“Eyvah yine geliyor!”
Panik atak ve panik bozukluk birbirlerine çok karıştırılan iki kavramdır. Panik atak tek seferlik bir nöbetken, panik bozukluk kişinin bir kez panik atak yaşadıktan sonra bir daha olur mu diye kaygılanıp bunu kafasında tasarlamasıdır.
Panik atağın belirtileri nedir?
Farklı kişiler farklı belirtiler gösterebilmekte fakat tüm bunları 13 maddede toparlayabiliriz;
- Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması,
- Terleme,
- Titreme ya da sarsılma,
- Soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma duyumu,
- Soluğun tıkandığı duyumu,
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma,
- Bulantı ya da karın ağrısı,
- Baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik ya da bayılacak gibi olma duyumu,
- Titreme, üşüme, ürperme ya da ateş basması duyumu,
- Uyuşmalar (duyumsuzluk ya da karıncalanma duyumları),
- Gerçek dışılık (“derealizasyon”, gerçekdışı olma duyumu) ya da kendine yabancılaşma, (“depersonalizasyon”, kendinden kopma duyumu),
- Denetimini yitirme ya da “çıldırma” korkusu,
- Ölüm korkusu.
Panik atak kendiliğinden yükselip kendiliğinden yok olan bir nöbettir yani onu geçirmek için hiçbir şey yapmasak dahi bir süre sonra kendiliğinden geçer. Ama nefes egzersizi bu süreci oldukça kısaltır.
Panik atak semptomlarını hafifletmek için hangi nefes tekniğini kullanmalıyız?
Genelde danışanlarımıza 8 saniyelik nefes egzersizini öğretmekteyiz. 3 saniye nefes al, 2 saniye tut ve 3 saniye nefes ver. Böylelikle hem vücuttaki oksijen miktarı artmış olur hem de kişi dikkatini nefesine vererek vücudunun gevşemesini sağlar. Yaşadığı panik ataklar yüzünden panik bozukluğa sahip olmuş bir kişinin bir uzmana başvurup ilaç tedavisi ve psikoterapi ile bu rahatsızlığın üstesinden gelmesini önermekteyiz.
