İleri yaşa dair en korkulan tehditlerden birisi de bilişsel fonksiyon kaybı yaşamaktır. Neden çıktığı tam olarak bilinmeyen, herhangi bir kesin tedavisi bulunmayan demans türevi nörodejeneratif hastalıklar yaşı ilerleyen herkes için bir endişe kaynağıdır. Nitekim yaş almak bu denli korkutucu ve tehditkar olmak zorunda değil! Beyin sağlığımızı korumada en büyük yardımcımız beslenme şeklimiz olabilir. Beslenme psikiyatrisi alanının öncüsü Uma Naidoo doğru bir diyetin bilişsel yeti kaybının etkisini azaltmaya yardımcı olabileceğini söylüyor. Peki Naidoo’ya göre demansı önlemek için nasıl beslenmemiz, neler tüketmemiz gerekiyor?
Uma Naidoo kimdir?
Klinik eğitimini beslenmenin nasıl zihinsel sağlığı iyileştirebileceği üzerine odaklayan Uma Naidoo şu an bir beslenme psikiyatristi olarak çalışıyor. Harvard’da aldığı psikiyatri eğitimini yine en iyi gastronomi okullarından birinde aldığı şef ünvanı ile birleştirerek kendi nişini yaratan Naidoo, danışanlarının ruh ve zihin sağlığını beslenme şekillerini değiştirerek güçlendirmeye başlıyor. Bilgi birikimini ve deneyimlerini This is Your Brain on Food, Calm Your Mind with Food isimli iki başarılı kitapta kaleme döken Naidoo beslenmenin birçok hastalığın oluşumunun tetikleyici olduğunu savunuyor.
Beslenme ve demans arasında nasıl bir bağ bulunuyor?
Genel çatısıyla bilişsel fonksiyon kaybına demans deniyor. Birçok türü olan demansın en sık görüleni ise Alzheimer. Diğer bedensel hastalıkların aksine oluşma süreci çok uzun yıllara yayılan ve belirtileri yavaş yavaş ortaya çıkan demans hem çok sinsi hem de çok ilerleyeci bir hastalık olarak biliniyor. Temelinde ise beyin hücrelerinin zarar görmesi yatıyor. Çoğu zaman en çok hasarı alan bölge de hafıza, öğrenme ve iletişimden sorumlu Hipokampus oluyor. Bu nedenle Alzheimer başta olmak üzere çoğu demans türünün belirleyici semptomu hafıza kaybı olarak biliniyor. Peki tamamen beyin sağlığında bir gerileme yüzünden yaşanan bu hastalığın beslenme şeklimizle nasıl bir ilişkisi bulunuyor?
Beyin-bağırsak aksisi yüzünden! Uma Naidoo’ya göre beynimizi ve bedenimizi kontrol eden kimyasallar bağırsaklarımızda düzenleniyor. Eğer bağırsaklarımız ne kadar sağlıklı ve güçlü olursa hormonal salgımız, ruh ve zihin sağlığımız da o denli desteklenmiş oluyor. Aksine bağırsaklarda yaşanan bir problem geçirgenlik, besin emilimi eksikliği de enflamasyon artışına sebep olarak bedensel yangıyı yükseltiyor. Yüksek bedensel enflamasyon da Alzheimer başta olmak üzere birçok nörodejeneratif hastalığın oluşumu ile ilişkilendiriliyor.
Demansı önlemek için neler yemeliyiz?
Demansın maalesef bilinen kesin bir çözümü bulunmasa da bedensel enflamasyonu düşürmek bilişsel fonksiyon kaybını da yavaşlatabiliyor. Nitekim en iyi tedavi, hastalığa hiç yakalanmamaktan geçiyor. Beslenme de bu noktada elimizde bulunan en iyi önleyici tıp metotlarından birisi oluyor. Beslenme psikiyatrisine göre doğru beslenme daha iyi bir ruh halini, sağlıklı bir beyni ve düşük enflamasyonu da beraberinde getirebiliyor.
1. Yeşil yapraklı sebzeler
Yüksek miktarda lif ve mikro besin içeren yeşil yapraklı sebzeler araştırmalara göre bilişsel fonksiyon kaybını yavaşlatmada oldukça etkili oluyor. Özellikle bitki bazlı veya bitki ağırlıklı beslenen, beslenmesinde bol miktarda yeşil çay ve yeşil yapraklı sebzeler bulunduran grubun ilerleyen yaşa bağlı bilişsel fonksiyon kaybı en az seviyede görülüyor. Yeşil yapraklı sebzelerin beyin sağlığı üzerindeki bu etkisi özellikle 50 yaşını geçen kişilerde daha çok vurgulanıyor.
