YAZAN: BAŞAK BİNGÜLER

Bazı kitaplar zihnimizi açar, bazıları ruhumuza dokunur, bazıları ise dünyaya bakış açımızı kökten değiştirir. Bu ayki kitap önerilerimiz, tek bir temaya bağlı kalmadan farklı konulara ve duygulara kapı aralıyor. Bir Daha Bak, fark etmeyi unuttuğumuz detayları yeniden görmeye davet ediyor. Anlamsızlık Hissi, Viktor E. Frankl’ın derin psikolojik analizleriyle anlam arayışımızı sorguluyor. Yaşlanmayan Beden, zihni ve bedeni yenilemenin yollarını keşfetmemizi sağlıyor. The Anxious Generation, modern dünyanın endişe dolu atmosferini analiz ediyor. Melankoliye Övgü, melankolinin hayatımızdaki yerini yeniden düşünmeye çağırıyor. Saç Örgüsü ise üç güçlü kadının kaderlerini değiştirme hikayesiyle ilham vererek cesaret ve dayanışmanın altını çiziyor. Bloom Kitap Kulübü Mart 2025 seçkisinde tüm sayfalar farklı dünyalara açılıyor. Keyifli okumalar!


Bir Daha Bak – Tali Sharot & Cass R. Sunstein

Hayatın hızlı akışına kendini kaptırıp hız kesmeden ilerleyenler orada mısınız? Biliyorum, bu akışta ilerlerken bir şeylere durup bir daha bakmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Peki ya esas ihtiyacınız olan şey, hep orada olanı fark etmenin gücüne sahip olmaksa? Günlük hayatta çoğu zaman görmezden geldiğimiz, gözümüzün önünde olduğu halde fark edemediğimiz detaylar, aslında yaşam kalitemizi ve mutluluğumuzu büyük ölçüde etkiliyor. Cass Sunstein ve Tali Sharot, psikoloji, nörobilim ve davranış bilimlerinden yola çıkarak, beynimizin gördüğümüz ve fark ettiğimiz şeyleri nasıl şekillendirdiğini anlatıyor.

Dikkatimizi daha yönetmek, ön yargılarımızı fark etmek, daha bilinçli ilişkiler kurmak gibi konularda yeniden düşünmemizi destek olan bu kitap, küçük değişimlerin yaşamımızda yaratabileceği büyük farkları keşfetmemizi sağlıyor. İlkbaharın gelmesi ve doğanın yeniden uyanışıyla birlikte yenilenme ve farkındalık isteklerimiz de uyanmaya başladı. Tam da şu dönemde gözlem yeteneğinizi artırarak hayatı daha başka bir perspektiften ele almak istiyorsanız bu kitap harika bir başlangıç olabilir. 


Anlamsızlık Hissi – Victor E. Frankl

İnsanın Anlam Arayışı kitabı ile uzun zamandır ülkemizde de çok satanlar listesinde yer alan Victor E. Frankl, varoluşçu psikolojinin en güçlü seslerinden biri olarak bu sefer de anlamsızlık duygusunu ele alıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kampında geçirdiği zorlu deneyimlerinden ve geliştirdiği logoterapi yönteminden yola çıkarak psikoterapinin ve felsefenin anlam arayışımızı nasıl şekillendirdiğini, varoluşsal boşluk ve anlam arayışını derinlemesine inceliyor.

Baharın uyanışıyla birlikte hayatın anlamını sorguluyor, içsel bir boşluk hissediyor veya zor zamanlarda nasıl daha dayanıklı olabileceğinizin yollarını arıyorsanız bu kitap pratik bir yol haritası sunuyor. Yaşamın her anında bir amaç bulmanın özgürleştirici gücünü deneyimlemek istiyorsanız sayfaları çevirin. 


Yaşlanmayan Beden – Dr. Alberto Villoldo

Dr. Alberto Villoldo, bu kitabında hem modern tıbbın hem de şamanik bilgelik ve kadim şifa tekniklerinin birleşiminden yararlanarak hücresel yenilenmeyi destekleyen bir dönüşüm süreci sunuyor. Sağlıklı bir yaşam için enerji bedenimizi yeniden inşa etmeyi, toksinlerden arınmayı ve doğayla uyum içinde olmayı öğretirken fiziksel ve zihinsel sağlığı bir bütün olarak ele alıyor. Kadim geleneklerin nasıl ruhsal ve fiziksel iyileşmeye katkı sağladığını öğrenebileceğiniz bu kitap özünde, kendi kendimizi iyileştirmenin gücünü keşfetmemizi sağlıyor. Eğer sağlığınızı dönüştürmek, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek ve ruhsal olarak daha dengeli hissetmek istiyorsanız, bu kitap tam size göre!


