Uluslararası Mayr Hekimleri Derneği üyesi Dr. Hasan İnsel’in çok kısa sürede 9. baskıya ulaşan “Modern Mayr Beslenme Yöntemiyle Sindirim Sanatı” adlı kitabı üzerine dopdolu bir röportaj gerçekleştirdik. İşte Modern Mayr beslenme yöntemiyle sağlıklı yaşama sahip olmanın yolları!

Modern Mayr Yöntemi nedir?

Hastalıklardan korunmanın onları iyileştirmekten çok daha değerli olduğunu gösteren çağdaş koruyucu tıp anlayışından hareketle günümüze uyarlanan Mayr Yöntemi, Uluslararası Mayr Prevent Hekimleri Derneği tarafından “Modern Mayr Yöntemi” haline getirilmiştir. Etkili, kolay ve hızlı sonuç veren bu yöntem, sağlığını korumak isteyen herkesin öğrenebileceği ve uygulayabileceği bir yaşam tarzıdır.

Sağlıklı bir insan nasıl olmalı?

F.X. Mayr’a göre, bir insanın sağlıklı kabul edilmesi için sabah dinlenmiş olarak uyanması, güne mutlu bir başlangıç yapabilmesi, yoğun bir gününün kendisinden beklediği bütün bedensel eylemleri gerçekleştirmek için yeterli ölçüde enerjiyle dolu olması, ağrı çekmemesi, solunum, dolaşım ve sindirim işlevlerinin sorunsuz gerçekleşmesi yanında kusursuz bir zihin açıklığı, dikkat yoğunlaşması, hızlı kavrayış ve bellek yeteneklerine sahip olması gerekir.

Yorgunluk ise sağlıklı bir insanın yaşamında ancak yoğun bir çalışma gününün ardından akşam saatlerinde ortaya çıkan bir durum olmalı ve dinlendirici bir uykuyla giderilebilmelidir.

Modern Mayr Yöntemi nasıl uygulanmaktadır?

Mayr yönteminin pratikte uygulanması aslında bir kür şeklinde gerçekleşir. Doktor kontrolünde kür olarak uygulanan Mayr metodunun tam anlamıyla etkili olabilmesi için 3-4 hafta kadar bir süre gerekir ama bağırsakların rahatlaması ve sindirim sisteminin doğal işleyişine kavuşmasına bağlı yararlar, kişiden kişiye değişmekle birlikte çok daha önce hissedilmeye başlanır.

Bu süreçte, doğru yeme ve beslenme alışkanlıklarının edinilmesiyle yani Mayr Beslenme Kültürü’nün ve Detoks Programı’nın uygulanması ile kalıcı etkiler erkenden ortaya çıkmaya başlar.

Bunlar enerji düzeyinde yükselme, genel bir rahatlama hissi, bel çevresinin toparlanması, cilt tonusunun (dolgunluk) artması, kilo verilmesi, yağ oranında azalma, hazımsızlık, gaz ve şişkinlik gibi sindirim sistemi yakınmalarında düzelme gibi metabolik iyileşmeye bağlı etkilerdir.

Bağırsak çalışmasının düzene girmesine paralel olarak insülin direncinin azalması, trigliserit düzeylerinin düşmesi, enflamasyonun giderilmesi gibi birçok parametrede olumlu değişimlerin gözlenmesi beklenmektedir.

Mayr Beslenme Tekniği Yöntemi nedir ve nasıl uygulanır?

Mayr Beslenme Tekniği yani yemek yeme kültürü, birçok sağlıklı yeme alışkanlığını kapsar.

1.Kahvaltı ve öğle yemeği güçlü, akşam yemeği ise olabildiğince hafif olmalıdır.

Bağırsaklar geceleri az çalışırlar ve dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle güçlü yemekleri gündüz saatlerine almalısınız ki akşamları hafif geçirip bağırsaklara dinlenecek süre tanımış olun.

2. Yemeklerinizi tükürükle karıştırarak küçük lokmalar halinde, çok çiğneyerek yemeye alıştırın.

Çok hızlı yemek sağlıklı sindirime engel olan en önemli unsurlardan biridir. Ağzımızda yeterince tükürük salgısı varsa tat alabiliriz. Tükürük gıdalarla kimyasal bağlar oluşturmak suretiyle dilimizdeki tat goncalarının yemeğin tadını algılamasını sağlar.