2. Renkli meyve ve sebzeler
Tabağımız ne kadar renkli ise beyin sağlığımız da o denli destekleniyor çünkü renkli meyve ve sebzeler antioksidan özellikler taşıyan flavonoid bileşeni açısından çok zengin oluyor. Araştırmalara göre flavonoid açısından zengin beslenen; renkli meyve, sebze, çay ve şarap tüketen ileri yaş kişilerde bilişsel fonksiyon kaybı yaşıtlarına oranla daha az görülüyor. Hatta daha fazla çilek ve yaban mersini yiyen ileri yaş kadınlarda yemeyen yaşıtlarına oranla 2 buçuk senelik bir bilişsel fonksiyon kaybı ötelenmesi yakalanabiliyor.
3. Balık
Omega-3 yağ asitleri açısından zengin deniz ürünleri ve taze tutulmuş, yağlı balıklar daha iyi bir beyin sağlığı ile ilişkilendiriliyor. Özellikle soğuk su balıklarının içerisinde bolca bulunan DHA Omega-3 asidi bilişsel fonksiyon kaybına karşı beyni korumaya yardımcı oluyor. Optimal fayda haftada 2-3 kez balık tüketilmesi ile karşılanıyor. Balığın tüketilmek istenmediği durumlarda da uzman kontrolünde ister hayvan bazlı ister bitki bazlı ama mutlaka DHA içeren bir Omega-3 takviyesine başlanabiliyor.
4. Tohumlar, yemişler, baklagiller ve zeytinyağı
Tohumlar ve yemişler daha yavaş ilerleyen bir bilişsel fonksiyon kaybı ile ilişkilendiriliyor. Özellikle ceviz bu grubun içerisinden sıyrılarak birçok araştırmada beyin fonksiyonlarının korunmasına destek olarak saptanıyor. Baklagiller ise kalp ve dolaşım sağlığını desteklediği için bilişsel yetileri de korumaya yardım ediyor. Özellikle 65 yaş üzerinde haftada 3 kez baklagil tüketmek yüksek bilişsel performans ile ilişkilendiriliyor.
Akdeniz Diyeti ve MIND diyetinin anahtar oyuncusu zeytinyağı ise içerdiği sağlıklı yağ asidi, antioksidan ve polifenol ile hem bilişsel fonksiyonların korunmasında hem de sağlıklı yaşam ömrünün uzatılmasında etki gösteriyor.
5. Kahve
Odaklanmayı ve bilişsel performansı yükselttiği bilinen kahve doğru şekilde ve miktarda tüketildiği zaman bilişsel fonksiyon kaybına karşı da korunma sağlıyor. Özellikle sabah uyandıktan 90-120 dakika sonra sadece 1-2 bardakla sınırlı şekilde içilen sade kahve hem kısa hem de uzun vadede beyin sağlığını destekliyor.
Demansı önlemek için nasıl beslenmeliyiz?
Yapılan bir araştırmada ne yediğimiz kadar ne kadar yediğimizin de beyin sağlığını etkilediği görülüyor. Sağlıklı ve zengin bir beslenme izlenmesi şartı ile ileri yaşa sahip bir grup kişide yüzde 35 oranında kalori kısıtlamasına gidiliyor. Sonucunda bu grup kişilerin hafızalarında önemli bir iyileşme görülüyor. Bu nedenle Uma Naidoo beslenmenin kendisi kadar zamanını ve miktarını ayarlamamızı, otofajiyi desteklediğini bildiğimiz aralıklı orucu sağlığımız el verdiği şekilde yaşamlarımıza taşımamız gerektiğini söylüyor.
Demansı önlemek için hangi gıdalardan uzak durmalıyız?
Uma Naidoo’ya göre “kalbimize, atar damarlarımıza iyi gelen her besin demans riskini düşürmeye yeterli” oluyor. Buna göre ne kardiyovasküler sağlığımıza kötü geliyorsa, o besinler demans yaşama riskimizi de yükseltiyor. Tam da bu nedenle Naidoo’ya göre aşağıdaki besinlerden herkesin, her yaşta mümkün olduğunca uzak durmaya çalışması önem taşıyor:
- Rafine şeker.
- Paketli, işlenmiş, katkı maddesi içeren gıdalar.
- Trans yağlar.
- Karbonhidrat açısından yüksek beslenme.
- Glüten hassasiyeti bulunan kişiler için glüten içeren gıdalar.
Yenilenen Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!