3 buçuk sene önce henüz kurumsal hayatta bir beyaz yakalı iken Özlem, Sintia ve Steve’in kurucuları olduğu Niagara Wellness’ın etkinliklerini sık takip ederdim hatta birkaç kez kayıt yaptırıp yoğunluktan dolayı son anda katılamamıştım. Sonrasında ise YOUniversity ‘i hayata geçirdiklerini görünce bu sefer kaçırmak istemedim ve bir de röportaj yapalım dedim! Eğer gerçek bir esenlik hali arayışındaysanız, bu keyifli sohbeti mutlaka okumalısınız.
Sintia, Özlem ve Steve sizleri tanıyabilir miyiz?
Üçümüz de farklı özgeçmişlere sahip aynı amaçla bir araya gelmiş, hayatının son 15+ yılını gittikçe çoğalan bir merakla dünyanın birçok farklı yerinde kendini yaşam bilimlerini, insan potansiyelini öğrenip öğretmeye adamış yol arkadaşlarıyız.
Sintia işletme mühendisi, bilgisayar eğitim merkezi kurup yönettikten sonra 2002 de Şifa Bilimleri’ne yöneldi. Bugün Bütüncül Tıp ve Sağlık Bilimleri konusunda doktora sahibi. Hastalıkları oluşturan kök sebepler ve enerji bedeni konularında uzmanlaşmış bir Enerji Terapisti. Binlerce saatlik danışan tecrübesine ve infertilite konusunda klinik deneyime sahip.
Steve de İşletme eğitiminden sonra 2003’ten itibaren Davranış Bilimleri, Kayropraktik, Nörobilim, Bireylerarası Psiko-Nöro Biyoloji konusunda uzmanlaşmış bir eğitmen, danışman ve enerji terapisti. 20 yılı aşkın Budizm ve meditasyon geçmişi var. Dünyanın hemen her kıtasında onlarca ülkede yıllarca bireylerle ve gruplarla çalıştı. ABD’de Beyin Rehabilitasyonu ve Davranış Bilimleri konusunda klinik alanda çalışmaya devam etmekte.
Özlem ise kurduğu tasarım ajansını yönetirken 2003’te Enerji Tıbbına yönelmiş, dünyanın birçok yerinde yıllar süren eğitimlerle Enerji Psikolojisi, Titreşim Tıbbı, Holistik Beslenme, Psikosomatik Yaklaşımlar ve Fonksiyonel Tıp konularında uzmanlaştı. ABD’de Tamamlayıcı Tıp yaklaşımını klinik ortama taşıdı ve pratisyenlik yapmaya devam etmekte.
25 Kasım’da başlayacak olan farkındalık okulu “YOUniversity” nasıl bir eğitim programı? Bu okulu oluşturmanıza ne sebep oldu?
YOUniversity toplamda 18 hafta süren, üç dönemden oluşan bir farkındalık okulu. Bu okulu, dünyanın farklı yerlerinde yıllar boyunca pekiştirdiğimiz bilgiler, farklı yaklaşımlar ve çok çeşitli perspektifler ışığında edindiğimiz tecrübelerden yola çıkarak oluşturduk. Disiplinler arası, travma bilgisi içeren, kanıta dayalı bu eğitim kişiyi kendi gücü ile tanıştırma okulu. Bu okul size, sizi öğretir ve dönüşümünüzü destekler.
İstanbul’da 2011 yılında birlikte kurduğumuz Niagara Wellness’ta danışanlarımızla çalışırken kendimizi, kişisel farkındalığı arttırmanın temel prensiplerini sürekli tekrar ederken buluyorduk. Modern Tıbbın bütünsellikten uzaklaşmış bakış açısının hastalıkların ve ruhsal sorunların kök sebeplerini bulmakta yetersiz kaldığını görerek önce sağlık profesyonellerini eğitmek için bir program hazırladık.
Daha sonra bu programı müfredat haline getirip, kendi bilgimizi ve deneyimlerimizi paylaşabileceğimiz herkesin erişebileceği bir okul tasarladık. Hayalimiz bireylerin kendi gücüyle buluşması ve hayatın içinde daha çok mevcut olabilmesi için araçlar aktarmak, kendileriyle temaslarını güçlendirmeye, hayat tecrübelerinin sorumluluğunu almaya onları teşvik etmekti.
Bugün YOUniversity 10 yaşında ve on yıldır yüzlerce öğrencimizin kendi derinlikleriyle buluşmalarına tanıklık ettikçe onlarla birlikte biz de büyüdük ve büyümeye devam ediyoruz.