Üç gün iyi çiğnemeden sonra bunun yararlarını hissetmeye başlarsınız. Böylece hem yemeğin tadını daha iyi almak, hem doğal doyma refleksini çabuk harekete geçirmek ve daha ağızdayken gıdaların tükürük sayesinde sindirilmeye başlaması mümkün olmaktadır.

Ne yazık ki yavaş yemek ve iyi çiğnemek, modern yaşamın akışında unuttuğumuz şeylerdir. Bu alışkanlıkları edinmekle sindirim sisteminin doğal işleyişini tekrar kazanması için ilk doğru adımı atmış oluruz.

Kahvaltı için en az 20 dakika, yemekler için en az yarım saat zaman ayırmayı planlayın. Ağzınıza aldığınız her lokmayı 30-40 defa çiğnemeyi hedefleyin.

Yeterince çiğnenen lokma tükürük salgısı ile karışarak akışkan bir kıvam aldıktan, yani boza kıvamına geldikten sonra yutulmalıdır. Burada amaç hem yenilen yiyeceğin tadına varılması, doyma refleksinin uyarılması ve tükürük salgısı içerisindeki enzimlerin etki göstermesiyle sindirimin ağızda başlamasıdır.

Ağızdaki mekanik ve kimyasal sindirim sayesinde sindirim sisteminin geriye kalan bölümünün yükü hafifler. Tabii iyi çiğnemek için kapanış kusuru olmayan sağlıklı dişler lazımdır. Lütfen belirli aralarda diş hekimi kontrolünü ihmal etmeyin.

3. Yemeğe sinirli şekilde oturmayın, sinirliyseniz 10 dakika kadar bekleyin.

Sinirli haldeyken bütün salgılar altüst olur. Hazım problemlerine sebep olmaktansa 10-15 dakika aç kalmanız daha iyi. Önce bir bardak su için ve sinirinizin geçmesini bekleyin. Huzurlu halde masaya oturun.

Bir örnek vermek istiyorum, şu an karşılıklı olarak sevdiğiniz bir yemekten konuşsak, biraz sonra ağzınız sulanmaya başlayacaktır. Sadece ağzınız sulanmayla kalmayacak, birçok sindirim enziminiz de harekete geçecek, yani daha ortada yemek yokken sindirim başlayacaktır. Sefalik faz (beyin fazı) denen bu evre, sindirim için önemli bir fazdır. Bu evrede vücut sindirime hazırlanır.

Tam tersini düşünelim, siz sinirlenmiş ve birileri ile tartışıyorsunuz, ben de aradan devamlı sevdiğiniz yemek lafları ediyorum, hatta gösteriyorum size. Ne ağzınız sulanır, ne de enzimleriniz harekete geçer yani sindirimin sefalik fazı dediğimiz kısım oluşmaz bile. İlaveten sinir nedeniyle çok başka sistemler devreye girip hazmetmemizi iyice zorlaştırırlar.

4. Yemeklerinizden zevk almaya çalışın.

Yiyeceğiniz yemekten önce güzel şeyler düşünerek yemeğe oturun, yemeğin zevkine ve tadına vararak yemeye çalışın yemeklerinizi.

5. Her lokma arasında çatal, kaşık ve bıçağı muhakkak masaya bırakın.

6. Yemeğe oturmadan önce yiyecekleriniz gözünüzde canlandırın ve yeme planı yapın.

Çiğneme tekniğini kendi kendinize her yemek öncesi muhakkak hatırlatın. Yoksa yemeğin son lokmalarına gelirken, aklınıza birden yavaş çiğneme gelir, pişman olur, ama bir dahaki yemekte yine başlarda unutur sonlarda hatırlarsınız.

7. Yiyeceğiniz yemeğe göre yemeğin nerelerinde doymaya başlayacağınızı önceden hesaplamaya çalışın.

8. Çorbayı tatlı kaşığı kullanarak, emercesine için.

Böylece emerken tükürük salgılanacak ve çorbanın hazmı daha kolay olacak. Yudumlar arası kaşığı daima masaya bırakın.

Yeme sürenizin uzamasıyla birkaç yararlı şey aynı anda gerçekleşiyor.

Yemekleri uzun süre çiğnediğinizde yemek yeme süreniz uzuyor. Bu durumda da tükürükle ön sindirim yapılmış oluyor. Mide yemekleri çok küçük parçalara indirgemek ister, siz bu işi çiğneyerek yapınca midenin yükü hafifler.

