YAZAN: BURCU ERBAŞ

Sıcak havalar bütünsel sağlığımız için en ciddi tehditlerden birisini oluşturuyor. Yüksek sıcaklıklar sadece ABD’de deprem, fırtına, sel ve hortumların toplamından daha fazla kişinin kaybedilmesine yol açıyor. Böylesi şiddetli bir gücü daha da tehlikeli kılansa diğer tüm hava olaylarının aksine görünmez olması. Hepimiz sıcak günlerde kendimizi daha yorgun ve halsiz hissetsek de aklımıza bunun birincil nedeninin yüksek sıcaklık ve nem olduğu gelmiyor. Özellikle ileri yaşta, düşük ekonomik gelirde veya dış mekanlarda çalışıyorsak sıcak bütünsel sağlığımızı ciddi ölçüde aşağıya çekebiliyor, var olan hastalıkları şiddetlendirebiliyor. Peki gözle göremediğimiz ama etkilerini beden, zihin ve ruhsal sağlığımız üzerinde çokça hissettiğimiz sıcak hava tehdidini ne yaparak engelleyebilir, sıcak günlerde hissettiğimiz yorgun ve halsizliği nasıl dengeleyebiliriz?


Neden sıcak havalarda yorgun ve halsiz hissetmeye başlıyoruz?

Eğer şu sıralar ne kadar uyursanız uyuyun halsiz uyanıyor, gün boyu yorgun hissediyor, normalden daha fazla kafein tüketmeye ihtiyaç duyuyor, yediğiniz yemeklerden hatta sosyal buluşmalardan bile eskisi gibi keyif alamıyorsanız, yalnız değilsiniz. Sıcak havalar hem bedensel hem ruhsal hem de zihinsel sağlığımızı etkileyebiliyor. Bunun temelinde de bedenin kendini optimal soğuklukta tutabilmek için sıcak havalara karşı verdiği savaş yatıyor.

1. Yüksek sıcakların bedensel sağlık üzerindeki etkileri

Bedenin kendini soğutmasında en çok çalışan organ kalbimiz. Sıcak havalarda ısının bedenimize daha eşit şekilde yayılabilmesi için kalbimiz cildimize daha çok kan pompalıyor. Bu esnada cilt de kendini soğuk tutabilmek için ter atıyor. Bu ikili mekanizma yaş ilerledikçe etkinliğini kaybediyor; ne kalp yeterince kan pompalayabiliyor ne de cilt kendini soğutacak kadar yeterli ter üretebiliyor. Bu da ileri yaştaki kişilerin -kendileri fark etmese bile- neden yüksek sıcaklıklara karşı daha savunmasız olduklarını açıklıyor. Uzun süreli güneşe ve sıcaklığa maruz kalmak genç ve sağlıklı kişilerde dahi kardiyovasküler yetmezliklere; kalp krizi ve inmeye yol açabiliyor. Eğer kişi hamileyse bedenin kendini soğutma süreci çok daha zor ve yavaş gerçekleştiği için yorgunluk, kas ağrıları, baş dönmesi, susuzluk semptomları daha da şiddetli hissedilebiliyor. Hem anne hem de gebelik için sağlık tehlikesi yükselebiliyor.

Sıcak günler aynı zamanda hava kirliliğinin etkilerini de şiddetlendirerek solunum yolu problemlerini doğurabiliyor. Havadaki kimyasalları aktive edebilen yüksek ısı “akciğerlerde güneş yanması” adı verilen duruma neden olabiliyor yani akciğer dokusunu zedeleyebiliyor. Bu da kendini artan alerjik reaksiyonlar, zatürre türevi hastalıklar ve şiddetlenen astımla gösterebiliyor.

2. Yüksek sıcaklıkların uyku kalitesi üzerindeki etkileri

Hava sıcak olduğunda uykuya dalmak da zorlaşıyor. Eğer doğal hava akışının sağlanamadığı, klima gibi bir soğutma mekanizmasının olmadığı bir odada kalıyorsak, sıcaklığın verdiği rahatsızlık uykuya dalma kadar uykuda kalma sürecini de bozabiliyor. Özellikle ruhsal iyi olma hali ve zihinsel performans üzerinde 1 günde bile negatif etki bırakabilen uykusuzluk sıcak günlerde hissedilen tüm negatif semptomların tetikleyicisi olabiliyor. Var olan zihinsel ve ruhsal sağlık problemlerini alevlendirebiliyor, semptomların daha şiddetli hissedilmesine yol açabiliyor.

