YAZAN: ALEYNA TEPE İPER

Günümüzün hızlı tempolu dünyasında stres, hem zihinsel hem de fiziksel etkileriyle en yaygın sorunlarından biri haline geldi. İş hayatının baskısı, ilişkiler, finansal sorumluluklar ve kişisel yükümlülükler, birçok yetişkinin zihinsel ve duygusal olarak tükenmiş hissetmesine neden oluyor. Meditasyon, yoga ve terapi gibi geleneksel stres yönetimi yöntemleri popülerliğini korurken son yıllarda beklenmedik bir yöntem daha popülerlik kazanmaya başladı: Lego! Bir zamanlar yalnızca çocuklar için bir oyuncak olarak görülen Lego, artık yetişkinler için de terapötik bir araç haline geldi. Hem düzeni hem de özgürlüğü bir arada sunan bu etkinlik, günlük kaygılardan uzaklaşmaya ve anda kalmaya yardımcı olarak stres yönetimini sağlayabiliyor. Peki, Lego nasıl bu kadar popüler hale geldi? Stresle başa çıkmada nasıl bir rol oynuyor? Sizin için araştırdık!


Yetişkinler arasında Lego neden bu kadar popüler?

Son yıllarda Lego, sadece çocuklar için bir oyuncak olmaktan çıkarak yetişkinler için popüler bir stres yönetimi metoduna ve hobiye dönüştü. Temelde bu değişimin arkasında, yetişkinlerin zihinsel ve duygusal ihtiyaçlarına hitap eden yeni nesil Lego setlerinin piyasaya sürülmesi yer alıyor. Lego Architecture, Lego Ideas ve Creator Expert gibi seriler, karmaşık tasarımlar, detaylı mimari yapılar ve sanatsal ögeler içermesiyle yetişkin kullanıcılar için daha çekici hale geldi. Öte yandan, yalnızca bir hobi olmakla kalmayıp bir çeşit farkındalık pratiği, yaratıcı ifade alanı ve stres yönetimi metodu olarak da etkisini gösteriyor.

Lego’nun yetişkinler arasında bu denli popülerleşmesinin en önemli nedenlerinden biri, stres karşısında farkındalık (mindfulness) uygulamalarına duyulan ilginin artması olabilir. Lego, tamamen sürece odaklanmayı gerektiren yapısıyla meditasyon gibi farkındalık tekniklerine benzer bir etki yaratıyor. Parçaları dikkatlice ayırmak, talimatları takip ederek bir yapıyı tamamlamak ve aşamalı olarak şekillenen modeli izlemek, zihinsel netlik ve tatmin hissi sağlıyor. Araştırmalara göre, dikkat gerektiren ve tekrarlayan el hareketlerinden oluşan bu aktivite, stres seviyelerini düşürüyor ve zihinsel sakinlik sağlıyor.

Lego’nun sık sık yetişkinler tarafından tercih edilmesinin bir diğer önemli nedeni ise nostalji ve çocukluk anılarına duyulan özlem oluyor. İnsan psikolojisinde, geçmişteki mutlu anılara geri dönmek rahatlatıcı ve duygusal olarak iyileştirici bir deneyim olarak görülüyor, hatta bu yüzden izlediğimiz dizileri tekrar tekrar izliyor ya da çocukluk fotoğraflarımıza bakmaktan keyif duyuyoruz. Lego da birçok yetişkin için çocuklukla özdeşleşen bir aktivite olduğundan, yetişkinlik döneminde tekrar bu hobiye yönelmek güvenli ve tanıdık bir alan yaratıyor. Bu sayede günlük yaşamın stresinden uzaklaştırarak konfor alanı oluşturuyor ve stres seviyelerinin düşmesini destekliyor.

Stres karşısında Lego nasıl bir rol oynuyor?

Stresli zamanlarda zihni sakinleştirmek ve duygusal dengeyi korumak için farklı yöntemlere başvururuz. Sanat terapisi, meditasyon ve el becerisi gerektiren aktiviteler, zihni hem rahatlatıcı hem de yapıcı bir şekilde meşgul ederek stresin etkilerini azaltır. Lego, bu tür aktiviteler arasında önemli bir yere sahiptir. Ellerle yapılan fiziksel bir aktivite olması, beynin duyusal ve motor bölgelerini harekete geçirirken renkli ve yapısal bir düzen oluşturmak zihinsel olarak tatmin edici bir deneyim yaratır. Bu süreç, stres hormonlarının seviyesini düşürerek rahatlamaya yardımcı olur, problem çözme becerilerini geliştirir ve ana odaklanmaya teşvik eder.

Farkındalıkla rahatlama sağlıyor.