Midenin kendisine yabancı tanımadığı maddeleri çabucacık ince bağırsaklara atmaya çalışır. Siz hızlı yedikçe, besinleri çiğnemedikçe bunlar mide için kısmen yabancı cisim gibi görülür ve ince bağırsaklara hemen atılmaya çalışılır. Oysa ince bağırsaklar için de onlar yabancı cisimdir, hem de pek çok hasara sebep olan yabancı cisimlerdir.

9. Gün içinde yeterince su ve sarışınlar çayları içmeyi ihmal etmeyin.

Yeterli sıvı alımı çok önemlidir. Güne, içerisinde bir dilim limon olan ve soğuk olmayan su ile başlayın, limonu sevmezseniz sade su ile başlayın.

Ben bazen daha da etkili olur diye güne organik limon kabuğu yağından iki, üç damla damlatılmış bir bardak su ile başlıyorum. Hem alkali yararından, hem de “metabolizmayı hızlandırır” söyleminden dolayı.

10. Sabah suyunuzu kahvaltıdan yarım saat önce için.

Gün içinde suyu yalnızca öğün aralarında için. Yemeye başlamadan en son 10-15 dakika önce su içebilirsiniz. Yemek sırasında su içmeyin. Yemek yerken suyu sadece yudum şeklinde içmeye çalışın. Eğer içecekseniz, bu şarap ve rakı için de geçerli tabii.

Yemek yedikten en erken bir saat sonra su içmeye başlayabilirsiniz. Gün içerisine 2-3 litre su içmeyi hedefleyin, ama kesinlikle yemeklerde bol su içmeyin.

Midenin belirli bir kapasitesi vardır, hazmedip doldukça yavaş yavaş ince bağırsağa boşaltılır. Suyla dolarsa çabucacık boşalır, bunu ince bağırsaklarınız hiç sevmez, yeterince hazırlanmamış bir besinle uğraşmak zorunda kalır. Suyu mide boşken içtiğinizde, midede kalmadan hızla ince bağırsağa geçer. Bu sebepten yemek yemeden önce içtiğiniz su, mideyi doldurma etkisi yapmaz.

11. Tabağı elinize alıp acele bir şekilde yemeyin; masaya oturun, rahat bir ortamda, sadece yemekle meşgul olun.

Yemek yerken TV, gazete, dergi gibi şeylerle meşgul olmayın. Yemek yerken TV izlemek, bir şeyler okumak, sosyal medya ile ilgilenmek gibi davranışlardan kesinlikle kaçınılmalıdır. Bunlar yeme farkındalığını azaltan şeylerdir.

12. Yemek yerken kişi bütün dikkatini iyi çiğnemeye, yemeğin kokusuna, tadına, kıvamına ve yemekle ilgili düşüncelere odaklanmalıdır.

Bu bağlamda, Mayr Beslenme Kültürü’nde yeme davranışının yeniden biçimlendirilmesi, yeni baştan öğrenilmesi çok önemlidir.

13. Hoş bir aile veya dost sohbeti içinde, düzgün çiğnenerek, yavaş yenen bir yemek, inanın baştan hazmedilmiş sayılır.

14. Doyma hissini tanımayı öğrenin, huzurlu halde, bir ritüel şeklinde yemeğinizi yerken doyma hissine de dikkat edin, doyduğunuzu hissettiğiniz an bırakın.

Doymayı da hissetmek için yavaş yemeniz ve bu hissi tanımaya çalışmanız, kendini hislerinize dikkat etmeniz lazım. Normalde 2-3 gün içinde doyma hissini tanımaya alışırsınız.

Porsiyonlarınızı küçültün, küçük tabaklar kullanın. Doyduğunuzu hissedince yemeyi kesin. Aslında doyduğunuzu “düşünmeden” hemen önce yemeye ara verin, beyninize doyduğunuzu kayda geçirmesi için fırsat verin, ondan sonra yemeyi bırakın. Ne kadar yediğiniz değil, ne yediğiniz daha önemlidir. Ne yediğinizden daha önemlisi de yediklerinizi ne kadar hazmedebildiğinizdir. 

15. Çok karışık yemeyin, yemek seçiminiz ne kadar monoton olursa o kadar iyi olur.

Bağırsaklar tekdüzeliği sever. Karışık yemek onları daha çok ve daha zor şartlarda çalışmaya zorlar.

16. Yemekler arasına 4, daha da iyisi 5 saat kadar ara koyun, arada atıştırmayın.

Sindirim sisteminin alınan gıdaları tam olarak işleyebilmesi için zamana ihtiyacı vardır. Çok sık yemek (durmaksızın bir şeyler atıştırmak) sindirim sisteminizin işleyişini bozar, daha önce yenilenlerin sindirimi daha tamamlanmadan tekrar sindirilmesi gereken yeni gıdaların sisteme girmesi karışıklığa neden olur.

Onun için öğünleriniz arasında dört beş saat zaman olmalıdır. Ara öğünlerden kaçının. Fazla ve sık yemek yenmesi sindirim sistemimizin performansını zorladığından, onun ihtiyaç duyduğu fizyolojik dinlenme ve kendini temizleme sürecini aksatmaktadır.

17. Gece geç saatte bir şeyler yemeyin.

Zaten bu yeme tarzına dikkat ediyorsanız geç saatlerde acıkmazsınız da. Geç yemek yemek, yenilen gıdaların yeterince sindirilmeden sindirim sisteminde beklemesine neden olur. Akşam yemeğini erken yiyin. Akşam yemeğini erken yemek, saat 16 dan sonra çiğ şeyler yememek, iyice çiğnemek kolaylıkla başarabileceğiniz değişimlerdir.

Zira akşam saatlerinde sindirim sistemi aktivitesinin doğal olarak yavaşlaması nedeniyle yeterince sindirilmeyen gıdaların bağırsaklarda uzun süre beklemesiyle, sağlığa zararlı mayalanma ve çürüme sonucunda oluşan toksik maddeler vücudumuzda metabolik bir zehirlenme tablosuna yol açmaktadır.

Bağırsaklarda fermantasyon süreci bir kez başladığında bundan böyle yenilen bütün gıdalar etkilenir ve fermantasyon kısır döngüsü devam eder. Bu da yemeklerden sonra gaz ve şişkinlik gibi kronik sindirim yakınmalarına neden olur.

Eğer çok zorda kalırsanız, hocamız Dr. Sepp Fegerl’in çok sevdiği bir yardımcısı var: 8-10 tane kavrulmamış badem. Bunları çok iyi çiğneyerek yiyebilirsiniz. Hem alkalidir, hem de uzun süre tok tutar.

18. Balık, et, tavuk yani asit etkili bir besin yediğinizde, bu yediğiniz miktarın iki, tercihen üç misli kadar sebze yemeye çalışın. Bu şekilde asit yükünü nötralize etmeye yardımcı olursunuz.

19. Akşam yemeğini mümkün olduğunca hafif geçirmeyi unutmayın.

20. Doktorunuz müsaade ediyorsa haftada 2 gün akşam yemeğini sebze çorbası suyu gibi çok hafif şeylerle geçirin.

5-2 sistemi, 5 gün 3 öğün, 2 gün 2 öğün yemek, tabii çorbayı içerken küçük tatlı kaşığı kullanmayı unutmayın. Doymazsanız biraz daha çorbadan daha alın, ama yemek değiştirmeyin.

Modern Mayr Beslenme Yöntemiyle kilo verilebilir mi?

Kilo verilmesi Mayr Kürü’nün doğal bir sonucu ve ona eşlik eden pozitif etkilerden biridir. Ama Mayr Kürü kesinlikle sadece bir kilo verme programı değildir, bir sağlıklı yaşam ve önleyici tıp programıdır. Bu nedenle Mayr doktorlarının adı Mayr Prevent Hekimi’dir.

Prevent, önleme, önleyici anlamına gelir. Bağırsakların işleyişindeki düzelmeye bağlı olarak metabolik ve hormonal dengelerin sağlanması, sağlıklı bir kilo kaybını beraberinde getirmektedir. Mayr Kürü kişiye özgü detoks, yeme tarzı ve diyet, bütüncül bir program çerçevesinde beden, zihin ve ruh için de bir iyilik halinin anahtarıdır.

İlginizi çekebilir:



Dr. Hasan İnsel

1945 yılında İstanbul'da doğan Dr. Hasan İnsel, 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Almanya'da İç Hastalıkları uzmanlığını tamamlayan İnsel, 1982'den 2021 yılına kadar İntermed Nişantaşı Polikliniği'nde çalışmış ve kuruculuğunu yapmıştır. Şu an Acıbadem Sağlık Grubu bünyesinde çalışmalarına devam etmektedir. Aynı zamanda, Avusturya' da eğitim alarak F.X. Mayr hekimi...



BLOOM SHOP