The Anxious Generation – Jonathan Haidt

Kitaplar eşliğinde iyileşebileceğimize ve dönüşebileceğimize inanıyorum. Bu nedenle biraz da günümüzün en belirgin sorunlarından birine değinmek istiyorum. Sizce aramızda dolaşan bu “kaygılı nesil” nasıl ortaya çıktı? Sosyal psikolog Jonathan Haidt, The Anxious Generation kitabında özellikle teknoloji, sosyal medya ve değişen toplumsal normların gençlerde nasıl kaygı ve duygusal kırılganlık yarattığını ele alıyor. Hem ebeveynler hem de bireyler için bilimsel verilere dayalı analizler sunan ve karmaşık toplumsal sorunları hem eleştirel hem de anlaşılır şekilde aktaran Haidt, dijital dünyanın yarattığı yalnızlığa karşı en etkili panzehiri açıklıyor: gerçek bağlantılar ve yüz yüze sevgi!

Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık yaratarak daha sağlıklı bir gelecek için pratik çözümler sunan bu kitap, gerçek hayat hikayeleriyle istatistikleri harmanlayarak konuyu hem bilimsel hem de insani bir boyutta sunuyor. Bu nedenle modern dünyanın getirdiği değişimlerin gençler üzerindeki etkisini anlamak isteyen ebeveynler, eğitmenler veya teknolojiyle ilişkisini sorgulayanlar için ilham verici bir kaynak. 


Melankoliye Övgü – Eric G. Wilson

İşte karşınızda mutluluk arayışına karşı melankoliyi savunan provokatif ve felsefi bir kitap: Melankoliye Övgü! Sizce mutluluk her zaman ulaşılması gereken bir hedef midir? Melankolinin edebiyat, resim, müzik ve inovasyonun ilham kaynağı olduğunu ve orijinal içgörülerin temelinde yattığını savunan Eric G. Wilson’a göre cevap: Hayır, değil. Toplumun sürekli mutluluk peşinde koşma baskısını eleştiren ve hüzün, keder gibi duyguların insan deneyiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu, hatta yaratıcılığı ve derinliği beslediğini öne süren yazar, her zaman neşeli olmaya çalışmak yerine duygularının tüm yelpazesini kucaklamanın özgürleştirici olabileceği mesajını veriyor.

Siz de sürekli pozitif düşünce dayatmalarından sıkılan, iç dünyasında daha derin bir anlam arayanlardansanız Wilson’ın melankoliye dair söyleyeceklerine bir göz atmanızı öneririm. Duygusal çeşitliliğin değerini anlamak ve hüzünle barışmanın yaratıcı potansiyelini keşfetmek, melankolinin sessiz güzelliğini fark ederek derin bir içsel yolculuğa çıkmanıza destek olabilir.


Saç Örgüsü – Laetitia Colombani

Şüphesiz 8 Mart ruhunu tanımlayan en güçlü ifade “kadın dayanışması”dır. Bu ayın kurgu kitap önerisi de mart ayının kadınlara yönelik farkındalık çağrılarını güçlü bir şekilde destekler cinsten! Saç Örgüsü, dünyanın üç farklı köşesinde, toplumun dayattığı sınırları aşmaya çalışan üç kadının direnişini anlatıyor. Laetitia Colombani, Hindistan, Kanada ve İtalya’da yaşayan üç kadının hikayesini birleştirdiği Saç Örgüsü romanında cesaret, umut ve kararlılığın gücünü ortaya koyuyor. Hindistan’da Smita, kızına daha iyi bir gelecek sunmak için imkansız denileni başarmaya çalışıyor.

İtalya’da Giulia, ailesinin mesleki mirasını kurtarmak için cesur kararlar alıyor. Kanada’da Sarah, başarıyla tanımladığı hayatının kırılganlığını fark edip kendini yeniden inşa ediyor. Laetitia Colombani, bu kadınların görünmez bağlarını bir saç örgüsü gibi ilmek ilmek dokuyarak cesaretin ve dayanışmanın nasıl dünyayı değiştirebileceğini gösteriyor.  8 Mart’ın ruhunu taşıyan bu hikaye, her kadının içinde saklı gücü hatırlatıyor: Değişimi başlatma cesareti.





BLOOM SHOP