Stresli bir durumda kendi duygularınızdan çok sizi strese sokan kişinin hislerini düşündüğünüz oldu mu? Sadece kavga çıkmasın diye uyum sağladığınız, kabul ettiğiniz, kendi ihtiyaç ve isteklerinizi minimize ettiğiniz zamanlar yaşadınız mı? Eğer cevabınız evetse sizin de travma karşısında verdiğiniz cevap fawn tepkisi olabilir. Savaş, kaç ve dondan sonra strese karşı verdiğimiz 4. tepki olarak gelişen fawn tepkisi, Türkçe çeviri ile yaranma çabası, tehdit olarak gördüğümüz kişi veya duruma “tatlı” görünmeye çalışmaktan oluşuyor. Verdiğimiz hiçbir travma tepkisini bilinçli ve tercihen yapmadığımız için fawn tepkisi birçoğumuzun gündelik yaşamın mikro stres faktörlerini yönetmesinde en yaygın olarak verdiği tepkilerden birine dönüşüyor. Uzun vadede kişinin öz değer ve sevgisinden götürebilen, istediği yaşamı sürmekten alıkoyabilen fawn tepkisi farkındalık ve öz bakım pratikleri ile aşılabiliyor. Sizin için fawn tepkisi nedir, neden oluşur, belirtileri nelerdir ve nasıl durdurulabilir sorularını araştırdık!
Fawn tepkisi nedir?
Stresli bir durumun içinden çıkabilmek için bilinçsiz bir şekilde bizi strese sokan kişiyi mutlu etmeye, isteklerini yapmaya, uyum sağlamaya başlamamız fawn tepkisi yüzünden yaşanıyor. “Memnun et ve yatıştır” olarak da bilinen fawn tepkisinde kişi eleştirilerden, tartışmalardan kaçınmak için kendi düşünce ve isteklerini geri plana atıyor. Stresli durumu fikir birliğine giderek, istek ve ihtiyaçları karşılayarak, kendini ve düşüncelerini değiştirerek çözmeye çalışıyor. Bu da çoğu zaman kişisel sınırların ihlaline giderek kişinin öz değerini, sevgisini, güvenini ve yaşam tatminini düşürüyor.
Fawn tepkisi neden oluşur?
Geçmişinde travmatik olaylar yaşamış kişilerin stresli durumlarda fawn tepkisini vermeye daha yatkın olduğu biliniyor. Travmaların kişileri önceye oranla daha uyumlu, duygusal ve verici yaptığı araştırmalarda görülüyor. Örneğin hem annesi hem de babası problematik olan bir çocuğun huzur elde edebilmesinin tek yolu arabulucu, barış sağlayıcı bir rol üstlenmesinden yani fawn tepkisi geliştirmesinden gelebiliyor. Hem anneye hem de babaya ebeveynlik yapmaya başlayan çocuk kendi istek ve ihtiyaçlarını arka plana atarak karşı tarafa devamlı olarak vermeye başlıyor.
Fawn tepkisi belirtileri nelerdir?
Çoğu zaman toplum içinde kibarlık, uyumluluk, ağırbaşlılık olarak değerlendirilebilen fawn tepkisi aslında kişinin stresini ve duygularını sağlıklı bir şekilde yansıtamamasından kaynaklanıyor. Aşağıdaki belirtiler fawn tepkisi ile beraber kendini gösterebiliyor:
- Kendi ihtiyaç ve isteklerini bastırabilmek.
- Hayır demekte zorlanmak.
- Sosyal ortamlarda herkesten farklı düşüncelerini, isteklerini, tercihlerini saklamak, çoğunluğa uyum sağlamak.
- Her durumda, sürekli özür dilemek.
- Gerçek düşünce ve hisleri kimse ile paylaşamamak.
- Sağlıklı sınırlar çizmekte zorlanmak.
- Her duruma -ne kadar üzücü veya stresli olursa olsun- başkalarının perspektifinden bakmak.
- Fazlasıyla hevesli ve heyecanlı şekilde iletişime girmek; mesajlaşırken çok emoji, ünlem, gülen yüz kullanmak.
- Fazlasıyla iltifat etmek.
Fawn tepkisi nasıl durdurulabilir?
Fawn tepkisini durdurabilmenin ilk adımı bu tepkiyi verdiğimizin farkında olmaktan ve kendimize yalan söylememekten geçiyor. Stres karşısında yukarıdaki belirtilere benzer tepkiler veriyorsak otomatikman verdiğimiz fawn tepkisini durdurmanın bazı yolları bulunuyor.
1. Sınır çizmeyi öğrenmek
Bu hayatta neleri tolere edebilir, nelere ise kırmızı çizgi çekersiniz? Fawn tepkisi ile ilgili ana sorun hangi davranış ve durumların kişisel sınırları aştığını anlayamamakta yatıyor. Bu durumu aşmanın en iyi yolu da sınırlarımızın ne olduğunu iç dünyamıza dönerek belirlemekte ve içinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun kırmızı çizgi dediğimiz durumların aşılmasına karşı çıkmakta yatıyor. Günün sonunda bir kişi için tolere edilebilir olan diğeri için kırmızı çizgi çekmeye neden olabiliyor. Asıl önemli olan bizim kendi sınırlarımızı bilip sahip çıkmamız oluyor.
2. Davranışlarımızın farkına varmak
Strese girdiğimizde tam olarak ne yapıyoruz? Çok mu özür diliyoruz, durumu yumuşatmak için aniden iltifatlar etmeye mi başlıyoruz yoksa kendi düşünce ve hislerimize uymayan davranışlar mı sergiliyoruz? Dediğimiz ve yaptığımız şeyler de samimi miyiz yoksa amacımız tartışmayı sonlandırmak mı? Bu soruların cevabını dürüst bir şekilde kendimize vermeye başladığımızda insanları memnun etme çabamızdan çıkmak için kendimize bir kapı açmış oluyoruz.
3. Farklılıklarımızı, duygu ve düşüncelerimizi benimsemek
Fawn tepkisine kapılan kişiler genellikle kendilerini az görmeye, duygularını ve düşüncelerini küçümsemeye yatkın oluyor. Karakterlerini, ayırt edici özelliklerini ve düşüncelerini törpülemenin stressiz bir yaşam vereceği motivasyonu ile fawn tepkisine başvuruyorlar. Aksine her birimizi eşsiz ve harika yapan özelliğimiz birbirimizden ayrıldığımız noktalarımız, güçlü özelliklerimiz kadar zayıflıklarımız oluyor. Bu nedenle fawn tepkisini aşmanın bir yolu da tüm farklılıklarımızı, hissettiğimiz tüm duyguları, tartışmaya açık fikirlerimizi yargılamadan, bastırmadan benimsemek ve yaşamaktan geçiyor.
Kendimizi tanımanın ve kabul etmenin en güzel yolu öz bakım rutinlerinden, farkındalık pratiklerinden, sadece kendi keyfimiz için yaptığımız hobilerden, bize gerçekten değer veren kişilerin desteğinden ve çokça içe bakmaktan geçiyor.
Nitekim fawn, temellerini geçmiş travmalardan alan çok kompleks bir tepki olduğu için profesyonel bir destek almak, terapiye gitmek kendimizi önceliklendirmeyi öğrenmenin, öz değer ve sevgimizi güçlendirebilmenin en doğru yolu oluyor.