya çıkan titreşimlerin bedenimiz ve sinir sistemimiz üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahip olması ve dolayısıyla kan basıncını düşürmesi, kalp sağlığını iyileştirmesi. 

Beden sağlığımızın yanı sıra mantraların bize çok daha önemli bir katkısı daha var: Yaratım sürecindeki etkin roller. Kutsal hecelerden oluşan bu mistik formüller, ruhsal gelişim, refah ve hatta şifa gibi farklı konularda bize yardımcı olma gücüne sahip.

Mantralar: Titreşimle gelen yaratım

Evrendeki her şeyin bir titreşimi olduğu gibi biz insanlar da titreşimsel varlıklarız. Dolayısıyla bedensel, ruhsal ve duygusal refahımız da enerji alanımızla doğrudan bağlantılı. İşte mantralar tam da bu enerji seviyesinde çalışan sesler

Sadhguru, sesin öneminin şöyle altını çiziyor: “Tüm varoluş, seslerin karmaşık bir karışımıdır. Bu seslerin içinden tespit edilmiş olanlar, yani mantralar, belirli bir şekilde kullanıldığında, farklı bir yaşam ve deneyim boyutunu açan anahtara dönüşürler. Ancak bu, her şeyin sesten ibaret olduğunu anlamakla mümkün olur.”

Yani burada önemli olan mantraların kelime anlamından ziyade sesidir. Mantraları telaffuz ettiğinizde, sese döktüğünüzde, ortaya çıkan titreşim bir enerji dalgası yaratır. Suya bir damla düştüğünü hayal edin. Düşen damla nasıl dalga etkisi yaratıyorsa, mantra kullandığınızda siz de o dalgaya kapılarak mantranın enerjisiyle uyum içinde titreşmeye başlarsınız. 

Bu titreşim zihni sakinleştirir, sessizleştirir. Evrenle daha bağlantılı hissetmenizi sağlar. Bu sayede hizalanır, arınır, enerjinizi, farkındalığınızı yükseltir ve şimdiki ana çapa atarsınız. Nihayetinde ruhen ve bedenen refah halinde olacağınız bir enerji seviyesine ulaşırsınız. Tüm bunlar gerçek potansiyelinizi ortaya çıkarmanızda, öz farkındalık, şefkat, sevgi, sabır ve bilgelik geliştirmenizde yardımcı olur. 

Mantralarla çalışmaya başlamadan dikkat edilmesi gerekenler

Mantralardan bazıları Hindu tanrılara atfedilir. Çoğu mantranın kelime anlamı dahi yoktur. En bilinenleri tek heceden oluşan ve “tohum” anlamına  gelen beej (beeja) mantralardır. Misal, omen yaygın kullanılan beej mantralardan biridir. Kadim Hint kültürüne göre her mantra belirli bir gücü çağrıştırır ve bedenimizde farklı alanlarda titreşim yaratırlar. Dolayısıyla farklı konular için farklı mantralar kullanılır. Bu nedenle ilk dikkat etmeniz gereken konu, seçtiğiniz mantranın ne amaçla kullanıldığını iyi bilmektir. 

Bir diğer önemli husus ise mantraların çalışma yöntemi ile alakalı. Mantra kullanmak tekrar usulüne dayanır. Yani meditasyon sırasında yüksek sesle veya içinizden sayısız kere aynı kelimeyi veya cümleyi söyler, tekrar edersiniz. 

Osho, japa ya da mantra jaap adı verilen bu mantra tekrarına dikkat çekiyor çünkü Osho’nun ifadesiyle japa aynı zamanda tuzağa dönüşme riski taşıyor. Bunun altında yatan neden, aynı sesi tekrar etmenin mekanik bir etki yaratması. Eğer uyanık ve farkında olmazsanız o zaman bu tekrar zihninizi uyuşuk, hissiz, bilinçsiz duruma getiriyor. Bu da çalışmanın tüm amacını kaçırmanıza neden oluyor. 

Dikkat etmeniz gereken bir diğer noktanın da mantraya bağlanmamak olduğunu vurguluyor Osho: “Zihni susturmak için bir mantra kullanabilirsiniz. Ancak zihin bir kez sessiz ve hareketsiz hale geldiğinde, o zaman kullandığınız mantra da artık size engel olur. Bu nedenle japa’ya ihtiyaç duymadığınız seviyeye ulaştığınızda mantrayı da bırakmayı bilmeniz gerekir.” 

Ayrıca, mantraların yoğun bir enerji ürettiğinin ve bunu emebilecek bir yaşam tarzı sürdürmüyorsanız, iç dünyanızda çok fazla kakafoni varsa hemen mantra kullanmanın sakıncalı olabileceğinin, bunun öncesinde bedeninizi sessizleştirerek mantranın titreşimini kabul edebilir hale gelmesini sağlamak gerektiğinin de altını çiziyor Osho. Aksi takdirde beklediğimiz etkiye ulaşamayabilir ya da olumsuz sonuçlar elde edebiliriz. 

Çalışma ipuçları

Mantrayla çalışmaya başlarken basit bir mantra seçerek başlamanızda fayda var. Seçtiğiniz mantranın hangi amaçla kullanıldığını mutlaka araştırın. Gözleriniz kapalı, dik ve rahat bir şekilde oturarak japa mantra (yani mantra tekrarı) ile başlayabilirsiniz. Mantrayı yavaş bir şekilde tekrarlayın ve önce 5-10 dakikalık kısa seanslarla başlayın. Mantrayı tekrar ederken sese ve o sesin bedeninizdeki yankılanışına, titreşimine odaklanın. Mantranın kendisinden başka seslere odaklanmayın. Mantranın zihninizde ve bedeninizde nereye gittiğine dikkat edin. Yer yer kendinizi başka şeyler düşünürken bulabilirsiniz. Bu çok normal. Kendinizi yargılamadan yavaşça odağınızı tekrar mantraya getirin ve kendinizi sürece teslim edin. 

Mantralar bilinçli kullanıldığında gerek beden sağlığımız gerekse spiritüel gelişmemiz açısından çok fayda sağlar. Meydana getirdikleri titreşimle uyumlanmak dönüşümün kapısını aralar çünkü bedeni, zihni, sesi ve nefesi senkronize ederek ruhsal uyanışın yolunu açan içsel bir uyum yaratırlar

Swami Muktananda’nın ifadesiyle “Mantralar içsel mutluluğunuzu sonsuzluğun gücüne çağırır. Böylece titreşimleri uyanışı ve şifayı aktive eder; hepimizin en çok taptığı işte bu sihirbazlığın güzelliğidir.”



Müge Seyhan Öztürk

Rennes II/Upper Brittany Üniversitesi İletişim Bilimleri bölümü sonrası Galatasaray Üniversitesi'nde aynı dalda yüksek lisansını tamamlayan Müge Seyhan Öztürk, uzun yıllar özel sektörde yazar, editör, senarist olarak çalıştı. 2015 yılında ilk romanı yayınlandı. Yazın hayatının yanı sıra kendi şifa süreciyle başlayan enerji psikolojisi ve şifacılığına olan ilgisi, aldığı birçok eğitim sonrası...



BLOOM SHOP