Değişen hava şartlarından en çok saçlarımız etkileniyor. Kış aylarında havadaki nem oranının düşmesi ve rüzgarlar saçı yıpratırken yaz aylarında güneş ışınları, deniz ve klorlu su saçları yıpratıyor. Özellikle yaz aylarında saç bakımı uygulamalarına her zamankinden daha fazla ilgi göstermek gerekiyor.

Yaz aylarında saç bakımı uygulamalarının nasıl olması gerektiğini ve kendi favori ürünlerimi sizler için listeledim.

1. UV koruma

Cildimiz kadar saçlarımız da UV ışınlarından zarar görüyor. Zararlı UV ışınları, uzun süre maruz kalındığı zaman hücre DNA’sını bozuyor. Bu nedenle, özellikle güneşin en yoğun olduğu saatlerde gölgede kalmakta ve gün boyunca UV korumalı saç bakım ürünleri kullanmakta fayda var. Koruma ürünleri sayesinde saçınız nemlenirken güneş ışınlarının zararlı etkilerinden de uzak kalıyor ve böylece renginde bozulma, saç tellerinde kırılma ya da kopma yaşanmıyor.

Ducray markasının saç ürünlerini çok başarılı buluyorum. Özellikle UV korumalı bakım spreyi yaz aylarında vazgeçilmezler listemin başında geliyor.

Ducray Nutricerat Spray UV Koruma 75 ml Bakım Spreyi

2. Bakım yağları

Organik yağlar ile saç bakımını çok faydalı buluyorum. Saçları yoğun vitamin ve antioksidan içerikleri sayesinde besliyor ve nemlendiriyorlar. Aynı zamanda baz yağlar, yıpranmış ve kopmuş saçları çok kısa zamanda toparlama gücüne de sahipler. Böyle güçlü içerikleri güneşten korunmak için kullanmakta da fayda var. Özellikle Hindistan cevizi yağı, argan yağı ve kakao yağı, saç için en faydalı organik yağların başında geliyor.

İlginizi çekebilir: Hindistancevizi Yağı ile Yapılabilecek 10 Şey

Bu baz yağları tek tek kullanmanın yanı sıra aromaterapi markalarının karışık saç bakım yağlarını kullanmak da yüksek etki yaratabiliyor. Hem saç hem de vücut bakım yağlarında özellikle profesyonel karışımları tercih etmek gerekiyor. Laboratuvar çalışmaları sonucu ortaya çıkan reçeteler, ev yapımı karışımlara nazaran daha güvenilir ve etkili sonuçlar yaratıyor. Bu nedenle, mümkün olduğunca güvendiğiniz aromaterapi markalarının veya aktarların karışımlarını kullanmaya özen gösterin.

Son dönemlerde benim en sevdiğim saç bakım yağı, Homemade Aromaterapi markasının ürünü. Saçı besliyor, saç tellerini kalınlaştırıyor ve kaybettiği nemi saça geri kazandırıyor. İçinde çok sayıda baz ve esansiyel yağ olduğu için de tek bir baz yağın yaratacağından daha büyük bir etki sağlıyor.

Sahilde otururken, denize girerken ve gün içinde saçınızı yıkadıktan sonra yağlayabilirsiniz. Güneş sayesinde yağ incelip saç derisine ve saç tellerine daha fazla nüfuz ediyor. Bu sayede hem saçınızı korumuş hem de ona bakım yapmış oluyor.

Homemade Aromaterapi saç bakım maskesi

3. Güneş sonrası şampuan

Bütün gün güneşe ve tuzlu suya maruz kalmış, yoğun içerikli yağlar sürülmüş, UV korumalı bakım spreyi sıkılmış olan saçlar elbette yorulup ağırlaşıyor. Güneşten korumak için uygulanan ürünler saç köklerinde tıkanıklığa ve saç tellerinde kalıntılara neden olabiliyor.

Bu nedenle güneş sonrası saçları doğru bir şampuan ile temizlemek gerekiyor. Kullanacağınız şampuanın saç derisini arındırması, saç tellerini nazikçe temizlemesi ve saçı nemli bırakması gerekiyor. Benim bu anlamda favorim, Phyto’nun güneş sonrası ürünleri. Yıkadıktan sonra saçları yumuşak ve parlak bırakıyor.

Phyto Phytoplage Voile Protecteur 125 Ml

Güneş sonrası şampuanın ardından saçları beslemeye devam etmek gerekiyor. Bu aşamada da yağların gücüne inanarak, yüksek E vitamini ve antioksidan içerikli Argan yağı serumunu tavsiye ediyorum.

Bu serumu özellikle saçları kurutmadan ve şekillendirmeden kullanmaya özen göstermek gerekiyor. Duştan sonra saç uçlarına çok az Mis Bahçe Argan Yağı sürüp saçların kendi halinde kurumasına izin verirseniz yıpranmayı en aza indirirken saçlarınıza yoğun bir bakım yapmış olur ve yaz sonunda da pırıl pırıl saçlara sahip olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yaz Aylarında Cilt ve Saç Bakımı Nasıl Olmalı?

Her zaman için zorlukları avantaja dönüştürecek bir yol vardır. Güneşin yıkıcı etkisinden korunmak için daha fazla bakım yapmanız halinde zarardan fayda sağlayabilmeniz mümkün. Pes etmek yerine çözüm aramak için çabalamak gerekiyor.

Fotoğraf: 100percentpure.com



Simge Kamacı

1991 yılında, Ankara’da doğdu. 2014 yılında, lisans eğitimini burslu olarak girdiği Başkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Mezun olduktan sonra, inşaat sektöründe hizmet veren Rönesans Holding bünyesinde 2,5 yıl çalıştı. Eğitim hayatı boyunca özellikle kimya derslerine fazlasıyla ilgi duydu. Kozmetik ve bakıma olan ilgisini, kimyaya, tepkimelere ve bileşimlere olan ilgisi...



BLOOM SHOP