Hayatımızın hemen her noktasında etkilerini gözlemlemeye çalıştığımız mindfulness (“bilinçli farkındalık”), beslenme konusuna da yepyeni bir yaklaşım getiriyor. Yeme farkındalığı olarak adlandırılan bu yaklaşım, günlük yaşantımızda yiyecekleri otopilot modda yani acıkmadan, çok hızlı bir şekilde ve ihtiyacımızdan daha fazla miktarda tüketmek yerine ana gelerek kendimiz için karar vermeyi sağlıyor. Bu sayede, bedenimiz ve yiyeceklerle olan ilişkimize farklı bir mercekten yargısızca bakma şansımız oluyor.

Yediğimiz gıdaları tüm duyularımızla hissetmek, açlık-tokluk durumumuzun farkında olmak ve aslında ne kadar besinin bize yeteceğini yeniden anlamaya başlamak için yeme farkındalığı büyük bir önem taşıyor.

Vücudumuzun farklı sinyallerle bize söylemeye çalıştığını anlamak ve hangi açlıkların bizi yemek yemeye ittiğini fark edebilmek için vücudumuzda oluşan açlık türlerinin farkında olmamız gerekiyor.

Bahsedilen açlıklar, bedenimizin farklı bölgeleri ve duyuları tarafından tetikleniyor. Bunların bilinçli olarak ve yargısızca farkında olmak, ana gelmemizi destekliyor ve kendimize daha iyi bakmamıza yardımcı oluyor. İşte yeme davranışlarımızın fiziksel açlığımız tarafından mı yoksa farklı bir uyarıcı tarafından mı tetiklendiğini anlayabilmemiz için açlık çeşitleri listesi!

1. Göz açlığı

Konu iştah kabartan yemekler ve birbirinden şık sunumlar olunca pek çoğumuz aç olup olmadığımızı sorgulamadan yemek yemeye başlayabiliyoruz. Özenle oluşturulmuş bu tabakların tadına varmak bambaşka bir haz veriyor. Veya sadece sevdiğimiz bir yemeği görmek bir anda yemek yeme davranışımızı tetikleyebiliyor. Tam tersini de düşünebiliriz. Örneğin gözümüze güzel gelmeyen bir yemeyi yemekten vazgeçtiğimiz zamanlar da olabilir.

Haftada ez az bir gün yemeklerimizi hazırlarken biraz daha fazla zaman ayırıp iştah açıcı sunumlar oluşturmak göz açlığımızı beslememize yardımcı olur.

2. Burun açlığı

Tat ve koku duyuları arasında oldukça güçlü bir bağ vardır. Birbirini destekleyen bu iki duyumuzu zaman zaman ayırt etmek zor olabiliyor. Yeni pişmiş kurabiyeler veya en sevdiğimiz yemeğin pişerken çıkardığı koku bizi aç olduğumuza kolaylıkla ikna edebilir.

3. Ağız açlığı

Ağızımız her zaman yeni tatları keşfetmeye hazır! Yemek yerken ağzımızda olup bitene odaklanmadığımızda ağız açlığımızı tatmin etmek pek mümkün olmuyor. Bu durumda çoğunlukla ihtiyacımız olandan daha sık ve fazla yeme eğiliminde oluyoruz.

Öğünümüze başlarken en azından ilk iki lokmasını tadına vararak yemeyi tercih etmek ağız açlığını kontrol altında tutmayı destekliyor.

4. Mide açlığı

Fiziksel olarak aç olup olmadığımızı yemek yemeye başlamadan 1 ile 10 (1 çok açım ve 10 midem patlamak üzere) arasında bir sayı vererek anlayabiliriz. Fakat, birçoğumuz ne zaman açız ne zaman tokuz farkında olmayabiliriz ve ilk zamanlarda bu soruya cevap almak zor olabilir. Pes etmeden sorduğumuzda ise cevap alabiliyoruz. Mide açlığımızı tatmin etmek için “patlayana kadar” yemek yemek yerine kendimizi doymuş hissettiğimizde yemek yemeyi bırakmamız önemli.

5. Kalp açlığı

Herhangi bir duyguya bağlı yeme kalp açlığı ile ilgilidir. Unutmamamız gereken ise yiyeceklerin kalbimizdeki boşluğu maalesef doldurmadığı.

Bu durumlarda bilinçli bir şekilde yemek yemeyi de tercih edebiliriz. Diğer bir opsiyonumuz ise yemek yemeye başladığımız zamanlarda duyguları tanımlamaya çalışmak ve daha sonra gerçek anlamda kalbimizi besleyecek aktivitelere yönelmek olabilir.

İlginizi çekebilir: Duygusal Açlık Testi: Duygusal Açlıkla Nasıl Başa Çıkılır?

Yukarıda tanımladığımız açlıklar yalnızca birkaç tanesi… Bunlar ve diğerlerinin farkına vararak ana gelebilir, kendimiz için karar verebilir ve özgürleşebiliriz. Belki de en güzeli bu konuda doğru ve yanlış bir kararın olmaması.

Mindful Eating yani dilimizdeki adıyla yeme farkındalığı alanında uzman olan Klinik ve Sporcu Beslenmesi Uzmanı Raysa Büyükbahar Uzunyol, yeme ile ilişkisini düzenlemek isteyen herkesi 8 haftalık Mindful Eating eğitimine bekliyor. Yazdan önce düzenleyeceği son eğitim ise 24 Mart tarihinde başlayacak.

Herkesin kendi deneyimlerinden yola çıkma şansı bulacağı bu 8 haftalık eğitim sürecinde meditasyon, farkındalıkla hareket ve yeme egzersizleri uygulanacak. Bu sayede yargısız ve eleştirisiz bir şekilde dikkati kendi içinize ve dışınıza; bedeninize, kalbinize, aklınıza ve çevrenizde olup bitenlere getirebileceksiniz. Konuyla ilgili Rays’up Nutrition & Studio’dan bilgi alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Yemek Sonrası Pişmanlık Duygusundan Kurtulmanın 3 Yöntemi





BLOOM SHOP