Sonbaharın kendini iyice hissettirdiği bu günlerde beslenmemizi de soğuklara adapte etmenin tam zamanı. Bu yolda en büyük destekçilerimiz ise bağışıklığa olan olumlu etkileri ile bilinen baharatlar! Baharatlar yalnızca yemeklere renk ve tat katmakla kalmıyor, aynı zamanda yüzyıllardır ritüellerimize, beden, zihin ve ruhsal beslenmemize de katkı sağlıyor. Sonbaharda beslenmenize dahil etmemiz gereken baharatları derledik.
Baharatların faydaları nelerdir?
Baharatlar yüksek antioksidan, anti-enflamatuar, bağışıklık destekleyici ve kolesterol düşürücü özelliklerinin yanı sıra ruh halini de olumlu yönde etkiler. Tat ve koku yoluyla endorfin ve dopamin gibi hormonların salgısını tetikleyebilirler. Baharatlar, ayrıca termojenik bir etkiye sahiptir; vücudun yağ yakımını ve metabolizmayı hızlandırırlar. Gıdalardaki yağların parçalanmasına yardımcı olarak kalp sağlığını iyileştirici etkileri de bulunur. Bağırsaklarınızdaki mikrobiyomu desteklemek için tüketilmesi gereken gıdaların başında gelir. Midesi hassas kişilerinse acı baharatlar tüketmemeye dikkat etmesi önerilir.
Tarçın
Antik Mısır’dan beri oldukça değerli olan tarçının zengin ve aromatik bir kokusu vardır. Eklendiği yemeklerin besin değerini oldukça yükseltir. Aynı zamanda afrodizyak, antibakteriyel ve anti-enflamatuar etkileri bulunmaktadır. Vücudu soğuk algınlığı ve grip semptomlarından korumaya yardımcı olur. Tarçın ayrıca serbest radikallerle savaşan, DNA’mızı onarmaya yardımcı olan ve hücre sağlığını koruyan polifenoller ve flavonoidler gibi antioksidanlar açısından da zengindir.
Tarçının kan şekeri seviyelerini düzenleyici etkileri de bulunur. Sindirim sistemindeki karbonhidratların parçalanmasını yavaşlatarak insülin duyarlılığını iyileştirir. Araştırmalar, tarçının diyabet hastalarında açlık kan şekerini yüzde 10-29 oranında düşürebildiğini göstermektedir. Tarçının faydasını en yüksek oranda görmek için Seylon Tarçın’ı olarak geçen Cinnamomum verum tüketilmelidir.
Zerdeçal & Karabiber
Sanskritçe’de zerdeçalın 50’den fazla adı vardır. Bunlardan bazıları ay ışığı kadar güzel anlamına gelen “ratrimanika” ve hastalıkları yenen anlamına gelen “jayanti”dir. Bu baharatın iyileştirici gücü ve altın rengi, ana aktif bileşeni olan kurkuminden gelir. Kurkumin, iltihabı yatıştırmaya yardımcı olur, antibakteriyel ve mantar önleyici özelliklere sahiptir. Bunun yanında, bilişsel zeka ve beyin sağlığını destekleyen ve hafızayı güçlendiren bir salgı proteini olan BDNF’yi arttırır.
Bilinen en eski baharatlardan biri olan karabiber ise ilk olarak binlerce yıl önce Hindistan’da yetiştirilmiştir ve kısa süre sonra antik Hint ve Çin ilaçlarında kullanılmaya başlanmıştır. Ayurveda’da karabiber çok yönlü iyileştirici özelliklere sahiptir. Pitta dosha’yı yani sindirimi, metabolizmayı ve enerjiyi kontrol ederek güçlendirir, vücudu arındırır ve Ayurvedik bitkilerin biyoyararlanımını artırır. Aynı zamanda vücuttaki şişkinliği azaltmaya yardımcı olur, sindirim enzimlerini uyarır ve yiyeceklerin daha hızlı sindirilmesini sağlar.
Zerdeçaldaki ana bileşen kurkumin vücutta yeterince iyi emilemez. Karabiberin içindeki biyoaktif bileşen piperin ise, kurkumin emilimini arttırmaya yardımcı olur. Bu nedenle bu iki yararlı baharatın birlikte kullanımı vücuda daha fazla fayda sağlar.
Zencefil
Zencefil, binlerce yıldır çeşitli alternatif tıp uygulamalarında kullanılan popüler bir baharattır. Çin, Hint ve Japon kültürlerinde mide rahatsızlığı, hazımsızlık ve mide bulantısı tedavilerinde kullanılır. Zencefil, sindirim asitlerinin üretimini tetikler ve besin emilimini artırmaya, şişkinliği hafifletmeye yardımcı olur. Araştırmalar, düzenli olarak 1 gram veya daha fazla zencefil tüketilmesinin mide bulantısını başarılı bir şekilde tedavi edebileceğini göstermiştir. Zencefil ayrıca güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve ağrıları azaltmaya yardımcı olabilir. Kolon kanseri riski taşıyan hastalar üzerinde yapılan bir araştırma, günde 2 gram zencefil özütünün kolon iltihabı kaynaklı ağrıları aspirinle aynı oranda azalttığını göstermektedir. Taze, öğütülmüş, salamura, konserve gibi sayısız biçimde tüketilen zencefil aynı zamanda yemeklere lezzet ve parlaklık verir.
Kırmızı biber
Kırmızı biber, soğuk algınlığı semptomlarından kurtulmaya yardımcı olur, dolaşımı ve kan akışını uyarır. Aynı zamanda iltihabı azaltıcı ve metabolizmanızı hızlandırıcı etkisi bulunur. Kırmızı acı biber, içeriğindeki kapsaisin adı verilen aktif bileşen sayesinde iştahı azaltır ve yağ yakımını arttırır. Vermont Üniversitesi’nden yapılan bir araştırma, düzenli olarak kırmızı biber yiyenlerin kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler nedenlerden ölme olasılığının yüzde 13 düşük olduğunu ortaya koymuştur. Fransız Guyanası’ndan geldiğine inanılan bu kırmızı renkte baharat birçok yemeğe kolayca dahil edilebilir. Çorba ve hatta sıcak çikolataya bile ilave edilip tüketilebilir.
Kimyon
Hafif tatlı bir tadı olan kimyon özellikle Hint, Arap ve Meksika mutfaklarında oldukça yaygındır. Bu koyu sarı-kahverengi baharat, sindirimi yatıştırmaya yardımcı olur. Kimyon ayrıca beyin fonksiyonu, metabolizma ve saç, cilt, tırnak sağlığını koruyan niasin, riboflavin ve B6 vitamini içerir. Ayurveda tıbbında kimyon hem vata dosha’yı (hava ve boşluk) hem de kapha dosha’yı (su ve toprak) dengelemek için kullanılır.