Lego yapmak, farkındalık (mindfulness) pratikleriyle benzer bir etki yaratır. Küçük parçaları dikkatlice birleştirmek, belirli bir yapıyı inşa etmek ya da tamamen serbest bir tasarım oluşturmak, zihni ana odaklanmaya teşvik eder. Stres faktörlerinden uzaklaşıp yalnızca renkler, şekiller ve dokular ile meşgul olmak, meditasyonun sağladığı zihinsel rahatlamaya benzer bir deneyim sunar. Bu süreçte geçmiş ya da gelecek kaygılarından uzakta, yalnızca mevcut anda olma deneyimi yaşandığı için stres seviyeleri azalır, nefes düzenlenir ve bilinçli farkındalık gelişir. Özellikle stresli ve yoğun günlerde, Lego ile geçirilen birkaç dakika bile zihni sakinleştirmeye yardımcı olabilir.

Yaratıcılığı ve problem çözme becerisini destekliyor.

Lego, yapılandırılmış ya da serbest inşa süreçleri ile yaratıcılığı harekete geçirir. Bir yapıyı inşa etmek için planlama yapmak, farklı parçaları bir araya getirerek istenilen formu oluşturmak ve karşılaşılan küçük engelleri aşmak, problem çözme becerilerini güçlendirir. Beynin analitik ve sanatsal yönlerini aynı anda kullanmayı gerektiren bu süreç, yetişkinlerde bilişsel esnekliği artırarak daha yaratıcı düşünme becerisi kazandırır. Ayrıca, deneme yanılma yöntemiyle ilerlemek, hata yapmanın bir öğrenme süreci olduğunu hatırlatarak öz güveni artırır. Bu sayede Lego, hem sanatsal bir ifade alanı sunar hem de günlük hayatta karşılaşılan problemleri çözme konusunda daha esnek ve yaratıcı düşünmeye yardımcı olur.

Kontrol hissini artırıyor.

Stresin en büyük tetikleyicilerinden biri de hayatın belirli noktalarında kontrolü kaybetme hissidir. Lego’nun sunduğu yapı inşası, tamamen kendi kontrolünüz dahilinde bir düzen oluşturmayı sağlar. Belirsizlik veya kaos hissi hakim olduğunda, küçük parçaları birleştirerek düzenli bir bütün oluşturmak, içsel kontrol hissini pekiştirir. Bu süreç, stres ve kaygıyı azaltırken öz güveni ve kontrol hissini artırır. Hayatın karmaşıklığına karşı Lego ile kurulan minyatür dünyalar, bir denge unsuru yaratarak ruhsal olarak daha sağlam hissetmeye yardımcı olabilir.

Akış halini teşvik ediyor.

Lego ile uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemek, akış halinin en belirgin göstergelerindendir. Akış hali, kişinin tamamen yaptığı işe odaklandığı, kendini zamandan ve mekandan soyutladığı bir bilinç halidir. Bu, genellikle keyif alınan ve yeterli düzeyde zihinsel uyarılma sağlayan aktivitelerde ortaya çıkan bir durumdur. Lego ile bir yapı inşa ederken zihin, aşırı uyarılmadan veya sıkılmadan optimum seviyede meşgul olur. Bu süreç, beynin dopamin salgılamasını sağlayarak tatmin eden ve mutlu hissettiren bir deneyim sunar. Akış haline girmek, hem stresi azaltan hem de motivasyonu artıran bir faktör olarak zihinsel dengenin korumasına yardımcı olur.

Sosyal ilişkileri ve aidiyet duygusunu geliştiriyor.

Lego, bireysel bir aktivite olabileceği gibi grup olarak da keyifle yapılabilir. Aile bireyleri, arkadaşlar veya topluluklarla birlikte Lego inşa etmek, kişiler arası iletişimi güçlendirir ve ortak bir amaç etrafında birleşme hissi yaratır. Özellikle yetişkinler için sosyal ilişkileri besleyen bir aktivite olarak değerlendirilen Lego, ekip çalışmasını, sabrı ve iş birliğini destekler. Ortak bir proje üzerinde çalışmak, kişiler arasında güven ve bağ kurmayı kolaylaştırırken aidiyet duygusunu da artırır. Yalnızlık hissiyle baş etmek, sosyal stresi azaltmak ya da bağları güçlendirmek için Lego gibi ortak uğraşlar, olumlu bir destek mekanizması olarak öne çıkar.

Kısacası son yıllarda Lego’nun yetişkinler arasında bu denli popülerleşmesi tesadüf değil. Stresli bir dünyada biz yetişkinlerin de zaman zaman olanı biteni unutup kendimizi oyunun akışına bırakma ihtiyacımız olabiliyor. Lego bu noktada, hem bireysel hem de sosyal düzeyde olumlu etkiler sunarak modern hayatın getirdiği stresle başa çıkmada önemli bir rol oynuyor.



Aleyna Tepe

1997 yılında İstanbul’da doğan Aleyna, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisans eğitimine Bahçeşehir Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında devam ediyor. Çocukluğundan beri duygu ve düşüncelerini yazarak ifade eden Aleyna, iyi yaşam konseptine duyduğu ilgiyi yazma tutkusuyla birleştirerek Live to Bloom’da editör olarak çalışıyor. Akademik ve deneyimsel olarak kendini...



BLOOM SHOP