YOUniversity’i anlatırken bilincimizin uyuyan taraflarından bahsediyorsunuz, “bilincimizin uyuyan tarafları” nedir? Onları uyandırmaya ihtiyacımız olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Bilincimizin uyuyan tarafları demek basitçe bilinçaltımız yani bilincimizin farkında olmadığımız taraflar demek. Yaşamımız boyunca zihnimiz bir hard disk gibi tüm algıları, etkileşimleri, verileri kaydeder. Biz bunların sadece bir kısmının bilincinde oluruz çünkü tüm verileri işleyecek bilişsel kapasiteye sahip değiliz. Bilincinde olmadığımız kayıtlar bilinçaltındaki reflekslerimizi, alışkanlıklarımızı, davranış kalıplarımızı ve şartlanmalarımızı oluşturur.
Farkında olmadığımız hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Bu yüzden kendimizi hep aynı çıkmazlarda, aynı istemediğimiz duyguları yaşarken, aynı tümseklere takılırken buluruz.
Gündelik hayatımız hep bize geribildirim verir. Yani partnerimizle hep aynı kavgayı ediyorsak, sürekli her şeyi kontrol etmeye çalışıyorsak, kendimizi kurban yerine koyup yetkimizi başkalarına veriyorsak, suçluyorsak, tepkiselsek bilin ki bilincinde olmadığımız, çok eski şartlanmalarımız, çekirdek inançlarımız, duygularımız hayatımızı yönetiyordur.
YOUniversity’in ilk döneminde “Özgürlüğün Temel İlkeleri” anlatılacak. Programdan başlıklara baktığımda ise enerji anatomimiz, stres kimyası, yargılar, bedenin titreşimini yükseltmek, ilişkiler, seksüellik gibi kapsamlı başlıklar olduğunu görüyorum. Aslında bahsedilen bu temel ilkeler hepimizin hayatının birer parçası; öyleyse hepimizin özgürleşmeye ihtiyacı mı var?
YOUniversity’nin ilk 6 haftasında amacımız kendimize engeller yarattığımız ortak konulara bakmak, bir çerçeve oluşturmak, ortak bir dil konuşmaya başlamaktır. Kendimizi nasıl sınırladığımızı anlamadığımız sürece kendimizi otomatik davranışlardan, bilinçsiz dürtülerden özgürleştirmenin ve hayatımızı daha bilinçli yaşamanın yolunu bulamayız.
Victor Frankl bunu şöyle anlatır: “Uyaranla bu uyarana cevabımız arasında bir alan vardır. Bu alanda tepkimizi veya cevabımızı seçebilme gücümüz yatar. Büyümenin ve özgürlüğün anahtarı da verdiğimiz bu cevaptadır.”
YOUniversity süresince uyaran ile cevabın arasındaki bu alanı genişletip, hayata daha zekice cevap verebilme kabiliyetimizi geliştireceğimiz araçları sunuyoruz. Özgürleşmenin temeli demekle bunu kastediyoruz.
YOUniversity programına katılıp bu süreci tamamlayanları neler bekliyor olacak?
Her katılımcının YOUniversity deneyimi birbirinden farklı olacaktır. Hepimizin şartlanmaları, hayatın içinde takıldığı yerler farklı ve kişiye özel. Bu yüzden katılımcılarımızın beklentilerini dışarıda bırakarak programa başlamalarını öneririz.
Bu programda keşfedeceğiniz şey aslında kendinizsiniz. Genel anlamda kendinize ve çevrenize daha yargısız, şefkatle bakabilmeyi, olanları daha geniş bir açıdan olduğu gibi görebilmeyi, oto-pilottan işlediğiniz anları fark edebilmeyi deneyimlemeniz çok olası.
Steve her yeni gruba başlarken şunu söyler: “Ya YOUniversity’den geçersiniz, ya da YOUniversity’nin içinizden geçmesine izin verirsiniz.” Programa ne kadarınızı verirseniz o kadarını geri alacaksınız. Seçim sizin olacak. Öğreneceğiniz günlük pratikleri uyguladığınızda hayatı algılama şekliniz değişecektir.
YOUniversity’in 18 Kasım saat 19:00’da başlayacak olan ücretsiz tanışma Webinar’ına kayıt olmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
Ücretsiz Webinar’a kayıt olmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
https://www.youniversity.world/offers/ieGQzLXx
1. Dönem’e ücretli kayıt olmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz: