Live to Bloom Çember buluşmaları kapsamında, 5 Aralık’ta yaptığım sohbeti özetlemek ve enerji konusundaki farkındalığı biraz daha arttırmak için bu yazıyı yazmayı niyet ettim. 2012’den beri enerjiler ile ilgileniyorum. Karşılaştığım yaşamsal engellerin enerji blokajlarından kaynaklandığını öğrendiğim zaman çakralar ile ilgili bir kitap karşıma çıktı. O günden sonra yaşamım deyimi yerindeyse değişti, yaşam gücüm arttı! Yoga enerjimi dengelemek için temel aracım olurken, meditasyon da bu enerjileri farkındalıkla kullanabilmemi sağladı. İşte sizlere de enerjinizi dengeleyerek yaşam gücünüzü arttırmanız için önerilerim var!

İlginiziçekebilir: Devrim Akkaya ile Enerji Bedenini ve Çakraları Anlamak

Yaşam gücü nedir?

Çekim yasalarının temelini oluşturan enerjinin varlığı bilim tarafından kabul edilirken, enerjilerimizin farkına vararak yaşam gücümüzü aktif hale getirebilir ve hayallerimizi gerçekliğimiz yapabiliriz.

Fiziksel bedenimiz, var olduğumuz somut dünyanın çıpasıdır. Bu bedene enerji veren yani fiziksel dünyada var olmamızı sağlayan yaşam gücü ile enerji bedenlerimiz var olur. Yogiler için Prana, Çin tıbbı için Chi, Japonlar için Ki, Freud için Libido, Yıldız Savaşları serisi için ise Güç olarak tanımlanan enerji, yani yaşam gücü nereden ortaya çıkar?

Tüm yaşamın içinde akan temel enerji, yani yaşam gücü, enerji bedeni olmamız nedeniyle hepimizin varoluşunda var. Fakat bu enerjinin farkına vardığımız zaman, bu enerjiyi aktif şekilde kullanabiliriz. Bu enerjiyi içinizde hissetmek ve farkına varmak için basit bir pratik önerim var:

Gözlerinizi kısa süreliğine kapatıp acaba nasıl hissediyorum diye kendinize sorun lütfen. Canlı, yorgun, ağlamaklı, umutlu, mutlu, karışık, zinde, heyecanlı… Şimdi gözlerini açarak o hissinizi bir yere not edin. Gözlerini tekrar kapatın ve kendinizi bir “ilk buluşmaya” giderken hayal edin, giyinmiş ve süslenmişsiniz… Buluşmaya gitmek üzere evden çıkıyorsunuz. Gözlerinizi açın ve bu hissi not edin. Yazdığınız her iki durum, aslında enerji bedeninizde oluşan etkilerin yansımasıdır. 

Enerji dengesizliklerinin sonuçları

Korku hissinin enerji yükü bizi hayatta ilerlemekten alıkoyabilirken, öfkenin enerji yükü evlilikleri bitirebilir, hatta savaşlara sebep olabilir. Enerji yükümüz fazla olduğunda anksiyete, az olduğunda ise depresyon ile karşı karşıya kalabiliriz.

Enerji bizi canlı hissettirebilir, aynı zamanda tıkanmışsa ya da dengesi bozulmuşsa yanlış bir şey söylememize, geceleri uykusuz geçirmemize veya sabahları yataktan zor kalkmamıza sebep olabilir. 

Net ve özgür şekilde akışta olan enerji sayesinde fiziksel bedenimiz, en üst seviyede fonksiyon gösterir. Bu şekilde hastalıklara karşı bağışıklığımız artarken, organların sağlıklı çalışması, enerjik hissetmek, yaratıcı olmak, yani iyi hissetme hali oluşur.

Yaşamda kendimizi iyi hissetmek ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için enerjinin doğru ve dengeli şekilde akışta olması ve yönetilmesi esastır. Enerjik bedenler olarak Yaşam Gücü ile harekete geçer, bedenlerimizdeki duyumlar, farkındalık ve canlılık ile arttırarak deneyimlerimizi yoğun hale getirebiliriz. Yaşam gücü, çekim gücünün ardındaki enerjidir. Enerjik bedenler olarak, yer çekimi enerjisi sayesinde bu dünya ile bir bağ kurarız. 

Enerji etkileşimleri

Enerji bedenleri olarak, kendi dışımızda var olan diğer enerjilerden de etkileniriz. Bunlar bedenlerimizde bazen blokaj, bazen de fazla aktif hale gelen enerjik etkiler yapabilir. Fazla enerjimiz olduğunda yerimizde duramayız. Fazla aktif, fazla konuşkan veya takıntılı davranışlar ortaya çıkabiliriz. Zaten gökyüzünde fırtına ve şimşekler de fazla enerji yükünden dolayı ortaya çıkar.

Tam tersi olan durumda yani enerjilerde blokaj durumunda ise kas gerginliği, sıkışıklık hissi, kilo almak, bağımlılık, kendini savunma ihtiyacı ve bazı durumlarda donarak hareketsiz kalmak yani duygularını ve düşüncelerini ifade edememek gibi durumlar ortaya çıkabilir. 

Yüksek enerjileri olan kişiler yönetici kimliklerine sahip olurken, kaygı durumlarının yükselmesinin yarattığı etki ile anksiyete yaşamaya başlayabilir. Tabii stres de beraberinde yaşamlarının parçası bir olabilir. Düşük enerjili olan kişiler ise daha fazla dinlenme ihtiyacı ve depresif ruh hali hissedebilir. Kısacası, her şeyi dengeli yaşamakla, yaşam gücü aktif hale gelebilir. 

Enerji nasıl dengelenir?

Enerji dengelemek için en basit araçlardan biri nefestir. İçeriden dışarıya dengelemek için nefes vermeye, dışarıdan içeriye dengelemek içinse nefes almaya odaklanmak yeterlidir. Yoga, enerji bedenlerimizi dengelemek için temel fiziksel hareketleri içeren çalışmadır. Enerji bedenimizi dengeleme odaklı yoga akışını, özellikle inişli çıkışlı ruh hali, kararsızlık, halsizlik, mutsuzluk, umutsuzluk ve kaygı seviyesinde artış gibi enerjide dengesizlik durumlarına karşı yapmanızı öneririm:

Yazımın bir sonraki bölümünde, bedenlerimizdeki enerji merkezleri olan çakralardan bahsedeceğim. Yaşamda kendimizi güvensiz hissettiğimiz, yaşamdan zevk alamadığımız, umutsuzluğa kapıldığımız veya hayal ettiklerimizi bir türlü gerçekleştiremediğimiz ya da bir türlü kendi içimizdekileri tam olarak ifade edemediğimiz durumlarda kalabiliyoruz.

Bu durumlar karşısında çakralar; nasıl aktifleştirilir, blokajlar nasıl temizlenir ve kendimizi nasıl iyi hissederiz konularının üzerinden geçeceğiz. 7 enerji merkezini dengelemek isterseniz de şimdiden bu meditasyonu yapabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Kışın Düşen Enerjinizin Sebebi Mevsim Depresyonu Mu?



Meltem Fakabasmaz

İstanbul’da doğan Meltem, Doğu Akdeniz Üniversitesi Endüstri Mühendisliği, 2002’de Bilgi Üniversitesi’si Sinema-TV Yüksek lisans tamamladı. 10 yıla yakın medya dünyasında çalıştıktan sonra, 2015 yılında başladığı yogada uzmanlaşmayı seçerek, insanın iyi olma yolculuğu yoluna da başlamış oldu. E-RYT® 500, YACEP® Yoga Alliance onaylı sertifikalı yoga eğitmeni ve Ayurveda uygulayıcısı, aynı zamanda...



BLOOM SHOP