YAZAN: BURCU ERBAŞ

Tüm cinsel yakınlaşmalar bize zevk ve mutluluk verdiği gibi karşımızdaki kişinin bakterilerini de verebilir! Siz korkmadan söyleyelim; farklı tür bakterilere maruz kalmak, bedensel mikrobiyomumuzun zenginleşmesine ve bu sayede bağışıklık sistemimizden ruh halimize kadar birçok alanda sağlığımızın iyileşmesine katkıda bulunur. Bedenimizde bulunan 4 ana bakteri ekosistemi cinsel hayatımızı ve sağlığımızı şekillendirir. Mikrobiyom ve cinsellik arasında nasıl bir bağ var merak ediyor veya zevkli olduğu kadar bedensel sağlığınızı da destekleyen bir seks hayatı istiyorsanız okumaya devam edin!


1. Ağız mikrobiyomu

Bağırsak mikrobiyomundan sonra en çeşitli bakteri ekosistemi ağzımızda; diş etlerimizde, dilimizde, yanak içimizde ve dudaklarımızda bulunur. Milyarlarca bakteri ve mantara ev sahipliği yapan ağız ve dudaklarımız konu cinsellik olunca da baş rol oyuncularından birisidir. Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre beraber yaşayan çiftlerin ağız mikrobiyotası, beraber yaşamayan çiftlere oranla 10 kat daha benzerdir çünkü öpüşmek ağız mikrobiyomunun çeşitliliği ve benzerliği için en ideal koşulları oluşturur. Araştırmaya göre, günde 9 kez öpüşmek partnerlerin benzer bir ağız mikrobiyomu paylaşması için yeterlidir.

Ağız mikrobiyomunu korumak için iyi bir ağız hijyeni rutinine sahip olmak, sigara kullanmamak ve rafine şeker tüketimini azaltmak gerekir. Kötü bakteriler kadar iyilerini de öldürebilen ağız gargaraları ise öpüşmeden önce her ne kadar cazip görülse de kişinin mikrobiyom dengesini ve çeşitliliğini bozabilir.

2. Cilt mikrobiyomu

Vücudumuzun en geniş organı olan cildimiz de bizi zararlı patojenlere karşı korumak, bağışıklık sistemimizi desteklemek hatta yaraların iyileşme sürecine katılmak üzere çok çeşitli bakterilere ev sahipliği yapar. Cinsel ilişki esnasında da bolca cilt teması söz konusu olduğu için vücudun çeşitli bölgelerindeki bakteri ekosistemleri arasında geçiş yaşanır. Örneğin sadece göğüs ucunda görevi göğüs sağlığını desteklemek ve doğabilecek çocuğun bağışıklık sistemini güçlendirmek olan bir bakteri ekosistemi yaşar!

Seks esnasında hem kendimizin hem de karşımızdaki kişinin cilt mikrobiyomunu korumak için mutlaka ellerimizi hem öncesinde hem de sonrasında yıkamamız gerekir. Antibakteriyel jeller, alkollü mendiller cilt bariyerine zarar verebileceği için basit bir sabun ve su kullanmak temizlik için yeterli gelecektir. Eğer şansımız varsa bedenimizi yıkamak da ekstra bir koruma sunacaktır.

3. Vajinal mikrobiyom

Vajinal mikrobiyom bedenimizdeki en hassas bakteri ekosistemlerinden birisidir. Sağlıklı ve dengedeyken laktik asit üretiminin gerçekleştiği bu mikrobiyom asidik bir seviyeye sahiptir. Nitekim bu denge dışarıdan gelebilecek herhangi bir müdahaleye ve kötü bakteriye karşı inanılmaz derecede hassastır. Güçlü bir vajinal mikrobiyom normal şartlarda kötü bakteriler ile kendi başına savaşabilir ve dengesini koruyabilirken günümüzde kullanılan “intim” temizleyiciler, antibiyotikler, egzersiz sonrası hijyen eksikliği, korunmasız seks, cinsel oyuncakların doğru temizlenmemesi, cinsel ilişki öncesi elleri yıkamamak veya sentetik kayganlaştırıcılar kullanmak vajinal mikrobiyomu zayıflatabilir. Tüm bu unsurlara dikkat etmek; vajinal yola herhangi bir ürün, obje veya beden parçası tanıştırılırken temiz ve doğal olduğundan emin olmak çok önemlidir. Vajina kendi kendini temizleyebilen bir yapıya sahip olduğu için kişisel temizlik sırasında sadece su yeterli olacaktır.

4. Bağırsak mikrobiyomu

Bu listede, görünürde cinsellikten en uzak olan mikrobiyom olan bağırsak ekosistemi aslında tetikleyici role sahiptir. Cinsel arzu, beyin-bağırsak aksisi sayesinde aslında kalbimizden veya zihnimizden değil, bağırsak mikrobiyomumuzdan gelir! Bağırsaklar “iyi hissetme” hormonları olarak bilinen birçok hormonun salgısı ve dengesinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle libido ve cinsel zevk de aslında bağırsak mikrobiyotası güçlü, sağlıklı ve dengede olduğu zaman yükselir. Bunun yanı sıra bedendeki fiziksel yakınlığı nedeniyle bağırsak mikrobiyomu ile vajinal mikrobiyom arasında da direkt bir ilişki bulunur. Vajinada bulunan bir bakteri bağırsaklara, bağırsaklardaki ise vajinaya ulaşabilir. Vajina-bağırsak aksisi temel kadın hormonu olan östrojenin salgılanmasında da önemli bir rol oynar. Östrojen dengede olduğu zaman rahim duvarları sağlıklı bir kalınlığa sahip olur, cinsellik sırasında optimal bir kayganlık sağlanır. Bu da kadınların seksten aldığı zevki yükseltir.

Çeşitli, renkli, gerçek gıdalardan oluşan mikro besinler açısından zengin bir beslenme izlemek, her gün yeterince lif aldığımızdan emin olmak, stresle başa çıkma metotları edinmek, bedeni hareket ettirmek ve her gün yeterince uyumak güçlü bir bağırsak mikrobiyotasının temellerini oluşturur.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP