
Teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmadan bilinçli ve amaçlı bir şekilde kullanmak mümkün mü? “Amaç, kolaylıktan üstündür” ilkesine dayanan dijital minimalizm felsefesi, son yirmi yılda teknolojilerle kurduğumuz ilişkileri sorgulamamıza ve onları daha verimli kullanmanın yollarını aramamıza yardımcı oluyor. Yazar Cal Newport’un Dijital Minimalizm kitabından yola çıkarak bu yaklaşımın temel ilkelerini ve onun önerdiği dijital temizlik sürecini inceleyerek günlük hayatınıza nasıl dahil edebileceğinizi araştırdım!
Teknolojiyi nasıl daha verimli kullanabiliriz?
Cal Newport’a göre, yeni teknolojilerin insan psikolojisinin zaaflarını hedef alacak şekilde tasarlanması davranışsal bağımlılıklara yol açıyor. İki temel psikolojik mekanizma ise bu süreçte büyük rol oynuyor: aralıklı olumlu pekiştirme ve toplumsal onay dürtüsü.
Aralıklı olumlu pekiştirme, belirsizlik durumunun beyinde dopamin salgısını artırarak arzu ve motivasyonu güçlendirdiğini öne sürer. Kitapta yer alan bir araştırmaya göre öngörülemeyen ödüller, belirli bir düzen içinde sunulanlara kıyasla çok daha caziptir. Sosyal medyada paylaştığımız bir gönderinin beğeni alıp almayacağını bilememek, sürekli kontrol etme dürtüsünü tetikler. Platformlarda gezinirken onlarca boş içerik arasında bize hitap eden birkaç paylaşım bulmak ise, kumar makinesinin kolunu çekmeye benzer bir heyecan yaratır.
Toplumsal onay dürtüsü, insanların sosyal varlıklar olarak başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğüne kayıtsız kalamamasıyla ilgilidir. Sosyal medya platformlarındaki beğeni ve yorum gibi geri bildirimler, toplumsal onayın bir yansıması haline gelirken beklenen olumlu tepkiyi alamamak hayal kırıklığı yaratır. Sürekli mesajlaşmak ve kesintisiz iletişim halinde olmak ise ilişkilerin güçlü olduğu yanılgısını doğurur. Böylece bireyler, sürekli bağlantıda olma zorunluluğu hissederken insan psikolojisinin bu doğal zaafları sömürülmüş olur.
Son yirmi yılda gelişen bu yeni teknolojiler, doğaları gereği bağımlılık yaratmaya son derece elverişli olduğundan, aşırı ve sağlıksız kullanım kaçınılmaz hale gelir.
Dijital minimalizmin ilkeleri nedir?
Dijital minimalizm ise bir teknoloji kullanım felsefesidir. Bu felsefeye göre çevrim içi geçirdiğiniz zaman, değer verdiğiniz konularda faydalı olacak, titizlikle belirlediğiniz ve en verimli olacak şekilde düzenlediğiniz az sayıdaki faaliyete ayrılmalıdır. Teknolojik yenilikler birer dikkat dağıtma kaynağı olmaktan çıkarak kaliteli hayatı destekleyecek araçlar haline gelir. Bu sayede teknolojik özgürlük ele alınmış olur.
Az daha çoktur.
Dijital minimalizme göre zamanınızı ve dikkatinizi gereğinden fazla cihaz, uygulama ve hizmetle boğmak olumsuz sonuçlara yol açar. Bu etki, her bir üründen sağladığınız toplam faydayı hiç edecek kadar büyük olabilir. Kullandığınız uygulamada size yararlı olacak 10 dakika geçiriyor, kalan 50 dakikada amaçsızca vakit öldürüyorsanız o uygulama sizin için zararlı hale gelmiştir.
Optimizasyon yapın.
Belli bir teknolojinin size ve değer verdiğiniz şeylere fayda sağlayacağından emin olduktan sonra, bu teknolojiyi en iyi nasıl kullanabileceğinize karar vermeniz gerekir. Eğer haberleri çevrim içi platformlardan takip etmeyi seviyorsanız, öncelikle kendinize uygun tek bir kaynak bulabilirsiniz. Sonra da belki bu haberleri günün farklı zamanlarında karşınıza çıktıkça takip etmek yerine kaydetmek ve haftanın belli bir saatinde oturup bir kahve eşliğinde okumak bu teknolojiyi optimize etmenin bir yolu olabilir.
Amaca yönelik hareket edin.
Dijital minimalizmi anlamlı kılan yeni teknolojiler ile kurulan ilişkilerin daha amaca uygun olması için verilen çabadır. Zamanınıza, dikkatinize ve kendinize en yüksek faydayı sağlayacak şekilde düzenlediğiniz alışkanlıklarınız sizi motive eder. Evet, bazı teknolojilerin cebinizde, hemen ulaşabileceğiniz yerde olması kolaylık sağlar ama dijital minimalistlere göre amaç kolaylıktan üstündür. Buna göre teknolojinin hayatınızda oynadığı role siz karar vermiş olursunuz.
Nasıl dijital minimalist olunur?
Cal Newport, yeni teknolojilere yönelik alışkanlıklarını değiştirmek isteyenler için kitabında bir dijital temizlik süreci sunuyor. Bu süreç kısaca şöyle ilerliyor:
- Zorunlu olmayan teknolojileri hayatınızdan çıkaracağınız otuz günlük bir periyot belirlenir.
- Bu süre sizi tatmin edecek ve anlamlı bulduğunuz faaliyetleri keşfetmeye ayrılır.
- Otuz günlük molanın sonunda temiz bir sayfa açılarak bu süreçte size hizmet ettiğini tespit ettiğiniz teknolojiler hayatınıza tekrar sokulur.
Bu otuz günlük süre, bir dijital detoks değildir. İşiniz, aileniz veya acil durum yaratacak durumları bu sürede kendinize göre şekillendirebilirsiniz. Sosyal medya uygulamalarını telefonunuzdan silmek fakat iş için kullanmak zorunda olduğunuz mesajlaşma uygulamalarını kullanmaya devam etmek ya da belki acil olan birkaç kişi belirleyip onlar haricindeki bildirimleri kapatmak bir seçenek olabilir. Bu süreçte gün içinde sık sık telefonunuza yönelme alışkanlığınız başlangıçta sizi zorlayabilir. Ancak sosyal platformların yokluğunu asıl hissettiren şey, oluşan boş zamanı nasıl değerlendireceğinizi bilememek olacaktır. Bu nedenle dijital temizlik sürecine başlamadan önce keşfetmek istediğiniz faaliyetleri ve zamanınızı nasıl dolduracağınızı belirlemek süreci daha iyi geçirmenize yardımcı olabilir. Otuz günün sonunda, bu teknolojileri hayatınıza en optimal hali ile dahil edebilirsiniz.
Uygulayabileceğiniz dijital minimalist alışkanlıkları
Sürekli mesajlaşma alışkanlığınıza son vermek istiyorsanız, acil durum kişilerinize özel bir bildirim komutu ayarlayıp diğer mesaj bildirimlerini kapatabilir, gün içerisinde belirli bir zaman aralığını mesajlara dönmeye ayırabilirsiniz.
E-postalarınızı takip etmek istiyor fakat durmadan gelen kutusuna bakmak veya mesai saatleri dışında gelen bildirimleri duymak sizi rahatsız ediyorsa hesabınıza yalnızca bilgisayardan girme kuralı koyabilirsiniz.
Kullandığınız sosyal medya servislerini telefonunuzdan kaldırabilirsiniz. Böylece her boşluğa düştüğünüz anda bu uygulamaları bilinçsizce kullanmak yerine belirlediğiniz zaman aralıklarında paylaşımları takip edebilir ve mesajlara dönebilirsiniz.
Telefonunuzda karartma saatleri uygulayabilirsiniz. Buna göre her gün akşam 9’dan sabah 7’ye kadar veya kendi belirlediğiniz bir zaman aralığında telefonunuzu bir yere kaldırabilirsiniz.
İlişkilerinizde mesaj odaklı değil sohbet odaklı felsefeyi benimseyin. Mesajlaşmayı yalnızca buluşmak, tarih ve zaman ayarlamak gibi durumlar için kullanırken sohbet odaklı her iletişiminizi yüz yüze veya telefonda gerçekleştirin.
Kendinize bir sohbet saati belirleyin. Her gün mutlaka müsait olduğunuz bu saat aralığında çevrenizdeki insanları sizi aramaları için teşvik edin. Bu işten eve dönerken trafikte geçirdiğiniz bir saat olabilir. Böyle bir vakit belirlemek hem rahatsız edilmeyeceğinizi bildirdiğiniz için teşvik edicidir hem de sohbet odaklı iletişimi artırmaya yardımcı olur.