Havanın ısınması, doğanın uyanması ile etrafımızdaki enerji de yükselmeye, bizi aksiyona ve değişime çağırmaya başlar. Uzayan gündüzler içimizi umut ve optimizmle doldururken kışın soğuğu ve karanlığında zor görünen her durum ilkbaharın gelmesiyle hafifler. Hareketsizlik yerini yenilenmeye bırakır. Dünyanın her tarafında tarih boyunca çeşitli gelenek ve ritüeller ile kutlanan bahar ekinoksu tam bu yüzden aldığı özel ilgiyi hak ediyor! Sizler de kışın enerjisini üzerinizden atmak ve yeni mevsimin gelişini kutlamak istiyorsanız aşağıdaki pratiklere şans verin!


Bahar ekinoksu nedir?

Güneş’in Ekvator çizgisine dik vurduğu iki gün Dünya’nın her köşesinde gece ve gündüz eşit sürede yaşanır. Biri ilkbaharda diğeri ise sonbaharda gerçekleşen bu iki güne ekinoks denir. Kuzey Yarımküre’ye güneş ışınlarının daha dik düşmeye başlacağı gün de ilkbaharda gerçekleşen 21 Mart ekinoksudur. 21 Mart’tan itibaren ülkemizin de yer aldığı Kuzey Yarım Küre’de günler giderek daha uzarken geceler kısalmaya başlar. Bu gün aynı zamanda ilkbahar mevsiminin de başladığı gün olarak kabul edilir.

Bahar ekinoksu etkinlikleri

Bahar ekinoksunu kutlamanın farklı yollarını arıyorsanız aşağıdaki 5 pratik öneriyi 20 Mart gününden itibaren ajandalarınıza sokabilirsiniz!

1. Dağınıklığı giderin

Bahar temizliği geleneğinin arkasında gerçekten bir mantık var! Antik Yahudi pratiklerinden günümüze kadar gelmiş bahar temizliği sadece yaşam alanlarımızı temizlemeyi değil; ihtiyacımız olmayan eşyalarımızı ayırmamızı, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmamızı da sağlayan bir tür sosyal destek ritüeli olarak yapılıyor. Aynı zamanda kişisel yaşamımızı; ajandalarımızı, sosyal çevremizi ve gündelik rutinlerimizi de “bize iyi gelmeyen” unsurlardan arındırmaya çağıran bahar temizliği yeni sezona temiz bir sayfa ile başlamamızı sağlıyor.

2. İlkbaharın mahsulleri ile ilk yemeğinizi yapın

İlkbaharın gelişi yeni sebze ve meyvelerin de soframıza gelmesi demektir! Bu sezonun mahsulleri olan enginar, çilek, bezelye, taze soğan, patlıcan, semizotu, bakla, kuşkonmaz ve nicesini kullanarak ilk yemeğinizi hazırlayabilir, sevdiklerinizi davet ederek mevsiminde ve yerel beslenmenin tadını çıkarabilirsiniz.

3. Kalbinize yakın bir derneğe bağış yapın

Doğanın bize hiçbir karşılık beklemeden mahsullerini, temiz havasını, güzelliklerini verdiği ve karşılığında eksilmediği, aksine çoğaldığını gördüğümüz ilkbahar mevsimi aynı tutumu sergilememizde bize örnek olabilir. Bu umut verici dönemi ihtiyaç sahiplerine elimizden geldiğince yardım etmek; maddi bağış yapmak, kullanmadığımız kıyafet ve eşyaları vermek, gönüllü olarak sivil toplum örgütlerinde çalışmak için değerlendirebilir, bizim kadar ayrıcalıklı ve şanslı olmayan kişilere de baharın bizde uyandırdığı duyguların en azından birazını yaşatmaya çalışabiliriz.

Yakın bir zamanda yaşadığımız 6 Şubat depremlerinin ardından toplumsal cinsiyet rollerine, eşitsizlik ve şiddete bağlı şekilde daha “savunmasız” olarak tanımlanan kadınlar ve kız çocukları için yakın gelecek mücadeleler, riskler, tehlikeler ile dolu. Bu noktada hepimiz doğru yardımı ulaştırarak onlara daha güvenli, sağlıklı ve mutlu olabilecekleri bir gelecek sunabiliriz. Odağına afet sonrasında kadınların cinsel sağlığını, üreme sağlığını ve güvenliğini sağlamayı koyan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA Türkiye) da şu anda bu çalışmaları yürüyor. Ama bizim desteğimize ihtiyaçları var. Siz de UNFPA’nın deprem bölgelerinde yürüttüğü çalışmalara destek olmak, kadın ve kız çocuklarına sağlık ve koruma hizmetlerini ulaştırmalarına yardımcı olmak için tek seferlik veya aylık maddi bağış yapabilir, hijyen ve anne-bebek kitleri satın alarak ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

4. Zamanınızı daha çok doğada geçirin

Hareket özgürlüğümüzü en çok sınırlayan kötü hava koşullarının yavaş yavaş hafiflemesi ile kendinizi yine dışarı atabilir; vaktinizi daha çok doğanın içinde geçirebilirsiniz. Uzun zamandır ziyaret etmek istediğiniz ama ertelediğiniz yerlere gidebilir, yürüyüş rotalarına çıkabilir, boş zamanlarınızı parklarda değerlendirebilirsiniz. Doğanın içindeyken etrafınızda olan bitene odaklanmak; farklı ağaçlara, çiçeklere bakmak, kuş ve böcek seslerini dinlemek, aldığınız kokuları tanımlamaya çalışmak daha farkındalıklı ve ruhunuzu besleyecek bir deneyim geçirmenizi de sağlayacaktır!

5. Umutlarınızı yükseltin

Tohumları ektiğimiz gün hiçbir zaman meyvesini yediğimiz gün ile aynı değildir. İlkbahar çiftçilerin mahsullerini aylar sonra; yaz mevsiminde almayı beklediği tohumları toprağa ektiği zamandır. Sembolik bir seviyede ilkbaharı hedef belirlemek, iç dünyamızı beslemek, manifestation yapmak için en güzel zamanlardan biri yapar.

  • Bu senenin kalanında neler deneyimlemek, tatmak, görmek, duymak istiyorsunuz?
  • Daha iyi bir versiyonunuza erişebilmek için gündelik yaşamınızda neleri değiştirebilirsiniz?
  • Hayallerinizi gerçekleştirebilmeniz için nasıl aksiyonlar almanız gerekiyor?

Bu gibi günlük soruları isterseniz yazarak isterseniz de zihninizden geçirerek senenin kalanı için niyetlerinizi belirleyebilir, manifestation‘larınızı yapabilirsiniz. Sezon boyunca da bu niyetlerinizi güzel enerjiler, size iyi gelen rutinler, kişiler, yemekler ile beslemeyi unutmayın!





BLOOM SHOP