Hiç tüm cesaretinizi toplayıp açıldığınızda “Harika birisin, seni çok seviyorum ama arkadaşım olarak” cevabını aldınız mı? Bu istenmeyen durumun ismi yeni jargonda “friendzone”. Benim lugatımda ise “düşmanımın bile başına gelmesin” durumu! Bu yazımda da sizlere friendzone’dan kurtulmak için bazı öneriler sunacağım. 

İlginizi çekebilir: Uzun Mesafe Arkadaşlıkları Nasıl Yürütülür?

“Tamamen arkadaşız. Yok öyle bir şey olur mu? Benim çok yakın arkadaşım.”

Her kim bu cümleleri kuruyorsa orada kalbi kırık bir arkadaş var demektir. Hepimiz mutlaka hoşlandığımızı söyleyemediğimiz o arkadaşımız için duygularımızı açıkça ifade etmek yerine “Arkadaşı olayım, bari ona yakın olayım belki bir gün beni sever.” düşüncesine kapılmışızdır. Hatta hoşlandığımız “arkadaşımızın” sevgilisiyle tanışıp onu bağrımıza taş basarak rol yapmaya devam etmiş bile olabiliriz.

Romantik komedi filmlerinde, iki arkadaşın film sonunda birbirine kavuşması bize anlamlı gelebilir. Ama bu durum nadiren gerçekleşir. Çünkü o duygu birden ortaya çıkmaz, en baştan beri iki tarafta da cinsel bir çekim vardır. Sadece o kıvılcımı ateşleyecek bir durumun oluşması gerekir. Olmazsa arkadaşça hoşlanma, tutkuya dönüşmez. 

Peki o çok sevdiğiniz kişinin de size tutkuyla bağlanabilmesi uzun vadede mümkün mü? Evet. Ama arkadaşlık süresini uzun tutmamak lazım elbette. Çünkü sizi en yakın dostu olarak kabullenirse herhangi bir hem cinsinden farkınız olmayacaktır. İşte friendzone’dan kurtulmak için ilişki dengesini kurmanıza yardımcı olacak birtakım ipuçları!

Alma verme dengesi

Arkadaşça hoşlanma ve tutkulu aşk arasında çok büyük bir uçurum var. Çok sevdiğiniz arkadaşınızın size aşık olmasını istiyorsanız alma verme dengesini iyi kurmanız gerekiyor. Bu sadece sözde arkadaşınıza özgü bir durum da değil, her ilişkide bu dengeyi oturtursanız mutlu olma ihtimaliniz oldukça yüksek.

Eğer karşınızdaki insan için her şeyi yapar, onun işlerine koşturur ve kendinizden çok ödün verirseniz Angelina Jolie de olsanız sizi çekici bir kadın olarak görmeleri oldukça zordur. Bu şekilde davranırsanız değersiz ve hatırlanmayan kişi olursunuz.

İnsanlar çaba gösterdikleri, fedakarlık yaptıkları ilişkilere değer verirler. İlişkinize yatırım yapıyorlarsa size daha çok değer verirler. Karşınızdakinin yatırım yapmasını istiyorsanız ondan küçük isteklerde bulunun ve yapmalarını bekleyin. ‘’Beni şuraya bırakır mısın? Bana şu kitabı alabilir misin?’’ gibi taleplerde bulunup karşınızdakinden hareket bekleyin ve daha az ilgili olup geri planda kalın.

Burada en önemli şey, karşınızdaki kişi ilgili davrandığında ödüllendirici olmanız. Bu şekilde, istediğiniz gibi davrandığında vereceğiniz güzel tepkiden dolayı bunu daha çok yapmak isteyecektir. Aynı şekilde istemediğiniz bir harekette bulunduğundaysa kendinizi geri çekin ve tepkinizi belirtin.

Karşınızdaki için hep siz bir şeyler yapıyorsanız arkadaşınızdan biraz uzaklaşıp onunla daha az vakit geçirmeyi deneyin, eğer size değer veriyorsa özleyecek ve vakit geçirmek için çabalayacaktır. Yapmıyorsa hayatınızda bir arkadaş olarak da kalmasına gerek yok. Çünkü belli ki çabalayan taraf hep sizsiniz. 

Rekabet

Karşı taraftaki duygu durumunu yoklamanın bir yolu da onu kıskandırmak olabilir. Bir süre arkadaşınızla görüşmeyip başka erkek arkadaşlarınızla vakit geçirerek onun tepkilerini ölçebilirsiniz. Örneğin, her aradığında koşa koşa gitmeyin, başka bir kişiyle planınız olduğunu belirtin. Eğer onunla görüşmemenizden dolayı rahatsız olduğunu belli ederse ve kıskandığını hissederseniz umut var demektir. Friendzone’dan kurtulmak istiyorsanız bırakın karşınızdaki kişi biraz üzerinize düşüp sizinle plan yapmaya ve ilişkinize yatırımda bulunmaya başlasın.

İlginizi çekebilir: Daha Pozitif Bir Yaşam İçin Takip Etmeniz Gereken 3 Yol

Dokunsallık / Konuşmalar

İki kişi arasındaki cinsel çekimi alevlendirmenin en güzel yolu konuşurken ona dokunmak ve karşınızdakiyle cinsel içerikli konuşmalar yapmaktır. Bir erkeğin karşısındaki kadının cinsel konuşmalarına tepkisiz kalabileceğini düşünmüyorum. Sizi bir arkadaş olarak görmeyi bırakıp kadın olduğunuzu fark edecektir. 

Dürüstlük

Eğer hoşlandığınız arkadaşınızla aranızda bir şeyler olmasını istiyorsanız yapabileceğiniz en zor ama en etkili şey kaybetmeyi göze alıp ona duygularınızdan bahsetmektir. Çünkü ondan hoşlanarak ve arkadaş gibi davranarak aslında değer verdiğiniz kişiye de yalan söylüyorsunuz. Bu durumda pasif kalmayı ve risk almamayı tercih edip hoşlandığınız insanın düğününde en yakın arkadaşı sıfatıyla halay başı olmanızı asla istemem, eminim gelin de istemeyecektir.

Genelde ilk adımı erkek atsın diye bir anlayış kafamıza yerleştiği için, arkadaşınıza açılmanız oldukça özgüvenli ve çekici bir hareket olacaktır. Bu adımdan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır elbette, ya sevgili olursunuz ya da sevdiğiniz kişiyi hayatınızdan çıkartırsınız. 

En kötü senaryo, duygularınızın karşılıksız olması gibi görünebilir. Ama aslında en kötüsü, o duygulara rağmen arkadaşlık ilişkinizi sürdürmeye çalışmaktır. Karşınızdaki kişinin size karşı hisleri aynı olmayabilir, olsun. En azından dürüst davranıp kendinizi gerçek olmayan bir ilişki içerisinde tutmamayı tercih ettiniz. Kendinizi tebrik edin, sizi sevmeyecek birinin hayatınızda olmaması zamanla sizi çok daha mutlu edecektir. Unutmayın, bazı kapıların açılması için başka kapıların da kapanması gerekir.




Öykü Gökler

1988 yılında Ankara'da doğdu. 2011 yılında lisans eğitimini ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde tamamladıktan sonra kendi tasarımlarını üreten bir ayakkabı atölyesinde, kendi koleksiyonunu oluşturarak ayakkabı tasarlamaya başladı. Aynı zamanda çocuk hikayeleri kitabı çıkarmak üzere editörlük eğitimi almakta. Yoga, pilates, fotoğraf çekmek ve müzik dinlemek en keyif aldığı aktiviteler...



BLOOM SHOP