3. Yüksek sıcaklıkların zihinsel ve ruhsal sağlık üzerindeki etkileri

Sıcak hava öğrenmeyi, duygu regülasyonunu ve stres yönetimini zorlaştırıyor. Düşük uyku kalitesi bilişsel performans düşüklüğüne; beyin sisi ve hafıza problemlerine yol açarken sıcakların verdiği bunalma, tıkanıklık, baskınlık hissi ruhsal sıkıntıları büyütüyor. Öyle ki sıcak havalar toplumların karar verme süreçlerini bile negatif etkileyebiliyor: Kişiler daha toleranssız, şefkatsiz davranabiliyor hatta suç işleme oranları bile yükseliyor.

Sürekli olarak artmaya devam eden sıcaklar, orman yangınları ve öngörülemeyen hava durumları özellikle genç jenerasyondaki iklim endişesini tetikleyebiliyor. Geleceğe dair umutsuz duygulara kapılmak anksiyeteyi şiddetlendirebiliyor, gündelik rutinlere devam etmeyi zorlaştırabiliyor. Her yaz sonrası bir öncekine göre bedensel ve zihinsel olarak daha dayanıklı olmamız gerekirken tam aksine artan endişe seviyeleri stresle başa çıkma mekanizmalarını zayıflatabiliyor. Bu durumun kontrol edilmesinde acil ve kapsayıcı iklim aksiyonlarının alınması, sağlık mekanizmalarınınsa sıcak havaların yarattığı her tür probleme bütünsel şekilde cevap vermeye başlaması gerekiyor.

Yorgun ve halsiz hissetmeyi nasıl dengeleyebiliriz?

  • Sıcak günlerde zorunluluk olmadıkça 11:00-16:00 arası dışarı çıkmamak gerekir.
  • İhtiyaç olduğu kadar soğuk su ile duş almak yüksek beden ısısını kısa sürede aşağıya çeker.
  • Yeterince su içtiğimizden emin olmamız terlemenin çok yüksek olduğu sıcak günlerde daha büyük bir önem kazanır. Sürekli olarak su, soda içmek, sulu meyvelerle atıştırma yapmak susuzluğa bağlı semptomların önlenmesini sağlar.
  • Dış mekanlarda geçirilen tüm vakitleri gölgede geçirmeye çalışabilirsiniz. Bu bedenin aşırı ısınmasını engellerken cildi güneşin zararlı etkilerinden korur.
  • Bol, açık renkli, nefes alan kumaşlara sahip kıyafetler giymek bedeni soğuk tutmaya yardımcı olur. Geniş çeperli bir şapka takmaksa hem başı hem de yüzü güneş maruziyetinden korur. Dışarı çıkmadan önce mutlaka güneş kremi sürmek ve 2-3 saatte bir tazelemek gerekir.
  • Evdeyken perdeleri kapalı tutmak, ocak ve fırın kullanmaktan mümkün olduğunca kaçınmak oda ısının yükselmesini engeller.
  • Yaz aylarında artan alkol tüketimi bedendeki dehidrasyonu şiddetlendireceği için daha büyük hangoverlara; yorgunluk ve halsiz hissetmeye yol açabilir. Bu nedenle alkol alımını limitlemek veya alkol ile beraber bol miktarda su ve elektrolit (soda) tüketmek önerilir.
  • Alkol ile benzer bir etkisi olan diğer bileşen de kafeindir. Özellikle soğuk kahve ve çay tüketiminin arttığı yaz aylarında sıcakların tetiklediği yorgunluk hissi bol kafein, az su tüketimi ile daha da şiddetlenebilir. Yüksek kafein anksiyete de uyandırabilir. Bu nedenle alkol gibi kafeinli içecekleri de bol su ile içmek hatta mümkünse çok sıcak günlerde kafeini pas geçmek önemlidir.
  • Terlemenin çok yüksek olduğu zamanlarda beden su ile beraber tuz ve mineral de kaybettiği için atıştırmalıkları ayran, kraker, humus gibi tuzlu olacak şekilde tercih etmek bedenin elektrolit ve tansiyon dengesi için faydalıdır.


Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP