Ağladıktan hemen sonra gelen o açıklanamayan rahatlık hissinin aslında bilimsel bir açıklaması var! Omuzlarımızdan yük kalkmış gibi hissettiren, hemen ardından iyi bir uyku çektiren ağlama periyotları düşünülenin aksine bizi kötü yapmıyor. Ağlamak sağlığımıza iyi geliyor. Bundan sonra ağlamamak için kendinizi tuttuğunuzda yazımızda ele aldığımız bilimsel faydaları hatırlayın ve gözyaşlarınızı bırakın!

İlginizi çekebilir: 4 Adımda Olumsuz Duyguları Kabullenmek

Farklı gözyaşı çeşitleri

Bütün gözyaşları aynı değildir, bunu küçüklüğümüzden beri deneyimleriz. Gözyaşları 3 farklı kategoriye ayrılır. Bunlar

Bazal gözyaşı

Gözlerimizi kirden korumak ve nem oranını sağlamak için doğal olarak salgılanan, sağlığımız için en önemli olan gözyaşlarıdır. Çoğunlukla sudan oluşurlar. 

Refleks gözyaşı

Etrafımızda gerçekleşen soğan kokusu, rüzgar gibi gözlerimizi rahatsız edecek durumlara tepki olarak veya gözümüze baskı uyguladığımız zamanlarda, örneğin makyaj çıkarırken, salgılanan gözyaşlarıdır. Kahkahaya boğulduğumuz zaman kontrolsüzce akan gözyaşları da refleks gözyaşı sayılır. Bazal gözyaşı gibi çoğunluğu sudur.

Duygusal gözyaşı 

Hepimizin ağlamak denince aklına gelen gözyaşları fiziksel acı, ağrı veya duygulanma yaşadığımızda salgılanan duygusal gözyaşlarıdır. Diğer havyanlarda bazal ve refleks gözyaşı görülse de duygusal gözyaşları tamamen insanlara özgü bir tepki biçimidir.

Kızgınlık, üzüntü veya mutluluk gibi duygular hissettiğimizde gözlerimize dolan yaşlar, yaşadığımız duyguları fiziksel biçimde yaşamamızın ve karşı tarafa göstermemizin en doğal yollarından birisidir. Duygusal ağlamayı diğer biçimlerden ayıran en önemli detay ise gözyaşının içeriğinde saklıdır.

Bazal ve refleks gözyaşları neredeyse tamamen sudan oluşurken duygusal gözyaşında aynı zamanda hormonlar da bulunur. Ani acı veya duygulanmalarda vücudumuz normal haline tekrardan kavuşabilmek için artış gösteren hormonları atmak ister. Bu durumda eğer kişi ağlarsa, gözyaşları ile beraber duygulara sebep olan fazla hormonlar da vücuttan atılır. Tekrardan dengelenmek açısından ağlamak iyi bir yol!

Ağlamanın sağlığa faydaları

1. Ağlamak stres hormonlarının atılmasını sağlar.

Ağlamak vücudun normalden fazla ürettiği stres hormonlarını atmasına izin verir. Bu nedenle iyi bir ağlamadan sonra vücuda rahatlama, omzundan yük kalkma hissi gelir. Nefes alışverişimiz yavaşlar, kalp atışlarımız düşer, vücut biyolojik ve duygusal açıdan çok daha sakin bir evreye geçer. 

İlginizi çekebilir: Stresli, Takıntılı ve Tepkisel Hallerimi Nasıl Dönüştürebildim?

2. Ağlamak duygularımızı anlamamıza, yorumlamamıza ve ilerlememize yardımcı olur.

Fiziksel veya duygusal bir travmadan iyileşmenin tek yolu anlık duyguları fark etmekten, anlamlandırmaktan ve bırakmaktan geçer. Ağladığımız zaman, stres hormonlarımız ile beraber, o an yaşadığımız iyi veya kötü olayı içimizde bastırmaktan da kurtuluyoruz.

Üzüntü, keder, pişmanlık gibi negatif duyguların vücut tarafından yaşanıldığı sırada anlamlandırılamaması, o duyguların verecekleri anlık hasardan çok daha büyük duygusal sonuçlar vermesine sebep olur. Bastırılmış duyguların her yaşanılan yeni olayla büyümesi, kişiyi daha fazla duygu kaldıramayacak sınır seviyesine itebilir. Bu yüzden ağlamak fiziksel rahatlama verdiği kadar kalbi de iyileştirir. 

3. Ağlamak vücudumuzda mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfinlerin salgılanmasını tetikler. 

Yükselmiş stres hormonları vücuttan gözyaşı ile atıldığı sırada, bizi iyi hissettirecek hormonlar da içeride salgılanır. Aşık olduğumuzda ve başkalarıyla bağ kurduğumuz anda salgılanan oksitosin hormonu ağlama sırasında da salgılanır. Bunun yanı sıra vücudumuzun doğal ağrı kesicileri endorfinler de artar. Ağladıktan sonra yükselen mod ve azalan acı, ağrı hissi tam da bu yüzden olur!

İlginizi çekebilir: Oksitosin Hormonu: Anksiyeteye Karşı Koymanın 4 Adımı

4. Ağlamak karşı tarafa istediğimiz mesajı göndermemizde yardımcı olur, iletişim becerisini yükseltir

Yaşanılan duygulanımları bazen kelimelerle anlatamayız ama gözlerimizden süzülen yaşlar karşımızdaki kişinin bizim ne hissettiğimizi anlamasında çok yardımcı olur. İletilmek istenen mesajı görsel bir biçimde ilgili tarafa verebilen ağlama eylemi insan ilişkilerini geliştirir. Alışılagelmiş kurallara karşın, toplum içinde ağlamak insanları itmek yerine çeker ve yardımlaşmayı arttırır. 

İlginizi çekebilir: Travma Sonrası İyileşmede Toplumsal Dayanışmanın Rolü



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP